17 Mart 2010 Çarşamba

Haftanın Yıldızı; Abdel Kader Keita


PES oynarken bile hızlı ve güçlü futbolculara ayrı bir gözle bakarız. Topu alsın ve rakip kaleye bıraksın diyerek "gamepad" ile telepatik iletişime geçeriz. Bu iletişimde parmaklar, hayli yorucu bir görev üstlenir elbette. İşte "o tür" oyunculardan biri Kader Keita, fevkalade sıkıcı geçen 25. haftayı biraz olsun renklendirdi. İyiki de renklendirdi!

Sezon başı Lyon'dan transfer edildiğinde soru işaretlerimiz vardı. Çok kötü bir sezon geçirmiş ve istikrarsız futbolun çıkış noktası, Kara Kıta Afrika'da hayata merhaba demişti. Transferin gerçekleştiği gün Osman Tanburacı, Keita için Yattara'nın bir gömlek üstü diye yazmıştı. Yani ne demek istiyordu, yetenekli ama ne zaman, ne yapacağı hiçbir zaman belli değil!

Sezona flaş bir başlangıç yaptı Fildişili. Umulandan çok daha iyi maçlar çıkardı. İlk 17 maçlık devrenin gözdesiydi adeta. İlk nazar boncuğu, Roberto Carlos'a attığı yumruk oldu. Ardından, her 2 yılda bir kapıyı çalan Afrika Uluslar Kupası kara kedi kıvamında girdi araya. 40 yaşındaki(!) Ahmed Hassan'ın önderliğindeki Mısır'a kupayı kaptıran Keita, hem Türkiye'ye geç döndü hem de bir türlü kendine gelemedi. Atletico Madrid maçlarına kadar eleştiri bombardımanı altında kaldı.

Atletico'ya elenmenin yaradığı tek Sarı Kırmızılı futbolcu Keita oldu. Yavaş yavaş gözden düşmeye başlıyordu ki, bu seri toparlanmasını sağladı. Ardından eskisine benzer performanslarını izlemeye başladık. Galatasaray'ın en kilit futbolcusu nitelendirmesini böylece yeniden kazanmış oldu.

Türk futbolunun en büyük sıkıntısı, gerçek anlamda kanat oyuncusuna sahip olmaması. Ya devşirme kanatlar kullanırız(Mehmet Topuz, Özer, Holosko, Nihat, Tuncay) ya da yıllanmış şaraplara sarılırız(İbrahim Üzülmez, Ali Tandoğan). Fakat topu alıp götürecek, sıfıra inecek, bütün bunların yanına düzgün ortalar hatta paslar ekleyebilecek fazla oyuncu görmemiştik ki Keita indi Ali Sami Yen'in çimlerine. Kendini futbola vermeyi başarsaydı Kazım Kazım'dan da aynı performansı bekliyordum ama artık geçmiş olsun, belki başka bahara!

TSL'nin bitimine 9 hafta var. Bu haftalarda iyi futbol beklemek, saflık olur. Artık, takımların tek hedefi, en kısa yoldan gole ulaşmak. Herkes topu alıp getirecek ve icabında gol yapacak bir kahraman arıyor, işte o kahramanlardan biri de Keita. Galatasaray şampiyon olursa Keita, bu şampiyonluğun en önemli parçası olacak. Aksi gibi kaybederse de bu sıfatı kazanacak!

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan