Peki, Real Madrid için 2014-2015 sezonunda yanlış giden neydi?
Geçtiğimiz Ağustos ayında Sevilla karşısında Süper Kupa’yı kazanarak güzel bir giriş yapan Real Madrid için tehlike çanları, daha sezon başında çalmaya başlamıştı. Yine Ağustos ayında Atletico Madrid karşısında İspanya Süper Kupası’nı kaybeden Real Madrid, sezonun hemen başında ise Real Sociedad ve yine Atletico Madrid yenilgileri ile kabus gibi bir başlangıç yapmıştı.
Tüm bunlardan günler sonra başkan Florentino Perez, bir önceki sezonun flaş adamlarından Angel Di Maria’nın Manchester United’a gidişine göz yumdu. Takımı dengede tutan Xabi Alonso ise aynı görevi Bayern Münih’te üstlenmek üzere Pep Guardiola’nın yanına gitti.
Real Madrid, Xabi Alonso ve Di Maria ikilisi olmadan taşları yerine oturtmak için zamanı kullanmak zorunda kaldı. 2014 Dünya Kupası’nda parlayan James ve Alman panzeri Toni Kroos, Real Madrid’in yeni dengecileri oldular. Sezona kötü başlayan Real, yine de Ağustos’tan Ocak ayına kadar 13 maçlık bir seri yakalayarak Barcelona ile bir yarışa tutuştu.
Luka Modric’in Kasım ayında Milli formayla yaşadığı ağır sakatlık, Real Madrid için dönüm noktalarından bir tanesi oldu. Real Madrid, bu sakatlık dönemi içinde Atletico Madrid, Valencia, Bilbao ve çok kritik Barcelona maçlarından yenilgi ile ayrıldı. Şampiyonluk yarışının kırılma anları da aslında tam da bu maçlar oldu.
Modric, sahalara döndü dönmesine ancak sezonun ikinci yarısında ikinci şok bir sakatlık daha yaşadı. Hırvatistan Milli Takım doktorları, Modric’in yaşadığı ikinci şokta Carlo Ancelotti’nin tutumunu problemli bulduklarını açıkladılar. Özellikle Dr. Boris Nemec, Real Madrid’in Modric konusunda aceleci davrandığını basına yaptığı açıklamalarda dile getirdi.
Carlo Ancelotti, bu döneme tekabül eden günlerde Real Madrid’in problemlerini de itiraf etmekten geri kalmadı. Bay Ancelotti, kaybedilen Barça maçı sonrasında, “Tabii ki biten bir şey yok ve yolumuza devam edeceğiz. Fiziksel olmasa da, zihinsel olarak yorgun olduğumuz da çok açık…” demişti.
Carlo Ancelotti, takımın kırılan güvenini Manchester United’dan kiralanan Javier Hernandez ve sürpriz bir transfer olan Lucas Silva ile tamir etmeye çalışsa da kısa vadede istediklerini yine elde edemedi.
Modric’in yanısıra zaman zaman Bale, Karim Benzema ve James’in de içinde bulundukları sakatlıklar, Ancelotti’nin sistemini sekteye uğrattı. BBC’den (Bale, Benzema, Cristiano) düzenli olarak fayda alamayan Ancelotti, bu dönemde, “Ne 4-4-3, ne de 4-4-2… Hiçbiri önemli değil. Önemli olan takımın uyum içinde çalışması” açıklamasını yapsa da hedefi yine şaşırtamadı.
Bireysel anlamda gollerini sıralayan ve yine harika bir sezon geçiren Ronaldo, elbette tek başına Juventus ve Barcelona yenilgilerini önleyemedi. CR7 de Modric, James ve Benzema gibi isimlerin yanında zaman zaman dizindeki problem sebebiyle kırılma anları yaşadı. Üstün çalışma hırsı bu süreyi kısa tutsa da, motivasyonunun düştüğü bazı anlar takımı olumsuz yönde etkiledi.
Real Madrid’in mental yorgunluk ve sakatlıklar ile mücadele ettiği bu dönemde Barcelona’nın MSN’i (Messi, Suarez, Neymar) işlerini harıl harıl yapmaya devam etti. Barça, kritik galibiyetlerle La Liga zaferine yürürken, Şampiyonlar Ligi’nde de finale kalmayı başardı. Luis Enrique, kafalarda soru işaretleri ile gelse de Barça, Guardiola dönemi gibi istediklerini elde etmeye devam etti.
Takımın yaşadığı kaleci problemlerini de unutmamak gerek…
Real Madrid, Iker Casillas’in içinde bulunduğu ve Madridistalar tarafından kabullenmilmesi oldukça zor bir problem ile karşı karşıya kaldı.
Kariyeri boyunca sadece Real Madrid'e hizmet eden 33 yaşındaki file bekçisi, son olarak Getafe maçındaki 3-0'lık skorun ardından toplam galibiyet sayısını 450'ye çıkardı. Real Madrid forması altında tarihte en çok maç kazanan futbolcu olan Casillas'ın ardından, Raul Gonzalez (427) ve Manuel Sanchis (412) geliyor. Casillas, Real Madrid formasını tarihte en çok giyen isimler arasında ise, Raul (741) ve Manuel Sanchis'in (710) ardından 703 maçla üçüncü sırada yer alıyor.
Yine de tüm bunlar Casillas’ın artık Real Madrid için yeterli olup olmadığı tartışmalarını engelleyemedi. Hal böyle olunca Real Madrid, Manchester United forması giyen De Gea’ya daha sezon bitmeden yöneldi ve haberleri anında basına yansıdı. Tüm bunlardna haberdar olan Casillas ise, “Artık işlerin değişmeye başladığı yaşlara geldim. Genç kalecileilere örnek oluşturabilirim. As kaleci olmasam da Real madrid'de kalmamam için bir sebeo göremiyorum” diyerek bazı şeylerin farkında olduğunun sinyalini verdi…
Hoca değişikliği, Real Madrid için ana tartışma konularından bir tanesi olacak. Oyuncuları ile kurduğu diyaloglar ve taraftarın sevmesi sebebiyle Carlo Ancelotti, bir sezon daha kalmayı umuyor ancak İtalyan teknik adam, işlerin nasıl işlediğini gayet iyi biliyor. “Eğer kulüp yeni sözleşme için beni bugün aramıyorsa, belki Eylül ayında arayacaktır, ya da hiç aramayacaktır.” Diyen Carlo, Florentino Perez’in vereceği her karara hazırlıklı olduğunun da altını çizmişti.
Hem Şampiyonlar Ligi, hem de lig yarışı geride tamamlanınca Real Madrid için hoca adayları da basın tarafından sıralandı. Hem de hiç gecikmeden! Castilla hocası Zinedine Zidane, Jurgen Klopp, Joachim Low ve hatta Andre Villas Boas haberleri İspanya’da manşetleri süslemeye devam etti.
Söz konusu Real Madrid olduğunda, bir önceki yıl Şampiyonlar Ligi’ni kazanmış olmanız, ertesi yıl ligde ikinci, Devler Ligi’nde de yarı final oynamış olmanızı başarılı saymaz. Bu bağlamda, Real Madrid’in kulüp gelenekleri gereği, uzun vadeli planlar yapması en azından Florentino Perez ile pek mümkün görünmüyor. Görünen o ki, yine milyon avrolar harcanacak ve 2015-2016 sezonu planlanarak kısa yoldan kupalara ulaşmanın hesapları yapılacak.
Bekleyip göreceğiz…