19 Eylül 2010 Pazar

Real Sociedad - Real Madrid | Maç Sonu


Bask takımı Real Sociedad'ın bizlerdeki yeri ayrı tabii. 2002-2003 La Liga'yı unutmak mümkün mü? Bir önceki sezon küme düşmeme mücadelesi veren Bask temsilcisi Real Sociedad 1980'lerde aldığı 2 Lig şampiyonluğunun ardından La Liga'ya yıllar sonra ilk kez bu kadar yaklaşmıştı. Şampiyonluk yarışına girilen rakip ise Real Madrid'di. Forvette Nihat Kahveci - Darko Kovacevic ikilisi inanılmazdı. Orta alanda Xabi Alonso ve Karpin, kalede ise Westerveld harika bir sezon geçirmişlerdi. Şampiyonluk yarışındaki en ciddi rakip olan Real Madrid, Kovacevic'in iki, Nihat'ın ve Xabi Alonso'nun golleri ile 4-2 mağlup edilmişti. Santiago Bernabeu'daki maç ise 0-0 berabere bitmişti. Real Sociedad şampiyonluk yarışındaki rakibine iki maçta da yenilmemesine rağmen sezon sonunda gülen taraf Real Madrid olmuştu. Evinde hiç bir maçı kaybetmeyen Real Sociedad'ın deplasmanda aldığı 4 mağlubiyet, Real Madrid'in ipi göğüslemesinde etkili olmuştu. Kovacevic ve Nihat ikilisi toplamda 43 golle harika bir performans sergilemişlerdi. 

Real Sociedad'ın o efsane yıllarından iki oyuncu vardı dün gece San Sebastian çimlerinde. Biri Aranburu, diğeri de bu kez Real Madrid forması ile eski takımına karşı oynayan Xabi Alonso. Aranburu efsane 2002-2003 sezonunda takımda önemli bir yere sahip oyunculardan biriydi. O takımdan herkes gitti, kaptan Aranburu kaldı. Maçı izlerken top Real Sociedad'lı Aranburu'ya geldiğinde gözlerim pasını aktaracağı Karpin'i aradı, fakat yoktu... Fubol hayatının tamamını Real Sociedad'da geçiren Aranburu için ayrı bir yazı yazmak gerek aslında... 31 Yaşındaki kaptan futbolu da Real Sociedad'da bırakcak büyük ihtimal.

Real Madrid'de gözler doğal olarak eski takımı ve çok bağlı olduğu Real Sociedad'a karşı oynayan Xabi Alonso'daydı. İspanya'nın Euro 2008 ve Dünya Kupası 2010 Şampiyonluk kutlamalarında boynunda Real Sociedad bayrağı ile şampanya patlatan Xabi, sahada duygu patlaması yaşayan tek adamdı belki de... Maçtan önce ona sorulması beklenen soru daha en başta gelmişti. 'Real Sociedad'a gol atarsan sevinecek misin?' Önce profosyonel bir cevap vermesi beklendi Xabi Alonso'dan... Fakat O, 'Doğduğunuz hastane yıkılsa siz sevinir miydiniz?' diyerek çok farklı bir cevap verdi. Büyük alkış aldı. Dün Real Madrid forması ile profosyonelce mücadele etti Xabi. Gol de atabilirdi ancak halen bu tip oyuncuların varlığından haberdar olmak mutluluk verici...

Maçtan önce Real Sociedad kadrosuna baktığımda endişe veren iki isim vardı. Biri Espanyol'dan alınan golcü Raul Tamudo, diğeri de 91'li genç adam Griezmann. Zaten Sociedad'ın golünü atan geçtiğimiz haftayı da boş geçmeyen Tamudo oldu, Griezmann ise zaman zaman Carvalho ve Pepe'ye sıkıntılı anlar yaşattı. Mourinho ise maçtan önce yaptığı açıklamalarda Sociedad'a saygı duyduğunu söylemişti fakat maçın tamamında Real Madrid ile başabaş gidecek ve zaman zaman da hücumları ile sıkıntı yaratabilecek bir Real Sociedad beklemiyordu büyük ihtimal. 

Klasik Mourinho galibiyeti diyebiliriz deplasmanda 1-2'lik skor ile gelen maçı... Başından sonuna kadar oturmayan bir oyun, bazen bireysel yetenekler ile canlanmaya çalışan bir Real Madrid söz konusuydu. Defansta Mourinho'nun has adamı Ricardo Carvalho, çoğu zaman çok kritik müdahaleler ile Real Sociedad ataklarını kesmeyi başardı. Bizim eski psikopat, yeni akıllanmış çocuk Pepe ile de uyumlu bir görüntü içindeydi. Sergio Ramos'un yapmasını beklediğimiz bindirmeleri ise Marcelo yaptı maç boyunca. Esasında Mourinho'nun ikisi de bek oynamasına rağmen Ramos ve Marcelo'ya verdiği görevler bence çok farklı. Zaman zaman Marcelo'yu sanki Higuain'in yanında ikinci bir forvetmiş gibi oynarken dahi gördük. Başarılı bir oyun çıkardı ve zaten bana göre maçın adamı oldu. Laf yine Higuain'e gelmişken, kendisinin bu sezon bir hallere büründüğünü söyleyebiliriz. 90'da oyuna giren Benzema dahi kaleye tehlikeli bir şut atabildi. Sezon başından bu yana Higuain'de eksik olan bir şeyler var ve hala çözümlenmiş değil.  Di Maria kilidi bir türlü açılmayan maçta bireysel yeteneği ile Real Madrid'i düzlüğe çıkaran isim oldu. Daha sonra Ronaldo'nun şans frikiği ile değerli bir 3 puan kazanıldı. Mesut Özil ise genelinde sakin ve yavaş olduğu maçı ortalama bir oyunla bitirdi. Bu tip bir deplasmanda özellikle bir de kötü oynamışsanız eğer alınan bu 3 puan gerçektende çok değerlidir.

Son olarak Mourinho'nun maç sonundaki açıklamalarını verelim;

" Hafta içinde oynadığımız Şampiyonlar Ligi maçı nedeniyle yorgun olduğumuz bir gerçek ve biz bana göre Cumartesi değil, Barcelona gibi Pazar günü oynamalıydık. Maçın hakkının da beraberlik olduğunu itiraf etmeliyim. Şans golü ile kazandık. Bu 3 puanı altın değerinde yapıyor."

REAL SOCİEDAD 1-2 REAL MADRİD

Goller: Di Maria (52'), Tamudo (63'), Ronaldo (75')


Fotoğraflar: @realmadrid.com

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan