Keşke Sizi Daha Çok El Clasico'da Görebilseydik!

El Clasico heyecanı yaklaşıyor, futbolseverler yerinde durmakta zorlanmaya başladılar artık. Öncelikle Oğuz Real'ci olsa da, ben Barça'cıyım. Yine de "iyi olan kazansın diyorum," Oğuz "iyi olan Real olsun" der herhâlde...

Gelelim sadede. El Clasico'yu bir araştırayım derken karşıma Romario'nun 5-0'lık maçtan bir resmi geldi. İşte o an üzüldüm çok az El Clasico'da forma giymiş olmasına. Bu adamki Brezilya milli takımı ile dünyaları devirmiş, PSV'den 10 milyon dolar gibi zamanın astronomik ücretlerinden biriyle transfer yapmış. 1000 gol barajını aşmış daha sonraki kariyerinde...

Romario kısa boylu fiziğiyle "abicim kıçı topa yakın olan oyuncunun top kontrolü daha iyi olur" söylentilerinin kaynağı olmuştu belki de. Müthiş bir teknik, müthiş bir son vuruş. 8 Ocak 1994'te Barcelona'nın 5-0 kazandığı derbide 3 golle şov yapmıştı. Teknik direktör Cruijff falan coşmuştu hatırlıyorum. Maçın rövanşında da gol atmamamıştı ama takımı 1-0 kazanmıştı. 1994 Dünya Kupası'nın kazanılması ve Romario'nun takımı sırtlamasının ardından kaprisler arttı. İkinci sezonda bizde Beşiktaş'ın yaşadığı Amokachi sendromunu yaşamaya başladı Barcelona. Ülkesine sık sık gitmeler, gidip dönmemeler. Bu yüzden Cruijff onu gönderdi. Son maçı bir El Clasico olmuştu Romario'nun. Real Madrid bu sefer 5 atan taraftı.

Bir sonraki seneye gittiğimiz de ise Meho Kodro dikkati çekiyor. 11 Şubat 1996'daki El Clasico'da Barça adına 2 gol kaydedip, 3-0 galibiyette aslan payını alıyor. Gelmeden önce Real Sociedad formasıyla 129 maçta 73 gol kaydeden Boşnak yıldız, sakatlıklardan kurtulamıyor ve kupalarda dahil 32 maçta 9 gol ile Barça kariyerini tamamlıyor. Cruijff gönderilince Meho da Tenerife'nin yolunu tutuyor. Kariyeri de tepe taplak oluyor.

Yine 1997-98 sezonunda her iki maçta da Real'e golünü yazan fakat bizim daha çok Lyon forması ile hatırladığımız Sonny Anderson var. Ertesi sezonki El Clasico'larda yer almıyor.



Real'de ise Baliç var tabi. Fenerbahçe'den Toshack onu alıp götürdüğünde gururlanmıştık. 20 milyon dolara (o zamanın kuruyla 26 milyon euro) Real'e adam satılıyor sonuçta. Yarı sezon boyunca hep ilk 11'de oynadı Baliç. El Clasico heyecanı bile yaşayamadı benim bildiğim. Araştırdım ama pek bir bilgiye raslayamadım o konuda.

Başka bir Yugoslav meşeili Ognjenovic var yine. Geç yaşında Real'e gelmişti. 1,5 sezonda sadece 13 maça çıktı. O da müthiş bir yetenekti ama bir türlü olmadı, uyamadı Real Madrid'e kendini de tüketti.

El Clasico'larda en fazlası 2 sezon takımlarında kalabilmiş, çoğu tek sezonluk bu adamları daha fazla görmek hoş olurdu ama olmadı. Kader ağlarını ördü kimine, kimisi de bitirdi kendini...