26 Kasım 2010 Cuma

'Orijinal' Ronaldo'nun Real Madrid'den Ayrılışı


Barcelona'da 1996-1997'de 49 maçta 47 gol atan Ronaldo o sezon doğmuştu. Kimilerine göre aynı sezon sergilediği bu performans onun dünyanın en iyi futbolcusu olmasını çoktan sağlamıştı bile. Ardından Inter'de harika geçen iki sezon, yaşadığı ağır sakatlık ve Real Madrid'de yeniden doğuş...

Ronaldo Luiz Nazario Lima, 2002'de Real Madrid'e imza attığında ondan çok şey bekleniyordu. 2002 Dünya Kupası'nda sakatlığının ardından yeniden doğmuştu ve bu kez tıpkı eski günlerdeki Ronaldo'yu futbol dilencilerine Real Madrid'de izletecekti. Öyle de oldu. İlk geldiği sezon 44 maça çıktı, 30 gole imzasını koydu. Ertesi sezon yine 48 maçta 31 gol kaydetti. 2004-2005 ve 2005-2006'da da toplamda 39 gol atan Ronaldo, 2006-2007'de Fabio Capello tarafından bileti kesilerek takımdan gönderildi.

Ocak 2007'de Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanan Roma-Milan maçında tribünlerde oturup maçı izleyen 'dişlek', gazetecilerin ilgi odağıydı. Ronaldo Milan'a transfer olmuştu. Marca gazetesi o gittikten sonra 'Ronaldo yine mutlu' başlığını atmış ve oyuncuyu böyle uğurlamıştı. Florentino Perez'in 2005-2006'nın ardından takımdan ayrılmasından sonra göreve gelen ve 'İngiliz tarzı bir başkan olacağım' diyen Calderon'da Capello'ya tam destek vermişti.

Fabio Capello Real Madrid'e geldiğinde disiplinini bir şekilde hissettirebilmişti. İtalyan hoca, Dünya Kupaları tarihinin en çok gol atan oyuncusunu bir hamlede Santiago Bernabeu'nun kapısından yollamıştı. İlk başlarda bu kadar, Ronaldo'nun geçmiş sezonlarda Real Madrid'de yaptıklarına bakıldığında 'felaket' ve 'yanlış' olarak lanse edilmişti. Capello'nun 2006-2007 sezonununa kötü başlaması da bu tezi öne sürenleri haklı çıkartıyordu ancak sezon sonu öyle olmadı.

Capello'nun ilk sezonunda Real Madrid ilk haftalarda son 16 yılın en kötü sezonlarından birini yaşıyordu. Yakaladıkları gol ortalamasıysa çok kötüydü. Tüm bunların yanında son sezonların en golcü oyuncusu Ronaldo Milan'a satılmıştı ve tüm oklar Capello'nun üzerine çevrilmişti. Real Madrid Ronaldo ilk gittiğinde '9' numarasını kaybetmişti belki ama zamanla Nistelrooy ve Raul ipleri ellerine alacaklardı.

Real Madrid nihayetinde kupasız geçen yıllara son vermişti. Ronaldo'nun gidişinden sonra topa tutulan Fabio Capello, bu kez Marca ve AS tarafından göklere çıkartılıyordu.

Sezon sonu gelen şampiyonluktan sonra, Ronaldo'nun geçmişte onca yaptıklarına rağmen Real Madrid'den ayrlışı o sezon için 'gaza getirici' bir unsur olarak yorumlandı. Ramon Calderon'un sık sık dile getirdiği gibi 'çalışan formayı kapar' feslefesinin yavaş yavaş yerleşmesi de yine baz çevrelere göre Ronaldo'nun ayrılışı sayesinde uygulamaya konabilmişti.

Ronaldo ayrılsa dahi halen Real Madrid'in bazı taraftarlarınca geçmiş sezonlardaki inanılmaz başarısı sebebiyle halen çok seviliyordu. Hatta bazı kesimlere, çift haneli sayılara ulaşan Ruud Van Nistelrooy bir türlü yaranamıyordu. Ancak Fabi Capello Ronaldo'nun son hali hakkında böyle düşünmüyordu. Ona göre Ronaldo artık tam bir profosyonel sayılmazdı ve bir yüktü. Bü yüzden de Milan'a göndermişti. Sezon öncesi Ronaldo'nun yapılan antrenmanlarda Capello'nun direktiflerine uymaması, İtalyan teknik adamın tezlerini de doğrular nitelikteydi. Kulüpteki personel buzdolaplarını kilitliyordu! Hatta bir gün Capello, "Bu kadar şişman olduğun halde neden zayıflamak için kilo vermiyorsun? Eski Ronaldo'yu istiyoruz" diyerek son kez onu kurtarmaya çabalasa da bu bir işe yaramadı.

Ronaldo'nun gidişi ile birlikte ilk Galactico döneminin de simgelerinden biri yok olmuştu. Raul, bu işten galip çıkan oyuncu olmuştu. Takımda yeniden İspanyol çekirdek ön plandaydı ve ertesi sezonda bu çekirdeği bozmayan Bernd Schuster, takımı tekrar şampiyon yapmıştı. Ronaldo'nun ayrılmasından sonra büyük işler başaran Real Madrid, lig şampiyonu olmasının yanında tüm zamanların en iyi lig performanslarından birini de sergilemeyi başarmıştı...

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan