21 Mayıs 2009 Perşembe

Shakhtar Donetsk 2 - 1 Werder Bremen

Öncelikle söylemeden edemeyeceğim. Canlı yayını kesip reklam vermek uğruna bize kupa törenini banttan veren Show Tv'ye sonsuz teşekkürler...


Maçtan önce herkes ilk dakikalarda Werder'in çok atak oynayacağını ve Shakhtar'ı kendi sahasına mahkum edeceğini düşünüyordu. Fakat aslında bu durumun tam tersi yaşandı ilk dakikalarda. Werder oyunu ilk 15 dk içinde kendi alanına kabul edip, hızlı ataklar ile Ukraynalıları vurmak istedi. Fakat bunu yapabildikleri pek söylenemez. Bu bölümde Shakhtar %60'lara varan topla oynama oranına erişti ayrıca. Bunun en büyük nedenlerinden biri de maç boyunca hayran olduğum Brezilyalı oyunculardı. Benim hayran olduğum bu Brezilyalıların Werder'in başını yakacağı daha ilk dakikalardan belli olmuştu ve dakika 25'te Rat'ın pasıyla savunmada iki oyuncu arasında topla buluşan Luiz Adriano, rakiplerinden sıyrılıp ceza alanında sol çapraza doğru ilerleyip kaleci Wiese'nin üzerinden aşırdığı topu filelerle buluşturarak Shakhtar Donetsk'i 1-0 öne geçirdi.


Werder Bremen yediği gole kadar defans ile hücum arasındaki köprüyü kuramadı bir türlü. İleride Almeida ve Diego'yu aradıkları söylenebilir. Onlar oynasaydı eğer Werder'in hücumda daha yaratıcı olacağı kesindi. Almeida'nın yerinde oynayan Rosenberg ise yalnız kovboyu oynadı ilk yarı boyunca. Defansı toparlayan isim genelde Naldo oldu ilk yarı boyunca. Daha önce Werder Bremen'in Avrupa'da ve Bundesliga'da maçlarını izlemiş olanlar Naldo'nun uzaktan ve yerden attığı güzel gollere şahit olmuşlardır. İşte dün gece de skoru 1-1'e getiren golüde daha önce attığı gollere benzerdi Naldo'nun. Tek farkı kaleci Pyatov'un yaptığı hata oldu. 35. dakikada Werder Bremen, ceza alanı dışında serbest vuruş kazandı. Topun başındaki 3 futbolcudan Naldo'nun sert şutunda, kaleci Pyatov büyük bir hatayla meşin yuvarlağı elinden kaçırınca, Werder Bremen maçta 1-1'lik eşitliği sağladı.


İlk yarı boyunca Shakhtar'ın Brezilyalıları Werder defansını bayağı bir yordular. Özellikle Adriano ve İlsinho gerçekten harika bir ilk yarı çıkarttılar. İlsinho göz zevki açısındanda harika bir oyun oynadı. Werder ise Naldo'nun şutu ve golü dışında kaleye başka bir şut atamadı ilk yarıda. Bunu sıkıntısını yaşadılar. Diego'nunda olmaması bunda etkiliydi hiç şüphesiz. Zira hücumda organizasyon denen birşey yoktu Werder'de. Tribünlerde oturan Diego'da bu durumu fark edince 'keşke oynasaydım' demiştir büyük ihtimal ile.


İkinci yarı ise daha kontrollü başladı iki takım adınada. Werder rakibinin gardının düşmesini bekler gibi bir oyun sergilemeye başladı devrenin başında. Sanki Shakhtar'da öyleydi ama yapıları gereği yine Werder'den daha hareketli oynuyorlardı. Maçın sonlarına doğru gelinirken iki tarafta artık uzatmaların havasına girmiş gibiydi. Son anlarda yenecek golün bir telafisi olmadığından temkinli oyun hüküm sürdü son yirmi dakikada. İkinci yarıdaki bu oyunla ilk yarıdaki oyun arasındaki fark çok büyüktü. İlk yarıda mücadele ve keyif ne kadar varsa, ikinci yarıda da o kadar yoktu.


Uzatmalar başladığında açık konuşmak gerekirse kupanın sahibini penaltılar ile bulacağını düşünmeye başlamıştım. Ben tam böyle düşünmeye başlamışken gol geldi. 97. dakikada Srna'nın pasında ceza alanında topla buluşan Jadson'un yerden vuruşunda, uzanan kaleci Wiese'nin eline çarpan top filelere gitti ve Ukrayna ekibi maçta 2-1'lik üstünlük sağladı. Srna'dan söz açılmışken söyleyelim, bence maçın en iyi oyuncusu oydu. Bazen atakları yönlendirdi, bazen defansın en iyisi oldu, bazen kanttan güzel bindirmeler yaptı Srna. Enerjiside bitmek tükenmek bilmeyen bir oyuncu ve hem takım arkadaşlarını, hem de taraftarı ateşleyen oyun tarzı ile tam bir kaptan.


Kupayı daha çok isteyen, daha pozitif düşünen ve maçı daha fazla kontrol eden takım kazandı son düdük ile beraber. Maçtan önce Werder'in hücum edeceği, Shakhtar'ın ise kapanacağı söylendi ama iki takımın ruhları yer değiştirmiş gibiydi. Diego'suz Werder'inde sadece mücadele eden ama izleyene hücum yönünden tat vermeyen bir takım olduğunu gördük. Lucescu'ya zaten büyük saygı duyan biriydim. Bu maç ile birlikte ona hayranlığım ve saygım biraz daha arttı. Daha önce Süper Kupa'yı, şimdi ise Uefa Kupası'nı alan Lucescu, hedefleri büyütüp bence Şampiyonlar Ligi'nin üzerine gitmeli.


Shakhtar'ın kadrosundaki Brezilyalı oyuncular William, İlsinho, Adriano, Jadson ve Fernandinho'ya hayran kaldım daha önce söylediğim gibi. Bu oyuncuların büyük bir vitrin olan UEFA finalinde böylesine güzel bir oyun sergilemeleri büyük kulüplerinde dikkatini çekmiştir hiç şüphesiz. Bu güzel oyuna ve deha bir teknik adamla kupayı kaldıran Shakhtar Donetsk'e söylenecek tek bir söz kalıyor; Bravo Shakhtar!...



SHAKTAR DONETSK 2-1 WERDER BREMEN

Hakem: Luis Medina Cantalejo (İspanya)
Yardımcı Hakemler: Jesus Calvo Guadamuro (İspanya) - Roberto Diaz Perez Del Palomar (İspanya)

Shakhtar Donetsk: Pyatov, Kucher, Fernandinho, Jadson (112' Duljaj), Ilsinho (100' Gai), Luiz Adriano (89' Gladkiy), Lewandowski, Willian, Rat, Chygrynskiy, Srna
Yedekler: Khudzhamov, Ischenko, Chyzhov, Moreno
Teknik Direktör: Mircea Lucescu

Werder Bremen: Wiese, Boenisch, Naldo, Baumann, Fritz (95' Pasanen), Rosenberg (78' Hunt), Mesut, Prodl, Frings, Pizarro, Niemeyer (103' Tziolis)
Yedekler: Vander, Tosic, Vranjes, Harnik
Teknik Direktör: Thomas Schaff


0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan