16 Nisan 2009 Perşembe
Porto 0-1 Manu / Arsenal 3-0 Villarreal
Porto-Man Utd karşılaşması Manchester'ın turu geçme isteği ve iştahı nedeniyle hızlı başladı. Tabii hızlı olan taraf Manchaster oldu. Rooney ve Ronaldo ile Helton ve Porto defansını bayağı bir rahatsız ettiler ve daha sonra o Ronaldo'nun füzesi ile gol geldi. Golden sonra rahat bir görüntü veren ManU sanki Porto'nun oyunu dengelemsine rahatlık nedeniyle biraz izin vermiş oldu. İlk yarının son onbeş dakikasında Porto ataklarını izledik. Porto ileride Lucho'nun 30. dakika da sakatlanması nedeniyle üretken olamadı. Planlar erken bozuldu yani. Lucho oyunda kaldığı süre içerisinde etkili pasları ve ileride oyunu yönlendirmesi ile takımına en büyük katkıyı yapıyordu zira.
Diğer devreye hızlı başlayan ve istekli olan Porto oldu. Fakat Porto'nun yüklenmesi defansta bazı boşluklara neden olunca ManU'da kontraatak bulmakta zorlanmadı. Lucho'nun yerine giren Mariano'da gerçekten çok üretken oynadı. Porto'nun bu ataklardan eli boş dönmesinin bir nedeni de Manchaster savunmasında iyileşen bir Ferdinand'ın olmasıydı. Çünkü dünkü maçta hem görevini yerine getirdi, hemde takım arkadaşlarına güven verdi. Porto aradığı golü tüm çabalarına rağmen bulamadı. Ronaldo bireysel yeteneği ile takımını yarı finale taşımış oldu böylece.
Arsenal-Villarreal maçı beklendiği gibi geçti aslında. Gerçi 3-0 gibi bir sonucun oluşmasında Villarreal teknik patronu Pellegrini'ninde katkısı oldu diyebiliriz. Zaten kadroda ilerinin üretken isimlerinden Cazorla yoktu. Senna keza orta sahanın dinamosu ve oda yoktu. Cazorla'nın yokluğunda ileride en azından üretkenliği sağlamak için Nihat veya İbagaza'yı maçın başında oynatmalıydı. Pellegrini'nin aklına bu oyuncuları sokmak 2-0'dan sonra geldi ama iş işten geçti.Arsenal ise birçok eksikle çıktı ilerisi hariç ve Villarreal bundan yararlanamadı. Netice itibariyle Arsenal'de yarı finaldeki 3 İngilizden biri oldu.
Diğer devreye hızlı başlayan ve istekli olan Porto oldu. Fakat Porto'nun yüklenmesi defansta bazı boşluklara neden olunca ManU'da kontraatak bulmakta zorlanmadı. Lucho'nun yerine giren Mariano'da gerçekten çok üretken oynadı. Porto'nun bu ataklardan eli boş dönmesinin bir nedeni de Manchaster savunmasında iyileşen bir Ferdinand'ın olmasıydı. Çünkü dünkü maçta hem görevini yerine getirdi, hemde takım arkadaşlarına güven verdi. Porto aradığı golü tüm çabalarına rağmen bulamadı. Ronaldo bireysel yeteneği ile takımını yarı finale taşımış oldu böylece.
Arsenal-Villarreal maçı beklendiği gibi geçti aslında. Gerçi 3-0 gibi bir sonucun oluşmasında Villarreal teknik patronu Pellegrini'ninde katkısı oldu diyebiliriz. Zaten kadroda ilerinin üretken isimlerinden Cazorla yoktu. Senna keza orta sahanın dinamosu ve oda yoktu. Cazorla'nın yokluğunda ileride en azından üretkenliği sağlamak için Nihat veya İbagaza'yı maçın başında oynatmalıydı. Pellegrini'nin aklına bu oyuncuları sokmak 2-0'dan sonra geldi ama iş işten geçti.Arsenal ise birçok eksikle çıktı ilerisi hariç ve Villarreal bundan yararlanamadı. Netice itibariyle Arsenal'de yarı finaldeki 3 İngilizden biri oldu.
0 YORUM:
Yorum Gönder