Bir açıkta aranan en büyük özellik nedir? Elbette, isabetli ortalar yapması. Diğer mühim vasıflar; hızlı olması, defansına yardım etmesi ve kanadını boydan boya kullanabilmesi. Olcan'da bu özelliklerin her biri kimi az, kimi çok olsa da mevcut. Deliciliği de tüm bunların üstüne koyulan bir yudum kaymak.
Cumartesi günkü maçta, Beşiktaş'ın sağ kanadını savunan Ekrem Dağ'a dünyayı zehir etti adeta Olcan. Yaptığı isabetli ortalar, Julio Cesar'ı birçok kez golle burun buruna getirdi. Julio'nun bunlardan yalnız birini skorborda yansıtabilmesi, Olcan'ın şanssızlığıydı aslında. Bu maçta Olcan'ın hanesinde 1 asist yazıyor ama onun yarattığı kaçan pozisyonlar için de 1 asist eklemeliyiz kara kaplı istatistik defterine.
Jose Couceiro'dan beklentiler, ligdeki sıralama anlamında daha büyüktü. Couceiro bu beklentileri karşılayamadı belki de ama genç oyunculara şans vermesiyle gönlümüzde taht kurdu. Genç oyuncu oynatmak riskli iştir. 5 oyuncu oynatırsın, bu beşliden sadece biri ya da en iyi ihtimalle ikisi tutar. İşte Olcan Adın o tutan gençlerden biri oldu. Üstelik Fenerbahçe macerası sebebiyle hayli yıpranmış olmasına rağmen.
Olcan'ın futbola başladığı takım, bugün TFF 3. Lig'de yer alan Balıkesirspor. İlk profesyonel sözleşmesini ise Türkiye çapında sağlam "scout" ağıyla tanınan Kartalspor'la imzalamış. Sonra ver elini Fenerbahçe. Fenerbahçe macerası, birçok genç yetenek gibi bizler için tanıdık geçti. Önce yedek kulübesi mahkumu oldu. Sonra Antalyaspor ve Karşıyaka'ya kiralandı. Nihayetinde, Fenerbahçe'de günden güne eriyeceğini anlayınca Kemal Aslan'la birlikte Gaziantepspor'un yolunu tuttu. Kemal'in son anda yatan transferi, Antep'in tek Fenerbahçeli yıldızını Olcan Adın yapıyordu.
Olcan'ın en büyük artısı, aynı jenerasyondaki arkadaşlarının bir çoğunda olduğu gibi durağan bir grafiğe sahip olmaması. Onun performansı gün geçtikçe, seneler ilerledikçe artıyor. Fizik gücünü biraz daha arttırabilirse Türk futbolu, acilen ihtiyaç duyduğu dört başı mamur bir sol açığa kavuşabilir.
0 YORUM:
Yorum Gönder