Manchester şehrinde iki renk vardır; Mavi ve kırmızı. Şehrin iki takımı olan City ve United'ı temsil eden bu renkler, gerçekten de iki takım taraftarlarını birbirlerinden ayıran tek neden. Tüm Manchester aynı partiye oy verir, tüm şehir Liverpool'a karşıdır ancak iş City, United rekabetine geldiğinde işler bir anda değişiverir...
Çoğu Manchester United taraftarının Malcolm Glazer'in kulübün sahibi olmasına verdiği tepkinin tam tersine, City taraftarları Şeyh Mansour'dan oldukça memnun görünüyorlar. Bu gelişimden geçmişteki kötü sonuçlar nedeniyle memnuniyetle bahsediyorlar. Onlara göre eğer kaliteli oyuncularla birlikte güzel bir futbol sergilenecekse hiçbir problem yok. Böyle bir durumda City'liler kulübü kimin finanse ettiği ile ilgili haberlerle ilgilenmiyorlar bile.
Manchester büyük bir futbol şehri. Britanya adasının en büyük ikinci yerleşim yerinde milyonlarca kişi futbol topunun peşinden koşuyor. Man Utd ve Man City'nin maça gelen taraftarların saysının ortalamaları alındığında Avrupa'nın başka herhangi bir kentindeki en büyük iki takımı izleyenlerin sayısından daha fazla olduğu hemen ortaya çıkıyor. Ancak bu iki takım arasında taraftar sayıları dışında bir dengenin olduğunu söylemek çok zor. ManU son yıllarda birçok başarıya imza attı ve atıyor ancak City için son kupa 1976 yılındaki Lig Kupası...
Man City taraftarı övünecek bir kupa ya da şampiyonluk bulamadığı için, kendilerinin farklı olduklarını söylüyorlar. Örneğin City tarfatarları, Man Utd taraftarlarının çoğunun Old Trafford'u 1999'daki Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve geçen müthiş bir sezondan sonra desteklemeye başladıklarını söylerler. Man Utd taraftarlarının buna cevabı ise City taraftarlarının Stockport'tan, yani uydu şehirlerden geldikleri yönünde.
Manchester City'nin 1976'da son kupasını kazandığı kadroda yer alan ve aynı zamanda Manchester United formasını da giyen Peter Barnes, "İki takım oyuncuları benim zamanında dışarıda da görüşürlerdi. Taraftarlar arasındaki nefret o zamanlar yoktu" sözleri ile rekabetin bugün hangi boyuta geldiğini gösteriyor.
City'nin flamalarında ve pankartlarında yazan 'bu şehir bizim' ve Manchester usülü' yazıları Ciy kulübünün şehre fazlasıyla bağlılığını temsil ediyor. Aynı yazıların ve sözlerin Manchester şehrindeki bilboardlarda kullanılmasından sonra ise yazıların üstünde '35 yıl' ibarelerini görmek mümkün oluyor. Bunu yapanlar tabii ki United'lılar ve amaç 76'dan bu yana kupa kazanamayan rakiplerine gönderme yapmaktan başka birşey değil.
İki kulübün şehir içindeki coğrafki konumları ve sahiplendikleri kavramlar oldukça karışık aslında. ManU, şehrin kuzey kısmında daha çok destek bulurken, City doğu ve güney bölgelerinde daha çok taraftar kitlesine sahip. City taraftarlarını kızdıran durum ise II. Dünya Savaşı'ndan önce City'nin şehrin büyük takımı olması ancak bunun daha sonradan değişmesi.
II. Dünya Savaşı'na kadar United'ın bir Federasyon kupası'na karşılık aynı kupadan City'de iki adet vardı. City Federasyon Kupası'nı 1904 ve 1934'te, lig şampiyonluğunu da 1937'de kazanırken United 1936'da küme düşmekten son anda kurtulmuştu. Rüzgarın tersine dönmesi ise ancak II. Dünya Savaşı'ndan sonra olabildi. United Matt Busby'yi menajerliğe getirdikten sonra kırmızı şeytanlar tam dört kez lig şampiyonu olmayı başardılar. 1960'lara gelindiğinde ise artık Man Utd'ın üstünlüğü fazlasıyla hissediliyordu...
City, 1968 yılında şampiyonluğu kapmıştı belki ama birkaç hafta sonra United Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanarak City'nin şampiyonluğunu gölgede bıraktı. Bu arada derbilerde halen ateşli geçmeye devam ediyordu. 1971 yılında City, United'ı Old Trafford'da 4-1 yenmişti ancak bu maç daha çok G. Best'in rakip oyuncu Pardoe'nun ayağını kırması ile akıllarda kalmıştı. 1974'te oynanan derbi ise şiddet açısından kesinlikle en kötüsüydü. O maçta hakem Clive Thomas, City'li Doyle ve United'lı Macari'ye kırmızı kart göstermişti ancak sahada yaşanan kavgalar sebebiyle tüm oyuncular aynı anda oyundan ihraç edilmişlerdi. Yine 1976'da City, Lig Kupası'na giden yolda Manu'yu 4-0 ile geçmişti. İşte bundan sonrasında City'nin başarıları minimuma inerken, Manu kupaları kazanmaya devam etti...
Kırmızıların, Mavilerin elde ettiği tüm başarıları gölgede bıraktıkları yıl kesinlikle 1999'du. Manchester United'ın sezon Şampiyonlar Ligi, Lig Şampiyonluğu ve Lig Kupası ile beraber üç kupa ile kapatması ile beraber manşetlerin rengi kırmızıydı. Bu andan sonra City taraftarları belli başlı derbi maçlarına dikkatleri çekerek işten sıyrılmaya çalıştılar. En çokta 1989'da 5-1 yendikleri maçı anlattılar ancak Manu'nun buna cevabı Kasım 1994'te City'yi 5-0 yenmesi oldu...
Çarşamba günü oynanacak olan Manchester derbisine az bir zaman kala atmosfer giderek ısınıyor ve taraftarlar arasında çatışmalar şimdiden başlamış durumda.
City, "Susun ve bizi dinleyin. Tezahürata başlıyoruz" derken, United'lılar, "Bütün biletlerini satsanıza, ama satamazlar ki" diyor...
Bakalım Manchester City Manchester United'ı yenip ligde daha iddialı bir konuma gelecek mi, yoksa Roberto Mancini'nin koltuğu sallanmaya devam mı edecek göreceğiz.
----> Manchester City şehrin kazanan takımı olabilecek mi?
----> Futbolun İlk 'Playboy' Antrenörü; "Big Mal"
----> Denis Law; City ile United Arasında Bir İskoç...
----> Manchester, alay şehri...
+
---> Old Firm; Celtic - Rangers
---> Ruhr; Schalke - Dortmund
---> Kızılyıldız - Partizan
---> Merseyside; Liverpool - Everton
Yakında;
.Barcelona - Espanyol,
.Lyon - St. Etienne,
.Ajax - Feyenoord,
.Hajduk Split - Dinamo Zagreb,
.Genoa - Sampdoria,
.Torino - Juventus.
---> @wikipedia, Manchester derby
Edit: ManU taraftarları derbiye hazır...
-Oğuz Öztürk, goal.com-
0 YORUM:
Yorum Gönder