31 Ekim 2010 Pazar

Atina Derbisi; Tanrıların Savaşı


Derbi ateşi dün tekrar Atina'da yandı. Yunanistan'da milyonlarca futbol dilencisi Panathinaikos-Olympiakos mücadelesini takip ettiler. Yeşilller, Fransız oyuncusu Cisse'nin 2 golü ile maçtan 2-1 galip ayrılmayı başardılar ve Yunanistan'da günlerce sürecek derbi konuşmalarının ikinci evresi olan 'maç sonrası'na geçiş yapıldı. Peki Atina'da günlerce konuşulan bu derbinin kaynağı ne? Fenerbahçe-Galatasaray rekabetine Uzo-Rakı kadar benzeyen Atina derbisinin hikayesi 1930'lu yıllara kadar dayanıyor.

1930 yılının Haziran ayında kalabalık bir Panathinaikos taraftar topluluğu, Yunanistan Milli Takımı otobüsünü yolda durduruyorlar. Öfke büyük, nedeni Romanya karşısında alınan 8-1'lik mağlubiyet. Peki otobüsü paramparça eden ve futbolcuları tartaklayanlar neden sadece Pana'lı taraftarlardı? Cevabı çok basit. Romanya karşısında alınan 8-1'lik mağlubiyette sahada olan tüm futbolcular Olympiakos forması giyiyorlardı, Pana'lılar da bunu fırsat bilerek takım otobüsüne mağlubiyet nedeniyle saldırmışlardı. İşte bu olay, derbi ateşini yakan ilk karışıklık olarak tarihte yer etti. Henüz yeni bir savaş kaybetmiş olan Yunanlılar, kendilerini futbolun yakıcılığna bırakmışlardı...

Peki rekabetin kaynağı sadece iki 'Atina' takımı olmaları mı? Panathinaikos ve Olympiakos kulüpleri arasındaki "ezeli" rekabet, 90 yıldır her geçen gün artarak devam ediyor. Atina'da bu iki takım arasında oynanan maçlarda ortalık karışıyor, sporun ana unsurları olan dostluk ve centilmenliğin yerini şiddet ve küfür alıyor, kan gövdeyi götürüyor. Yaşanan olayları, akdeniz insanının sıcakkanlılığıyla, çabuk öfkelenmesiyle bile açıklamak mümkün olmuyor aslına bakarsanız... Ana neden tahmin edebileceğiniz gibi sosyal farklılık.

Panathinaikos 1908 yılında bir tıp öğrencisi tarafından kurulmuş. Olympiakos ise 1925 yılında Atina'nın 15 kilometre uzağında bulunan liman bölgesi Pire'de kurulmuş. İşte 'sosyal farklılık' kavramı da tam buradan çıkıyor. Olympiakos'lulara göre Panathinaikos'lular tam bir züppe, Panathinaikos'lulara göre ise ezeli rakipleri hayat kadınları ile yatıp kalkan fakir denizciler...

1930 yılında yaşanan olaylardan sonra 1949 yılı, iki takımın birbirine 'resmi' olarak girdiği ilk yıl. İki takımın oynadığı bir lig maçında yaşanan olaylar, rekabet tarihinde en şiddetli 'ikinci' olay konumunda. Bu maçta Olympiakos'lu taraftarlar, oyuncularının kasıtlı bir şekilde sakatlanmasına rağmen hakemin oyunu devam ettirdiğini savunarak, hakemin kararlarına tepki gösterdiler. Doksan dakika tamamlandığında, iki takımın taraftarları ve futbolcuları birbirine girdi ve iki oyuncu hastaneye kaldırıldı. İki kulüp taraftarlarına göre iki takımın 'ezeli' bir rakip olduğu an bu karşılaşma...

1962 yılında oynanan Yunanistan Kupası finali ise iki takım arasında en büyük olayların yaşandığı maç... Bu rekabeti en iyi anlatan bir maç 1962 yılındaki kupa finali. O maçta ilk beş dakika içerisinde iki Olympiakoslu oyuncu kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı. Taraftarların bu kararı protesto etmek için hakeme yabancı maddeler atmaları yüzünden, maç iki kez durduruldu. İlk yarı ancak 66 dakikada tamamlanabildi. Verilen 35 dakikalık aradan sonra, taraftarlar ve futbolcular yatışınca maça devam edildi. Yaşanan bu duraklama nedeniyle, maç 45 dakika uzadı. Stadyumdaki ışıklandırma sistemi çalışmadığından, havanın kararmasıyla birlikte maç tatil edildi. Bu sırada her iki takımın futbolcuları ve taraftarları kıyasıya bir kavgaya tutuştular. Yaşanan olaylar yüzünden, 1962 yılında Yunanistan kupası iptal edildi ve o yıl herhangi bir takıma kupa verilmedi...

İki takım arasında yakın tarihte yaşanan bir transfer hadisesi de rekabetin farklı bir boyutunu gözler önüne seriyor. Yunanistan'ın gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden biri olan Antonios Nikopolidis, 15 sezon boyunca Panathinaikos forması giydikten sonra, aralık 2003'te yapılan transfer görüşmelerinde sözleşmesini uzatmak için yıllık 600 bin avro istedi. Yönetim bu isteğe olumsuz cevap vererek, futbolcunun geri adım atması için kadro dışı bırakılmasına karar verdi. Bu tavır üzerine sözleşmesini uzatmayan Nikopolidis, 2004 yazında Olympiakos'un teklifini kabul etti. Nikopolidis bir profosyonel olsa da Pao taraftarları Nikopolidis'in Olympiakos forması ile Apostolos Nikolaidis çimlerine ayak basar basmaz küfürlü 'şaheserlerini' Niko'ya ithaf etmeyi unutmamışlardı.

Panathinaikos tarihinin en önemli olayı 1971 yılında, Wembley'de Ajax'a karşı oynanan Şampiyon Kulüpler kupası finalidir... Maçı Pana 2-0 kaybetse de bu olay büyük bir başarı hikayesidir ve
'Wembley'e giden yol' olarak Panathinaikoslular tarafından anlatılıp durululur. Buna karşı Olympiakoslularda en çok lig şampiyonu olduklarından bahsedip kavgayı devam ettirirler. Aslında bu yönü ile Galatasaray - Fenerbahçe rekabetine de benzer...

Peki rakamlar ne diyor? Lig şampiyonluklarında Olympiakos'un bariz üstünlüğü göze çarpıyor. 37 kez şampiyon olan Kırmızı Beyazlı takıma Panathinaikos'tan gelen cevap 20 lig şampiyonluğu... 1959 yılından bu yana Yunanistan Süper Lig'inde oynanan maçlarda ise Olympiakos 56 galibiyet alırken, Panathinaikos 35 galiibyet alabilmiş ve maçların 49'unda eşitlik bozulmamış. Olympiakos 1936 yılında rakibini 6-1 ile yenerken, Panathinaikos 1930'da ezeli rakibini 8-2 yenmiş. Bu rakamlar bizdeki 6-0 ve 7-0 hikayeleri ile aynı...

Olympos'un tepesinde duran tanrıların birbirleri ile yaptıkları savaşa benzetilen Olympiakos-Panathinaikos derbisi, savaş Tanrılarının hala hayatta olduklarının bir göstergesi olarak bizlere rekabetin bambaşka boyutlarını göstermeye devam edecek...


Oğuz Öztürk-goal.com

PANATHİNAİKOS 2-1 OLYMPİAKOS (30.10.2010)






+


Fırında;

.Barcelona - Espanyol, 
.Lyon - St. Etienne, 
.Ajax - Feyenoord, 
.Hajduk Split - Dinamo Zagreb, 
.Manchester City - Manchester United, 
.Genoa - Sampdoria, 
.Torino - Juventus.

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan