Hatırlayanlar bilir; Tele Santana yönetimindeki Brezilya 1982'de Joga Bonita anlayışıyla gönülleri fethetmişti. Falcao, Socaretes ve Zico'nun önderliğindeki takım birçok otoriteye göre gelmiş geçmiş en iyi takımlardan biriydi. Buna karşın 1982 Brezilya takımı sürpriz bir şekilde Dünya Kupası'na ulaşamamıştı. Her oyuncu birbirinden yetenekli ve birbirinden azimliydi. Hepsinin azimleri Joga Bonito'yu yaymaktı.
Tele Santana yarattığı bu oyu anlayışında her zaman futbolun güzelliklerini sergilemek istiyordu. Faul yapmak yok, ceza sahasına girip kendini atmak yok, topu elle düzeltip gol atmak yok, haksızlıkla kazanmak yok, defansa çekilmek ve topu taktik olarak bile oyalamak yok. Hep ileri, hep hücum. Çok ütopik bir anlayış gördüğünüz üzere. Bu takım yine de oynadığı Dünya Kupası maçlarında sadece birkez yenilip finalden oldu. Grup maçlarında Sovyetler Birliği, İskoçya ve Yeni Zelanda ile eşleşmiştiler. İlk maçta Sovyetler 2-1 ile geçildikten sonra İskoçya'yı 4-1, Yeni Zelanda'yı 4-0 yendiler. İkinci turda ise garip bir uygulama yapılmıştı. Dört adet 3 takımlık grup oluşturdu liderler yarı finale çıkacaktı. Brezilya ilk grup maçında Maradona'lı son şampiyon Arjantin'i 3-1 yendi. Şov devam etti. Ama ezeli rakip İtalya'nın karşısına geldiler. İtalya katı defansını yaptı, Brezilya ataklara başladı. Rossi attı, Socrates yakaladı. Rossi attı, Falcao yakaladı. Rossi bir daha attı ve Brezilya'yı yıktı. Takım tek mağlubiyetle ayrıldı turnuvadan. 5 maçta 15 gol atıp 5 gol yiyen takım, herkesin sevgilisi olmuştu kaybetmesine rağmen.
Anılarda kalmak sadece kazanmakla olmuyor. Bir çok kişi için 1994 şampiyonu Brezilya'dan daha değerlidir bu takım. Aynen 1974 Hollanda'sının Brezilya 1970'in ardından gelmiş geçmiş en iyi takım olarak değerlendirilmesi gibi. Takımlarımızdan hafızalarımızda kalmalarını sağlayacak şekilde ilerlemelerini istiyorum. Güzel futbolun savunucusu olsunlar. Futbol görsel bir şölense, böyle oynanmalı bu oyun. Hiçbirimiz topun oyun içinde 35 dakika kaldığı bir maç sevmiyoruz bunu anlasınlar. Her şey kupalar ve şampiyonluklar demek değil. Uzun vadede zaten başarıyı ve kupaları getirecek olan da bu anlayıştır...
1 YORUM:
Bana futbolu sevdiren takım. 1973 doğumluyum. Gözümü futbola onlarla açtım. Halen bile engelleyemediğim Brezilya hayranlığım onlardan gelir.
Hey gidi, Waldir Peres, Leandro, Oscar, Toninho Cerezo, Junior, Falcao, Eder, Zico, Serginho, Socrates, Edinho, Carlos, Paolo İsidoro heeyyy!!!
Ulan rossi yıktın hayallerini çocukluğumun.
Yorum Gönder