22 Aralık 2009 Salı

The Footy Babe Kick #3, Harry...


DAHA GİTMEDEN,ONA BAKARKEN, ŞİMDİ BİLE GÖZLERİMİ ACITIYOR.ADI:HARRY KEWELL

Sanki içimde bir devrim son buldu.
İçim kalabalık.. İçim yalnız.
Senin gideceğin gün ne yapacağımı bilemiyorum çünkü. Dolmaz bir boşluk bırakacaksın ardında. Gösterişte değil, kimyanda olan efendi ruhunu verdiğin futbolda, açtığın kapının anahtarını da kökleyip gideceksin, bil.
Galatasaray’da kirlettiğin hiçbir şey olmadı. Gördük. Ve sana tuttuğumuz alkış, senin için haykırdığımız şarkılar da bu kadar yürekten, temiz oldu.
Bizdeki bu can nereden geliyor sanıyorsun. O kanı bize sen veriyorsun.
Bize bir iyilik yap.
Tamam, sen git.
Sesimiz daha az kısılır belki. Ya da avuçlarımız bu kadar acımaz.
Maçlarda, skorda donumuzu toplayan çıkar elbet, umuyoruz ki..umalım tabi.
İçiyoruz, derdimiz var.
Saatlerdir durmadan bir şeyler yiyen Galatasaraylı biliyorum üzüntüsünden sen gideceksin diye. Onları görüp daha bir üzülüyorum.
Geriye kalanlarla seni unuturuz sanma, bu çok zor.
Baros’u bile bu kadar özlemişken, GS formasıyla, yeşil sahada senin ayağını hep arayacak bu gözler.
Seninse gözlerin aileni..
Canın çocuğunu dolaştırmak mı istiyor? (sümüğü de akıyordur onun)
Düşün hele; milkshake diye zırıldar durur belki, paçandan çekiştirir. Vıcık vıcık yapar aldığın çikolatayı.
(Ne komik.Çaresizlikten neler dediğimi bir allah bir de gs‘liler bilir.)

GS gemisi tabi ki de batmaz sen gitsen de. Ama yeterince hız alır mıyız, biri beni ikna etmeli.
Ama sen hep capcanlı.
Birileri konuşmalı benimle, üzülmemeliyim.
Sarhoş olmamalıyız mesela, bunu da düşündüm.

Hagi’den sonra en iyi yabancı deseler de,Hagi’nin yeri çok ayrı, senin yerin apayrı.
Bugüne kadar kulak arkası yapmaya gayret gösterdiğim” Kewell gidiyor, gidecek..” haberlerine direncim 2 gün önce son buldu. “Gitmez”,diyenin ağzının içine düştüm hep.
Direnemiyor bu kalp daha fazla. “Gitmeeee”,diye haykırasım olsa da, bu sana karşı yapılan haksızlık gibi geliyor. Çünkü biz ne kadar üzülüyorsak senin gidişine, aynı duygusallıkla içinde barındırdığın hislerle sen de evine dönmek istiyorsun.
Gözümde çocuğunu kucağına almış bir Kewell canlanınca, işte o noktada sana “gitme” demeye hakkımız olmadığını düşünüyorum. Ama bu düşüncem de yine sevgimden bakın.

Harry Kewell.. Ta Leeds United ve Liverpool takımındayken hayranlıkla takip ederdim. Bu sevgim o günlerinden kalma, ve Galatasaray günlerinde coşmuş durumda. İlk Galatasaray’a geldiğini duyduğumda sevinçten, ilk gördüğümün boynuna atlamıştım, unutmam.
Seni izlemek Tabu’da kelimeyi anlatmaktan daha keyif verici, -ki Tabu’dan aldığım keyif yaşamım misali..
Gol öncesi, gol sonrası.. soğukkanlılığın, kızgınlığın, sevincin..en ufak mimik hareketinden bile ders çıkartılabilecek insanlık harikasısın.
Çevremdeki herkes sormaya başladı bu ara,”bu aralar senin bir derdin var Senem?”..
Doğrudur.
Dinleyen bulsam da, anlayan bulabilir miyim ki..Niye dinleyeceksiniz ki, ben bile dinlemiyorum kimseyi şu sıralar. Kendimi türlü yollarla mutlu etmeye çalışsam da içimde aşılamaz burukluk var.
Çaresizim, çaremiz yok. Kewell’sız kalmanın boğazımda yarattığı çözülmez düğümün açılası yok.
Duygusal boyutumu yaşamaya bizim kızların yanına gittim, ilk konuda arkamı dönüp uzaklaştım.”Gossip Girl’deki şu çocuğun vücuda bak dehşet kızım..”
-hı,hı..o vücutta manita bulursunuz ama bir Kewell bulamazsınız pff
“..ne?”
- Hiç. Dizinin canı cehenneme. Çıplak vücut sanatıyla uğraşacak havamda değilim diyorum
“ıyy ne kadar katı yüreklisin senem”
( e insaf! Vücudunu yağlayıp ballamış adama bakan sizsiniz, olayın cinsel boyutundasınız. Şu an aranızda en duygusal boyutta olan benim be! Kewell diyorum, gidiyor!)
Beni kızlar anlamıyorsa erkek kankalar anlar deyip, kankaların yolunu tuttum, fakat tez hemen yanlarından toz olmam da bir oldu:
“…abi kızda bi dekolte vardı.. senem sen burayı duyma haa..”
- peki duymam, hatta gidiim ben.
(o dekoltenin altından meme çıkacak bilmem mi hiç, üst dekolte sonrası konu alt dekolteye gelecek. Konu nereye gidecek, bunun farkında biri olarak, henüz alt dekolteye inmeden, başım önde, buruk evimin yolunu tuttum.)
……………………….

Kewell..
İçim kalabalık, içim yalnız.
O formayı çıkardığın gün, parıldak gözlerimin beni gözden çıkardığı gün olacak.
Kafamı avuçlarımın içine alıcam, belki de yastığıma yumulucam.Ve..Yüzüm şişene kadar ağlayacağım var mı..
Durum böyle…

6 YORUM:

M.T dedi ki...

Durum vahim :)

shenem dedi ki...

bak mesela bugün de "gitmeyecek" haberleri çıktı. ama kesinleşmiş bişi değil hep böyle oluyor.basın gürültüsü gibi geliyor kulağıma.
bi kitap vardı" git kendini çok sevdirmeden"..
kesinleşmesinden hem korku duyuyorum hem kuru gürültüler bitse de ne olacağını bilsek diyorum

UzunPaslar dedi ki...

Vah vah... Durum vahimin de ötesinde senem.

mit dedi ki...

Türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi yabancılardan biri. Buraya kendini kanıtlamak için gelmişti zaten. "Bende hala iş var" diyebilmek için Ada takımlarına. Ve işte kanıtladı, gidiyor. Yolu açık olsun, ne diyelim?

Oğuz Öztürk dedi ki...

Her taraftarın sevdiği bir isim. Umarım 'Türkiye' de kalır.

aysenkavak dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan