21 Nisan 2010 Çarşamba

" Futbol Şampiyonasıydı ama futboldan başka her şey vardı... "


Şili'de 30 Mayıs 1962'de başlayan 7. Dünya Kupası, tarihin en ilginç Dünya Kupalar'ından biridir...

Kimlerin tur atladığının, kimin kupayı aldığının yanında o günlerde bu turnuva gerçekten çok ilginç ilerliyordu...
Zaten yazdığım bu yazı da da 'Battle of Santiago' dışında biraz kıyıda kalmış tuhaf ve ilginç şeylerden bahsettim...

Sıcaklık, şiddet ve peş peşe gelen ilginç olaylar bu kupayı günümzde de tuhaf kılan ana başlıklardı.

Maçlarda yaşanan şiddetin o günlerde Şili'de 55 dereceye kadar çıkan sıcaklığında etkisi olduğu söylendi.
Öyle ki, ilk 12 maçta sakatlanan oyuncu sayısı 35'i geçmişti.

Bu turnuvada haşinlik ve hırçınlık sadece futbol anlamında kalmadı hiçbir zaman.

Şili'deki bu turnuva için  
"Futbol Şampiyonasıydı ama futboldan başka her şey vardı" cümlesini kurup yakınan kötümserler bir yana yaşanan tüm bu olaylar bu cümlenini ortaya çıkmasını sağlamıştı.

O meşhur Şili - İtalya maçında, bir efsaneye göre tribünlerde bulunan fanatik bir Şilili
'Şili, İleri!' diye bağırdıktan sonra oracıkta yığılıp kalmış ve hayatını kaybetmiş. Tribünde ölen bu fanatik Şililinin yanında televizyon ve radyo başında da ölen insanlardan söz edilecekti turnuva boyunca...

Kolombiya milli takımının Sovyet Rusya ile 4-4 berabere kaldıktan sonra başlarına gelenler hem mizah yönü ile hem de ilginç yönü ile hafızalarda kaldı yıllarca... Kolombiyalı erkeklerin kadınlar tarafından romantik ve yakışıklı görülmesi yeni bir şey değil takdir edersiniz ki... İşte böyle bir ortamda Şilili kadın futbol ya da 'erkek' severler Kolombiya takımının kamp yaptığı sahayı ve oteli basmışlardı... Bu tatlı 'saldırı' her ne kadar Kolombiyalı futbolcuların hoşuna gitse de antrenör Adolfo Pedernera çareyi otelin kapılarını futbolcuların üzerinden kitlemekte bulmuştu...

Turnuvanın ilginç olaylarını anlatırken  Arjantinli ve tam bir futbol dilencisi olan Carlos Montez adlı bir adamın yaptıkları asla unutulmaz...

Pek sevgili Montez ne kadar hasta bir futbol adamı olduğunu Şili'deki turnuvayı seyredebilmek için evini satmasıyla kanıtlamıştı... Fakat onu gazetelerde manşetlere taşıyan olay bu değildi. Tanrı bu adamın futbol aşkına karşılık vermişti... Evini satıp Şili'ye giden adam turnuva esnasında piyangodan parayı vurmuştu... Montez futbol aşkı uğruna sattığı evi hem geri almış, hem de onun gibi 'deli' olan eskiz arkadaşını da
'parası çok olunca' turnuvaya getirmişti...

Şili'deki bir okulda ders saati ile Brezilya'nın bir maçının çakışması ise diğer bir ilginçliğin başlangıcı olmuştu...1958'de harikalar yaratan Pele adındaki 'çocuğu' görmek isteyen öğrencilere okul müdürü sert çıkmıştı. Fakat öğrencilerin çıkışı daha fenaydı;
" Pele'yi seyredemezsek okulu yakarız..." Müdür pes etmişti. Etmişti etmesine ama Pele öğrencilerin gözü önünde turnuva boyunca oynanan sert oyundan nasibini almış ve Çekoslavakya maçında sakatlanıp turnuvayı kapatmıştı... Artık adı sanı duyulan Pele'nin yerine Amaridlo adında bir genç oynuyordu...

Pele'nin hem sakatlığı hemde onun yerine oynayan Amarildo ile ilgili söyledikleri turnuvanın son ilginçliğiydi...

" Sayılamayacak kadar çok geçmiş olsun telgrafı aldım... Ama çoğunluğu benim yerime oynayan Amarildo'nun akrabalarından..."

1962 Dünya Kupası'nın en güzel golleri ile bitirelim;


+





0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan