Bu yazıya başlamadan önce,henüz bu hafta başında tanıştığımız ve bana "Barbarossa"da yazma imkanı veren Oğuz'a teşekkür etmek istiyorum. Bloglar arası transferler fazlaca olabilir ve önemsiz sayılabilir ancak; böylesine bir imkan benim açımdan gerçekten çok mutluluk vericiydi...
Barbarossa'ya her Perşembe yazmaya çalışacağım ve yazıların konusu genellikle İngiliz futboluna dair olacak. İlk yazı olması sebebiyle, pek derinlemesine olmadan,genel bir tablo çizerek, İngiltere Milli Takımı'nın Güney Afrika öncesi son durumuna kısaca değinelim:
Bildiğiniz gibi, İngiltere Milli Takımı Capello'nun gelişiyle birlikte, 2010 Dünya Kupası'nda en önemli favorilerden biri haline geldi. Hal böyle olunca, Güney Afrika öncesi yaşanan her sıkıntı takıma beklenenden daha fazla zarar verir hale geldi.Öncelikle, takımın kaptanı Terry'nin yaşadığı yasak ilişkinin ortaya çıkması ve Terry'nin takım kaptanlığından alınması konusu gündemi oldukça meşgul etti.Hemen ardından, Wayne Bridge Terry ile aynı takımda oynamak istemediğini açıkladı ve Bridge geri dönüşü konusunda hala kesin bir açıklamada bulunmadı. Tabii, Ashley Cole'nin sakatlık süresi de belirsizliğini korumaya devam ediyor... Yani, kısaca Dünya Kupası öncesinde İngiltere'nin defans hattında sorunların mevcut olduğunu söyleyebiliriz.
İngiltere'de Güney Afrika öncesi kadro yapısı yukarıdaki gibi seyrederken,hücum hattında ise tam tersi bir bolluk olduğunu görüyoruz. Kariyerlerinin en formda senelerini yaşayan üç santrafor: Wayne Rooney, Darren Bent ve Jermaine Defoe, her İngiliz Milli Takımı hocası gibi Capello'nun da vazgeçilmezleri arasına girmeyi başaran Peter Crouch, hala isminin ağırlığı hissedilen Michael Owen, bu sene Fulham'da çok başarılı bir yıl geçiren ancak henüz resmi bir davet almayan Bobby Zamora ve nihayet Emile Heskey... Bu isimlerin hepsi İngiltere'yi bu büyük turnuva öncesi favori yapan etmenlerden en önemlisini oluşturuyor. Gerçek şu ki,şu an başka hiç bir ülke bu kadar hazır santrafora sahip değil. Bu anlamda, geçen Avrupa Şampiyonası'nın şampiyonu olan İspanya'yı düşündüğümüzde, takımda aktif olarak görev alan 4 santrafordan(Torres, Villa, Güiza, Llorente) Villa hariç hiç birinin şu an formda olduğunu söyleyemeyiz. Bu ideal dörtlünün dışında son maçlarda kadroya Sevillalı Alvaro Negredo'nun da çağrıldığını belirtmemiz gerekir.Aynı şekilde,bir diğer favori Brezilya'da da durumun farklı olmadığını görüyoruz, forvetteki tüm yük Luis Fabiano'nun üstünde. Bununla birlikte,orta sahalarının da tarihlerinin en iyi orta sahası olmadığı kesin. Böyle bir tabloda İngiltere'nin rakiplerinden bir adım önde olduğu gözükse de, Arjantin ve Almanya'nın hücum hattı da çok formda. Bir yanda Milito, Higuain, Tevez, Agüero diğer yanda ise Klose, Gomez, Kiessling, Hunt ve Mesut Özil gibi isimler mevcut.
Özetle, henüz erken olsa da, yaşanan Terry skandalı ve Ashley Cole'nin sakatlığından sonra Capello ve İngiliz basını kendilerini Güney Afrika'da temsil edecek ideal sol beki arar durumda.Ancak, yine de bu sorun İngiltere'yi önümüzdeki Dünya Kupası'nın en kuvvetli favorisi yapmaktan alıkoymamaktadır.
0 YORUM:
Yorum Gönder