24 Eylül 2010 Cuma

Kırmızı Alarm !


"Lig Kupası'nda Northampton'a elendiğimiz için taraftarımızdan özür diliyoruz"

Roy Hodgson böyle konuştu son oynanılan maçtan sonra. Taraftardan bir özür dilenmesi gerekiyordu aslında, Lig Kupası'nda alınan şok skor buna vesile oldu.

Peki sorun nedir Liverpool'da?

Roy Hodgson kulübe teknik direktör olarak göreve getirildiğinde ilk hedefi takımı içinde bulunduğu durumdan biraz olsun kurtararak düzlüğe çıkartmaktı. Bu hem ekonomik anlamda hem de başarı anlamındaydı. Özellikle Premier Lig şampiyonluğuna olan hasret bitmeliydi.

Liverpool'u yakından takip eden uzmanların en büyük korkuları hüç şüphe yok ki kulübün borçlarının takımın başına açacağı dertlerdi. En büyük tezleri ise Leeds United örneğiydi. Liverpool'un sezon başında bankalardan aldığı borçlar, kulübün geleceğini tehlikeye sokar nitelikte borçlardı. Leeds takımı sonunu hazırlamadan önce Şampiyonlar Ligi'nde yarı final oynadı, Liverpool'da 2005'te İstanbul'da şampiyon oldu, 2007'de de Hick ve Gillett'in takımı satın aldığı ilk günlerde final oynadı. Bu sezondan sonra Fernando Torres'in transferi kulübüoldukça yüklü bir miktarın altına soktu, aynı yıl Xabi Alonso Real Madrid'e giderek bu yüz biraz olsun hafifledi. Benitez o sezon ligi 2. sırada bitirdi ancak geçen sezon 7. oldu ve kulüp için çok önemli bir gelir kaynağı olan Şampiyonlar Ligi'ne katılamadı. Ve neticesinde hem taraftarın baskısı, hem de bankaların dürtmesi nedeniyle Gillet ve Hicks kulübe yeni yatırımcılar bulmak için şimdilerde çok uğraşıyorlar. Geriye de sadece Kulübün 100 yılı aşkın tarihinin en kötü dönemleri kaldı. 

Sotirios Kyrgiakos dudak büküyor ve o takımın haline şaşkın, biz de onun neden hala bu takımda olduğuna şaşkınız...


Liverpool için Premier Lig'te en çok zafer alan kulüp ünvanıda artık geride kaldı, ve hatta geçilmek üzereydi. Manchester United 18. şampiyonluğundan sonra sayıları eşitlemiş durumda ve geçen sezon geçmeye de çok yaklaşsalarda Chelsea Liverpool'a bir iylik yaparak buna izin vermedi. 

Liverpool'da çoğu proje askıda kalmış durumda. Bunların en başında stadyum geliyor. Taraftarlar pek tabii Anfield'da takımlarını izlemekten memnunlar ancak daha büyük bir stadyumun da maddi olarak getirisinin fazla olacağını bildikleri için olumsuz bakmıyorlar. Ancak Stad için hazır olan tek şey çizimler... Rakipleri ise Liverpool gerilerken büyümeye devam ediyor. Roman Abramovich mükemmel bir takım yarattı, Arsenal Emirates ile bol sıfırlı bir kontrat imzaladı ve Liverpool bu üç kulübün arkasında kaldığından rakipleri doğrudan Manchester City, Aston Villa ve Tottenham gibi kulüpler oldu. Kulübü seven herkes Gillet ve Hicks kulübü aldığında Roman Abramovich ile yarışabileceklerini düşünüyorlardı. Ancak verilen sözler tutulmadı ve borçlar katlanarak arttı. 

Kadroda yaşanan değişiklikler de 'kırmızı alarm' için etkili oldu. Gerrard, Torres ve bir nebze hatalar yapsa da Reina ile Glen Jhonson takımın en iyi oyuncuları. Ancak takımda ritim bozulduğunda bu tip oyuncularında takıma katkıda bulunma oranları hemen düşüyor. Xabi Alonso'nun orta alandaki varlığı yıldızlar için tutunacak bir daldı. Xabi gittikten sonra bu isim Mascherano oldu ancak o da şu an Barcelona'da... Aquilani ve Maxi Rodriguez'in giden iki oyuncunun etkisini verdikleri söylenemez. Joe Cole muhteşem değil ancak pozitif etkisinden söz etmek mümkün. Poulsen'in çok fazla bir artı yönü olmasa da iyi bir alternatif. Orta alanın bir diğer ismi Meireles'in ise herşeye rağmen nokta atışı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle orta alanı toplar görüntüsü ve sezgileri Xabi'den sonra 'belki' özlenen etkiyi yaratabilir. 

Büyük beklentilerin ise büyük hayal kırıklıkları yarattığı bir gerçek Liverpool için. Geçen sezon ana hedef Premier Lig Şampiyonluğu idi. Ancak hem lig 7. sırada bitirildi, hem de Şampiyonlar Ligi hayal oldu. 

Ve işte can alıcı soru: Roy Hodgson doğru kişi mi?

Roy Hodgson'ın görevinin çok zor olduğu bir gerçek. Aslında taraftarın Rafael Benitez takımdan ayrıldıktan sonra Kenny Dalglish'i bekledikleri biliniyor. Ancak Hodgson'ın Dalglish'ten daha iyi bir seçim mi olduğunu zaman gösterecek. Hodgson'ın 2007-2010 yılları arasında Fulham'da yarattığı değişim alkışı hak ediyor. Ancak bu Liverpool gibi bir kulübün beklentileri için yeterli mi? Ya da Premier Lig Şampiyonluğu için? Roy'un Blackburn ve Fulham dışında Premier Lig'te takım çalıştırmadığı gerçeği de bizimle beraber. Bunun tek artı yönü Hodgson'ın İngiltere Premier Ligi'ni dışarıdan çok iyi rakip etmesi ve analiz etmiş olması olabilir. Bu kulübe gönül verenlerin yeni bir takım inşa etmeyi ve bunu yaparken de beklemeyi göze alabilirlerse bir umut doğabilir. Chelsea'nin bu yıl da şampiyon olacağını varsaydığımızda Liverpool'un rekoru daha yerinde bekliyor olacak. Ancak Fergie kesinlikle geçmeyi başaracaktır... Kısa vadede 'kırmzı alarm' ın çalmaya devam etmesi olası görünüyor...

Oğuz Öztürk / Goal.com Türkiye

Özleyen ?

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan