18 Mayıs 2010 Salı

Tek Maçın Getirdiği Şans...


Tek bir maç sayesinde tanınan ya da çehresi değişen oyuncular vardır. Bu oyuncular o maçlara kadar pek bilinmezler, ya da gündemde pek olmazlar. Fakat o maçta bir şeyler olur. Hayatlarının maçına çıkarlar, çok önemli bir son dakika golü atarlar ya da asist yaparlar... Ya da as oyunculardan biri sakatlanır, yerine geçerler... Böyle bir durumda içlerinden bu şansını iyi değerlendirenler adından sıkça söz ettirmeye devam eder, o maç dışında birşey başaramayanlar ise ya o maçın veya golün ekmeğini uzun süre yer ya kısa süre de unutulup gider ya da 'gerçek' anlamda vurulur... 

Bunun en güzel örneklerinden biri şüphe yok ki P. Kluivert'tır. 1994-1995 sezonunda  Ajax-Milan Şampiyonlar Ligi finalinde genç bir yetenek sıfatı ile sonradan oyuna girip Ajax adına 86. dakika da attığı gol hem kupayı, hem de harika bir kariyeri beraberinde getirmişti onun için. Patrick o maçın şansını iyi değerlendirmişti.

Karel Pobosrky... Onun şansı kesinlikle Euro 96'daki Çek Cumhuriyeti - Portekiz maçıydı. Almanya'nın lider olduğu grupta İtalya'yı saf dışı bırakan Çek Cumhuriyeti'nin çeyrek finaldeki rakibi Portekiz olmuştu. Maçta Poborsky dakika 56'da aşırtma bir gol ile hem Portekiz'in kilidini, hem de gelecek için Manchester United'ın kapısını açmıştı, gerisi malum...

Arda Turan'ı unutmamak gerek. Onun için 'şans' kesinlikle 2006'daki Mleda Boleslav maçıydı. Arda Turan'daki cevherin herkes farkındaydı fakat kimse bu kadar erken bir patlama beklemiyordu. Arda o maçta kendisini kullanan E. Gerets'in yüzünü kara çıkartmadı ve 2 gol 2 asist ile maça damga vurdu, bir maçın şansını çok iyi kullandı.

Gökhan Gönül. Euro 2008 elemelerinde Türkiye Oslo'da Norveç ile karşılaşıyordu. O sezon başında Fenerbahçe'ye transfer olan Gökhan Gönül çoktan Zico'nun prenslerinden biri olmuştu ancak halen Fatih Terim onu ilk onbir de tercih etmemişti. O maçta sağ bekte görev alan İbrahim Kaş sakatlanmıştı ve Gökhan Gönül oyuna girmek için kenarda görünmüştü. Oyuna sonradan giren Gökhan Gönül kalan dakikalarda Fenerbahçe'den sonra milli takıma da kendini kanıtlamış ve 'tek maçın şansını' değerlendirmişti.

Şans hep olumlu yönde değil elbet. Güney Kore 2002'de kendi evinde tarih yazarken  Ahn J. Hwan İtalya'ya attığı altın gol ile takımını çeyrek finale taşımıştı. Aslında o bir maçın şansını iyi değerlendirmişti ama dış güçler bu şansı onun için kabusa dönüştürmüşlerdi. Attığı bu gol onun kulübü Perugia'dan kovulmasına neden olmuştu... 'Böyle bir oyuncuyu takımda tutamayız...' 

Son olarak Kolombiyalı Andres Escobar... O da bir maç ile akıllarda kalanlardan. 1994 Dünya Kupası'nda ABD karşılaşmasında kendi kalesine attığı gol ile Kolombiya 2-1 mağlup olmuş ve turnuvadan elenmişti. Sonrasında Escobar bir Bar çıkışında Kolombiya mafyası tarafından vurularak öldürülmüştü... Bir maç onun için çok kötü sonlanmıştı...


Peki yakın gelecekte bu tip bir yazıda bugünlerden kimlerden bashetme ihtimalimiz olabilir? 

Fotoğraf @uefa.com

Euro 96 - Çek Cumhuriyeti-Portekiz


0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan