4 Şubat 2010 Perşembe

Fenerbahçe 3-0 Bursaspor


Avrupa liglerinden bir maç ile başlama planım vardı ama, sahada o kadar iyi bir oyun vardı ki maçı yazma isteği uyandırdı. Böylece uzun süre ertelediğimiz başlangıcı yapmış olalım.

Kuralar çekildikten sonra en zorlu eşleşme olarak nitelendirilmişti; sahadaki oyun bunu kanıtlar nitelikteydi. Özellikle Fenerbahçe muhteşem bir ilk yarı oynadı. Organizasyonu mükemmele yakındı ve ilk 5-10 dakika dışında sahanın mutlak hakimiydi. Bunun yanında Bursaspor iyi başladığı maçta ciddi defansif hatalar yaptı. Bana göre bundaki temel sebep Ertuğrul Sağlam'ın tercihleriydi.

Fenerbahçe klasik 4-4-1-1 dizilişi ile çıktı sahaya. Aragones dönemini saymazsak Daum'un geldiği 2002 senesinden bu yana aynı sistemi oynuyor takım ve sistemi benimsemiş durumdalar. Alex'den maksimum verimi almanın yanı sıra, kenar oyuncuları formda olduğunda yüksek hücum gücü ile de dikkat çekiyorlar. Zico'dan sonra alan savunması anlamında da ciddi mesafe kat ettiler. Takımın fizik gücü oldukça iyi. Tüm bu etkenler Daum'un kafasındaki seri futbol ile birleştiğinde bu akşamki gibi güzel görüntüler ortaya çıkıyor. Bu oyunun iyi gözükmesinde rakibin oynamaya çalışmasının da etkisi var pek tabi.

Bursa ise oyunu tutmaya yönelik bir kadro ile sahadaydı. Defansın önüne Ozan-Kirita-Ergiç'i koyan Sağlam, Ozan İpek'i sola, Turgay'ı forvetin hemen arkasında sağ tarafa yakın başlattı. İlk 10 dakikada Sercan ile tehlikeli bir pozisyon bulan ve ayağa iyi pas yapan Bursa, Fenerbahçe'nin oyunu dengelemesinden sonra ciddi hatalar yaptı ve ilk gol sonrasında dağıldı. Bu gol sonrası devreye kadar toparlanamadılar. Volkan Şen'in girişi sonrası tüm organizasyonların onun üzerinden gelişmesi, Sağlam'ın yaptığı hatayı kanıtlar nitelikte.

Maçın ilk 10 dakikasından sonra Fenerbahçe çok iyi oynadı. Daum'un birinci prensibi, kendi yarı alanında kaptığı toplarla en çabuk biçimde rakip kaleye gidebilmek. Bunun için oyunu iyi bilen, koşu tercihlerini doğru yapan oyuncular gerekli. Alex oyun içerisinde birkaç hamle sonrasını düşünebilen yapısı ile biçilmiş kaftan. Semih'in ve Emre'nin de bu oyuna uygunluğu su götürmez. Ancak Fenerbahçe'de bugün farklı olan, tempoyu sürekli kılması idi. Top kendilerinde olduğunda da tempo yapmaya devam ettiler. Emre ve Cristian orta sahanın ortası için oldukça iyi bir ikili. Oyunu iki yönlü oynayan yapıları sistemin işlerliğini arttırıyor. Pas arası yapma kabiliyetleri, sezgileri iyi oyuncular. Beraber oynadıkları süre içerisinde oldukça iyi yönettiler oyunu. Sıklıkla ters yönü düşünerek oyuna genişlik kazandırmaları her iki kanadında işlerliğini arttırdı. Santos ve Gökhan Gönül'ün hücum yönleri önlerindeki Uğur ve Özer'in iyi oyunuyla birleşince son derece yüksek bir hücum gücü ortaya çıktı. Uğur sakatlanıp Wederson girdikten sonra dahi devam eden futbol sistemin ne kadar doğru çalıştığının göstergesi. İkinci yarı oynanan oyun da son derece yerinde. Skor avantajını yakalayan Fenerbahçe, rakibin hücumu daha fazla düşünmesi ve sahanın boyunun da genişlemesi ile çokça boş alan buldu ve bol pozisyon üretti. Maçın tamamında kenar organizasyonları, duvar pasları ile göbekten delme, duran top; kısacası skor üretmek adına ne gerekli ise denediler.

Bursa ise korkak başlamanın cezasını çekti bana göre. Batalla'nın neden oynamadığını sorgulamaktan sıkıldım ama Volkan Şen'in neden kenarda olduğunu anlamak mümkün değil. Antalya önde basarak Fenerbahçe'ye ciddi sıkıntılar yaratmışken, oyunu kendi yarı sahanda kabul etmek ne kadar akılcı bilemiyorum. İkinci yarı buldukları tüm pozisyonların sağ kenardan Volkan Şen ile olması da düşündürücü. Iglesias'ın verilmeyen golü ofsayt değil ama ne değiştirir bilemiyorum. Sercan'ın çıkması da ciddi bir dezavantaj oluşturdu onlar için. Takım savunmasında ciddi hatalar yapmaları bir yana, duran top organizasyonlarında Türkiye'nin en iyi takımlarından birinin, duran top savunmasında bu kadar çok hata yapması da düşündürücü. Kirita, Ergiç ve Ozan İpek'in kötü futbolu da skorun temelinde yatan başka bir etken.

Fenerbahçe'nin genel şablonu belli. Bu kadar agresif oynamalarını beklemiyordum ama oynanan futbol kesinlikle keyif verici. Emre ve Cristian'ın yakın olduğu kanatlarda iki kenar oyuncusunun arasına girerek rakip kanat akınlarını etkisiz kılması dikkat çekici; hatırlanırsa Galatasaray maçında da benzer yapıyı benimsemişlerdi. Dikkat edilirse kanat akınlarını hep üçgen ile karşılıyorlar. Yakın oynamayı gerektiren bu yapının ne kadar doğru işletildiğini gösteriyor bu görüntüler. Skoru elde ettikten sonra savunmada da fazla sıkıntı çekmiyorlar; zira hem Lugano hem de Bilica bu tarz bekleme oyununa uygun stoperler. Selçuk'u alarak orta sahayı sertleştirmekte yerinde bir hamleydi. Fenerbahçe'nin bu denli etkin oynamasındaki temel etken, iyi beklere, formda ve orijinal kenar oyuncularına sahip olması. Fizik olarak iyi durumda olmaları, saha içinde sürekli hareketli olmaları ve hırslı yapıları sistemin iyi işlemesine yardımcı oluyor.

Fenerbahçe turu geçti diyebiliriz. Bursa ise doğru analiz etmeli bu maçı. Her şeye rağmen bu maçın bu kadar keyifli geçmesini beklemiyordum; sahadaki güzel futbol için her iki takıma da teşekkür edilmeli. İlk 45 dakikada gördüğümüz tempo, bu ligin standartlarının üzerinde kesinlikle.
0000000000000000000000000000000
                             

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan