3 Şubat 2010 Çarşamba

Haftanın Yıldızı; Uğur Boral



Sevilla dendiği an akla 3 şey geliyor; geçmiş zamandan gelme bir alışkanlıkla Eskişehirspor, Fenerbahçe'nin CL'deki çeyrek finali ve Sevilla karşılaşmalarındaki muhteşem performansıyla Uğur Boral.

Uğur Boral'ı Gençlerbirliği günlerinde tanıdım. Fakat, futbol kariyeri daha eskilere dayanıyor. 1995'te İstanbul'daki amatör takımlardan Gaziosmanpaşa Karadenizspor'da kariyerine start veren Uğur'un ikinci durağı, 1996'da Adalet Gençlik Kulübü adıyla kurulan ve daha sonra Alibeyköyspor adını alan bir diğer İstanbul kulübü oldu.

Uğur Boral'ın İstanbul merkezli kariyeri, 2002'de Kocaeli'ye taşındı. Faruk Sarman'lı, Nuri Çolak'lı, Lazarov'lu ve Volkan Arslan'lı kadronun elemanlarından biriydi artık. Turkcell Super Lig'deki ilk deneyiminde fena sayılmayacak bir performans sergiledi ve devamlı 11 oynamamasına rağmen 2 gole imza atmayı başardı.

20 yaşındaki bu oyuncuyu kaçırmayan İlhan Cavcav, bir sene sonrası, devre arasında Gençlerbirliği'ne aldı onu. Uğur'un Kocaelispor'daki son maçı Gençlerbirliği'ne karşıydı ve Ersun Yanal'ın çalıştırdığı efsane takım, Uğur'un takımına acımadı, 90 dakikanın sonucu 5-1'di.

Gençlerbirliği, UEFA Kupası'nda tarih yazarken Uğur Boral, o vakitler Türk Telekom Lig A'da, Ankaraspor sürgünündeydi. Ertesi sezon, Erdoğan Arıca'lı takımın önemli oyuncularından biri haline gelmişti. UEFA Kupası 2. ön eleme turu, 2. maçında son dakikada Rijeka'ya attığı turu getiren gol, Uğur'un gerçek anlamda ilk kez futbol arenasına çıkışını belgeliyordu.

2005-2006 sezonunda Gençlerbirliği'ndeki yerini daha da garantiledi Boral ve sezon sonunda Gençlerbirliği ile olan sözleşmesini yenilemeyerek Fenerbahçe'nin yolunu tuttu. İlhan Cavcav, Fenerbahçe'ye yolladığı bir oyuncudan ilk kez para kazanamıyordu.

Uğur Boral, Fenerbahçe'ye gelişiyle birlikte 100. yıl şampiyonluğunu yaşadı ve ertesi sezon kariyerindeki en büyük çıkışa imza attı. Daniel Alves karşısında adeta şov yapan ve Alves'i kevgire çeviren Uğur, CL çeyrek finaline yükselişteki büyük yıldızlardan biri olmuştu.

O günden bugüne çok iyi performanslar sergileyemedi Uğur Boral. EURO 2008'de Almanya'ya attığı golü ve birkaç dakikayla sınırlanan başarılı oyunlarını saymazsak köşede unutulmuş bir futbolcu kimliğine büründü. Fenerbahçe'den ayrılacağı dahi iddia edildi. Muhteşem Sevilla performanslarından olsa gerek, Avrupa piyasasında her daim yeri olan bir futbolcu oldu.

Fenerbahçe'nin mevut kadrosunda Santos bek, Uğur açık oynamalı. Bu ikilinin, Carlos-Santos ikilisinden çok daha verimli olacağına eminim. Sezonun ilk yarısında unutulan Uğur, Carlos'un gidişi ve Santos'un sakatlığıyla yeniden değere bindi. Sivasspor'a attığı goller, artık klasikleşmiş Uğur Boral golleriydi. Elimizde böyle bir yerli sol açık varken onu küstürmemek lazım. "Her işte bir hayır vardır" derler ya, belki de Dentinho transferinin gerçekleşmeyişinin hayrı Uğur'un yükselen performansıdır. Gelecek ulusal takım antrenörüne Umut Bulut'tan sonra Uğur Boral'ı da öneriyorum. Her kim gelecekse, bu iki ismi kaçırmasın!
12345678910

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan