Dear Obama
''Lafı eğip bükmeyeyim; Menderes’ten bu yana kucağınızda oturmaktan rahatsızız... Kafasındaki sanki yılbaşı kukuletasıymış gibi sırıtanlar sizi yanıltmasın; kafamızdaki çuvaldan daha da rahatsızız... Chicago’da ne derler bilmem, Anadolu’da keser döner sap döner derler; kalleşleşmeyeceğiz ama, illa ki ödeşeceğiz, darılmayın... Hayır, kafanıza ayakkabı fırlatacak kadar aciz değiliz... Ancak, taaa Atlantik ötesinden göremeyebilirsiniz; hem Avrupa’ya hem Asya’ya bastığımız için, bir ayağımızda Prada, bir ayağımızda yumurta topuk vardır... İki ayağında birden Prada olanlara itibar etmeyiniz.''
''11 Eylül’ü unutmadık, sizi anlıyoruz.
Ama 12 Eylül’ü de unutmadık.
Siz de bizi anlayın ve lütfen burnunuzu sokmayın... Sizin demokrasi marifetiyle oturduğunuz Beyaz Saray inşa edildiğinde, biz henüz, padişah kapıdan çıksın da ayağını öpelim diye yerlere kapanıyorduk... Ve lütfen unutmayın ki, bugün gezeceğiniz İstanbul’u biz aldığımızda, sizin başkanı olduğunuz Amerika kıtası keşfedilmemişti!
1071’e hiç girmeyeyim...''
''Bi dahaki sefere "bana ne Türkiye’den" deyip gelmeyen, yengeyi de bekleriz... Malia ile Sasha’nın gözlerinden, Kogelo köyündeki annanenizin ellerinden öperiz.''
Yılmaz Özdil.
0 YORUM:
Yorum Gönder