12 Kasım 2009 Perşembe

Balkan Futbolu #16: Makedonya - 1. Bölüm

''Biz Yunanlı değiliz, Bulgar, Sırp'da değiliz...'' diyenlerin,  kardeşliğin ve bağımsızlığın değerini ateşte yanarak öğrenenen insanların bulunduğu, zamanında çoğu balkan ülkesinin yaşadığı gibi 'acılar' yaşayan ve bu acıların destanlaştığı, Atütürk'ün en sevdiği türkülerden biri olan Vardar ovasının ev sahibi olduğu, paranın olmadığı ama huzurun kol gezdiği, bir zamanlar Yunanistan, Bulgaristan gibi balkan ülkelerinin istekleri nedeniyle ateşin yandığı ülke... Makedonya. Şimdi sıra Makedonya futbolunda. Daha önce de Makedonya gibi küçük bir ülke olan Kosova'dan da bahsetmiştim.
Makedonlar bağımsız olduklarında yıl 1992'ydi. Bağımsızlığın bir sembolü olarak 1993 yılında Makedonya Futbol Federasyonu da kurulmuştu. Makedonya milli futbol takımı ilk karşılaşmasını 13 ekim 1993 yılında Slovenya ile yaptı. Başkent Üsküp'te oynanan bu maç bir milletin bağımsızlığının simgesiydi aynı zamanda. Maçı 4-1 kazanan taraf Makedonya oldu. 1994 yılında ise Hem UEFA'ya hem de FIFA'ya üyeliği gerçekleşmiş oldu Makedonların. Üyelikleri kazandıktan sonra yaptıkları ilk maç kardeş ülke 'Türkiye' ile oldu. 31 Ağustos 1994 tarihinde yine Üsküp'te oynanan maçı Makedonlar 0-2 kaybettiler.

***

Makedonya'nın katıldığı ilk turnuva Euro 1996 elemeleri oldu. Genç ve heyecanlıydılar. Makedonya'nın bulunduğu 2. Grupta rakipleri İspanya, Danimarka, Belçika, Kıbrıs ve Ermenistan'dı. Makedonya'nın ilk maçı 7 Eylül 1994 tarihinde son Avrupa şampiyonu Danimarka ile Üsküp'te oynandı. Mutlak favori bu genç ülke karşısında Danimarka'ydı tabii. Fakat Makedonya kendisinden hiç beklenmeyecek bir şekilde son şampiyon karşısında 1-0 öne geçti, maç ise 1-1 sonuçlandı. İlk maçta alınan bu sonuç Üsküp'te bayram havasında kutlandı. Yine Brüksel'de oynanan Belçika maçından çıkan 1 puan tüm otoriteleri şaşkına çevirmişti. İlk galibiyet ise Üsküp'te Kıbrıs kaşrısında alınan 3-0'lık maç olmuştu. Grup maçları tamamlandığında Makedonya 1 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 yenilgi ile 7 puanla 4. sıradaydı. Bu sonuç yeni uyanan bir millet için büyük bir başarıydı. Kıbrıs karşısında alınan tek galibiyet onlar için bir gurur kaynağıydı adeta. Elbette Euro 96'ya katılmayı beklemiyorlardı... Eleme maçlarını oynamaları bile onların artık tam anlamı ile bir 'ülke' olduklarının göstergesiydi...

Arada geçen yapılanma döneminin sonunda Makedonya'nın sınavı Dünya Kupası elemeleriydi artık... Fransa 98 hayaldi belki ama umutta vardı Makedonlar için... Gruplar belli olduğunda Romanya ve İrlanda dışında tüm ülkeler Makedonya'nın belki de başa çıkabileceği ülkeler oldu: Litvanya, İzlanda ve Liechtenstein. Üsküp'te ilk maçta ilk galibiyet 3-0 ile Liechtenstein karşısında geldi. Fransa 98 yolunda Makedonya'yı yolundan eden Litvanya oldu. Makedonya kendisinden potansiyel olarak daha aşağıda olan bir takıma çok iyi oynadığı iki maçta da yenildi. Makedonya Litvanya karşılaşmalarını kaybetmese play off'lara kalmaması için hiçbir neden yoktu. Zira Makedonlar Üsküp'te İrlanda'yı 3-2, yine Liechtenstein'ı deplasmanda 1-11 ve İzlanda'yı 1-0 ile geçmeyi başarmıştı. Gruplar sonlandığında ikinci olan İrlanda ile Makedonya arasında tek bir galibiyet farkı vardı. Fransa 98 elemeleri daha 6 yaşında olan bir ulusun gelişmesinin bir görüntüsüydü... Hemen ertesinde gelen Euro 2000 ise bağlı olduğu Yugoslavya'ya karşı verdiği bir sınavdı... Elemelerde Yugoslavya, Hırvatistan ve Makedonya aynı gruptaydılar. 98 Elemelerinde olduğu gibi yine İrlanda vardı. Ek olarak Malta... Fakat Makedonya yine istediğini alamamıştı...

2002 Dünya Kupası öncesi Makedonya Türkiye'nin de bulunduğu 4. Gruptaydı. Grup İsveç-Türkiye-Slovakya-Makedonya-Moldova ve Azerbaycan şeklinde oldu. Bu grubun en unutulmaz maçlarından biri de 2001'de Bursa'da oynanan ve 3-3 biten Türkiye-Makedonya maçı oldu. Makedonya tüm grup maçları boyunca sadece Azerbaycan karşısında tek bir galibiyet alabildi. Makedonlar Fransa 98 elemelerindeki oyunlarından uzak olsa da Georgi Hristov,  Arjend Bekiri,  Artim Sakiri ve Igor Sasa Nikolovski gibi oyuncuları ile dikkatleri çekmeyi başarmıştı. Euro 2004 elemeleri ise tarihin tekerrür etmesinden başka birşey değildi. Yine Türkiye 2002 elemelerinden sonra Makedonya'nın grubundaydı. Aynı 2002 elemelerinde olduğu gibi Makedonya tek bir galibiyet alabilmişti. O da  Fransa 98 elemelerinde de yenmeyi başardığı Liechtenstein'dan başkası değildi. 2006 Almanya yolunda da işler önceki elemelerden farklı değildi. Tek farkı artık Makedonya'nın geçmiş yıllardaki gibi çok da genç bir ülke olmadığıydı. Efsane Sloven oyuncu Srecko Katanec Makedonya'nın başındaydı. Grubu yenilgisiz lider kapatan ülke olan Hollanda'nın yenemediği tek ülke ise 'Makedonya' olmuştu. Euro 2008 elemeleri de 2006'nın bir benzeri gibiydi. O grubun tek yenilgili lideri Hırvatistan'a bu 'tek' yenilgiyi tattıran yine 'Makedonya' olmuştu. 2006 ve 2008 elemelerinde ayrıca Makedonya'nın Avrupa futboluna bir armağanı geliyordu. Goran Pandev...

***

Gelelim Makedonya'nın Güney Afirka 2010 serüvenine... Belki de Makedonya'nın son maça kadar şansını sürdürdüğü tek eleme gruplarıydı... Onlar son maça kadar finaller adına iddiasını sürdürerek en azından artık erken havlu atmıyorlardı... Makedonya'nın 2010 elemeleri hikayesini daha önce şurada yazmıştım.

***

2. Bölüm'de: Makedonya'nın yıldızı Goran Pandev'den, eskilerden Artim Şakiri'den, tanıdık iki isim; Petar Miloševski'den, Goce Sedloski'den, ve ayrıca Pandev'den sonra Makedonya milli takımının yetiştirdiği en golcü isim olan Georgi Hristov'dan ve Makedon futbolunun geleceğinden bahsedeceğiz...

2 YORUM:

Adsız dedi ki...

Balkan Futbolu sevgisi nereden geliyor bilmiyorum ama çok güzel kardeş .

Adsız dedi ki...

makedonya ingiltere'nin belalısıdır.

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan