4 Ekim 2010 Pazartesi

Dear Diary; Today #3


----> Klasik Arsenal - Chelsea maçlarından birini izledik. İngilizlerin deyimi ile 'same old same old...' 2004'ten bu yana neredeyse değişen birşey yok. Chelsea Arsenal'in genç delikanlılarına o yıldan beri sadece 2 kez kaybetti. İlk dakikalarda ve oyunun bazı bölümlerinde Chelsea'den daha iyi oynayan ve gol pozisyonlarına giren bir Arsenal, hızlı bir hücumdan ve hiç yoktan var olan bir serbest vuruştan gelen gol ile bir Chelsea galibiyeti...  Arsenal defansında Squilaci ve Koscielny'nin dünyanın en iyi beş forveti arasında yer alan Didier Drogba'yı kontrol etmeleri de epey zordu. Arsenal adına da Jack Wilshere sahanın en iyisiydi. Tribünlerde maçı izleyen Fabio Capello'yu da etkilediği kesin.  Drogba yine her Chelsea - Arsenal maçında olduğu gibi The Gunners'ı ısırmayı başardı, mükemmel bir gol ile... Bu Drogba'nın 10. Arsenal maçında 13. golü demekti. Yine Chelsea adına 2. golü frikikten atan Alex'in golünün, Fabio Bilica Sivasspor'da oynarken Fenerbahçe'ye attığı gol ile büyük benzerlikler gösterdiğini de söylemek gerrek. 

----> Blackpool Liverpool'u 2-1 mağlup etti, Liverpool küme düşme potasına girdi. Sanıyorum bu kısa cümle Liverpool'un Premier Lig'de büründüğü içler acısı halin en kısa özeti olabilir. 1953-1954 sezonundan bu yana en kötü Liverpool... Roy Hodgson'da özet geçmiş durumu, "Taraftarlarımızın bize bağırmaya hakları var. Tek düşündüğüm takımı bir an önce rayına sokmak..." Çok zor gerçekten sevgili Roy Hodgson... 

Şöyle bir yazımız da mevcut;  Liverpool'da kırmızı alarm

----> Madridistalar, Barca'nın Mallorca karşısında puan kaybetmesi ile daha bir motive çıktıkları Deportivo maçında 6 gol birden attılar. Ayrı bir başlık altında yazmak gerek aslında ancak yine de kısaca bir deyinmek gerek. Meust Özil'in ligdeki ilk golünü atmasını bekliyorduk, Deportivo maçına denk gelmiş oldu. Basit oynamak büyük mesele ve Mesut Özil bunu çok iyi yapıyor. Bunu Jose Mourinho'da defalarca dile getirdi. Xabi Alonso yine arka planda olan bir kahramandı bana göre. Boş kaleye dokunan ve gol atan Higuain'den daha faydalı bir oyun sergilediği kesin. Real Madrid 6 gol birden attı atmasına ancak sahada karşılarında duran Deportivo gerçekten bitmiş bir takım. Adı sempatik gelen bir takım oldu benim gözümde Deportivo artık... Geçmişine bakılınca şuanki durumu gerçekten kötü Deportivo'nun. Üzücü bir durum. Peki Mourinho maç ile ilgili ne dedi? Yine ondan beklenecek bir açıklama: "Deportivo'ya 6 gol attığımız için dünyanın en iyi takımı olmadık. Halen yapım aşamasındayız..."

----> Nuri Şahin... Son haftalarda mükemmel oyunuyor ve bu performansının ardından maçı da tribünlerden seyreden Guus Hiddink'in gelecek planlarında onu Tük milli takımının orta alanına enjekte etmemesi ve takımı onu çevresinde kurmaması için hiçbir neden kalmadı. Yıllar sonra şampiyonluğa oynayan B. Dortmund'da Bayern Münih karşısında mükemmel oyununu bir de frikik golü ile bitirdi... Ayrıca Jurgen Klopp yönetiminde her hafta daha iyi oynayan ve daha sempatik bir hava ile eski günlerine dönüş sinyalleri veren B. Dortmund'a da ayrıca değinmek gerek. Her sezon kimin şampiyonluk yarışı içinde olacağını kestirmekte zorlandığımız Bundesliga'da sıra Dortmund'da olabilir mi?

----> Ryan Giggs... Benim için özel bir oyuncu. Efsanelerim arasında yer aldığını rahatlıkla söyleyebilirim. The Guardian'da kendisi ile ilgili harika bir çalışma var. Simon Hattenstone Ryan Giggs ile konuşmuş ve bunu kaleme almış. Giggs yaşamına ve kariyerine dair bir şeyler anlatmış;

" Giggs mükemmel bir adam. Çok samimi. Yakışıklı ve bir kayak pistini andıran yanaklara sahip. Nazik ve itaatkar. ManU ile sayısız kupa ve ödül alan bu adam futbola veda etmeye hazırlanıyor. 1992 yılında yeni bir jenarasyon olarak lanse edilen Giggs, Scholes, Beckham ve Butt'ın en efsane olanı... Giggs ile konuşurken son derece farklı bir geçmişe sahip olduğunu da tekrar gördüm. Bizim bildiğimiz esk rugby oyuncusu Danny Wilson, onun örnek aldığı ilk kişi ancak annesi ile şiddetli geçimsizlik sonucu ayrılmışlar. Buna rağmen Giggs babası için 'ilk kahramanım' demekten çekinmiyor. Hayatında bazı hatalar yaptığını da kabul ediyor. Bunların başında gençliğinde çok fazla para harcadığını söylüyor ve ekliyor, 'yine de gençler dikkat etmeliler ancak hayatlarını da yaşamalılar'. Bunun yanında bir Bantley sahibi olduğu için de mutlu... "

Orjinal için; The Guardian - Ryan Giggs: Nice guy finishes first

+


De Jong... Xabi Alonso'dan sonra Hatem Ben Arfa'nın da futbol hayatına göz dikiyor. Ben Arfa'da iki kırık, 6 ay yok...

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan