14 Kasım 2009 Cumartesi
NBA
İlk yazımı NBA'i biraz anlatarak yazmak istedim. İlerleyen günlerde maçlar hakkında'da konuşuruz. Seveni için NBA vazgeçilmezdir. Bana bu sevda 11-12 yaşlarımda Jordan'dan dolayı bulaştı. Onun basketbolculuğuna duyduğum müthiş hayranlık, Chicago fan'ı olmak ve maçlarını izlemek, çocuk aklıyla sıraya 23 numarayı kazımak... Sonra bir anda kendimi basketbol okulunda buldum. Müthiş bir adamdı Jordan. Ona eminim benim gibi hayran olan bir çok insan vardır. 98 finalleri idi. Utah deplasmanına 39 derece ateş ile çıkıp, 38 sayı atıp maçı takımına kazandırmıştı. Maça dair kısa video'yu aşağıya ekliyorum. O bıraktıktan sonra kimse onun yerini tutamadı. Her ne kadar Kobe'yi veliahtı gösterseler de majesteleri ile kıyaslanması çok yanlış. Asla bir Jordan olamaz. Ama Kobe'de şu anda aktif NBA oyuncularının içinde belki de en iyisi. Toronto potasına tam 81 sayı göndermişti inanılmazdı. O video'yu da koydum. Aslında NBA'i gerçekten sevenler için yıllar içinde şöyle bir sorun oluşuyor. Ne yazık ki TBL'yi izlerken zevk alamamaya başlıyorsunuz.
Ülkemizde'de 1 yıldır NBA, TBL, Avrupa Basketbolu İddaa'ya girdi. Ancak ne yazık ki futbol gibi kolay olmuyor. Bir nevi matematik hesabına giriyor insanlar. Düşünün ev sahibi aleyhine 16.5 handikap verilmiş. Önce şunu diyorsunuz. Tamam ev sahibi yener ama 17 sayı farkla yenebilir mi? Düşünün 16 sayı fark ile bile yense rakip yenmiş oluyor. Umarım sizlere de burada NBA'i bir nevi sevdirebilirim. İlerleyen günlerde maçları da yorumlayacağım. Şimdilik bu kadar.
1 YORUM:
kobeeeeeeeeeee
kobe'yi pek sevdeğimi söyleyemicem ama 81 helal olsun yani ayakta alkışlıyoruz!!! fakat o sayı attıkça kobee diyen o arkafondaki ses yok mu dünyanın en kıl sesi heralde
Yorum Gönder