20 Eylül 2010 Pazartesi

Dear Diary; Today #2

İstikamet Newcastle !


----> Shay Given, Manchester City'ye transfer olduğunda Newcastle Utd taraftarını üzmüştü hiç şüphe yok ki. Bunun yanında 8 yıllık Newcastle macerasının ardından yıldızlar topluluğu olma yolunda hamleler 'yapmaya' çalışan Man City'nin kalesi için pek te uygun görülmemişti bazı kesimler tarafından. Bir Buffon lazımdı mesela City kalesine... Sırf bu eleştiriler nedeniyle bence City'ye gitmemesi gereken Shay Given, şimdilerde yedek kalmaktan şikayetçi. İlk sezonunda 30 maça çıkan ancak şu an Joe Hart'ın arkasında bekleyene Given "Futbol oynamak istiyorum" demiş. Merak etme Given Başkan, biz de seni kalede görmek istiyoruz. Eğer varsa böyle bir ihtimal, (ki haberlerde sık sık geçiyor), Given tekrar eski takımı Newcastle'a dönmeli. Hazır Newcastle Utd kaleci sıkıntısı içindeyken...

----> Chelsea gerçekten mükemmel bir takım oldu. Arsenal + ManU = Chelsea diyebilir miyiz? Bence deriz çünkü Arsenal'in güç ve yeteneğini ManU'nun oyunu ile birleştirince ortaya Londra'nın mavileri çıkıyor. Blackpool'a yine kendi evlerinde 4 attılar ve gariban hoca Ian Holloway 'Stamford Bridge'den hiçbir takım çıkamaz. Az bile yedik" dedi... Ek olarak Chelsea'nin mükemmel oyununun yanında pas trafiğinden de bahsetmek gerek. Blackpool maçı bir ölçü olamaz belki ama 500'ün üzerinde pasın 449 tanesi başarılı olmuş. Müthiş bir rakam. Bunun yanında kaleye atılan 27 şut var.  Buradan yıllardır takımı üzerinde emek harcayan Roman Abramovich'in sonunda istediği takımı elde ettiğini de söyleyebiliriz. Tabii ki iş Şampiyonlar Ligi'ni kazanmakla bitecek Roman için... Premier Lig şampiyonluğu yeterince tatmin edici olmayabilir. Eğer 'gerzek' Man City yönetimi de bu tarz bir başarı istiyorsa Roman Abramovich örneğinden haraket etmeli...


----> Liverpool'da işler iyi gitmiyor... Harika bir orta sahaları (Meireles ve onu tamamlayıcı Poulsen) var bana göre ancak bu ManU'nun ritmini kesmeye yeterli olmadı. İki takım açısından şöyle bir farkta göze çarptı maç boyunca; Giggs - Schloles - Nani üçlüsü Berbatov'u çok iyi beslediler ancak Liverpool'da Gerrard - Maxi - Cole bunu Torres üzerinde uygulayamadılar. Zaten sahada sarı saçları olmadığı için tanımakta güçlük çektiğimiz Torres, üstüne bir de silik performansını ekleyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. 

----> "Merhaba. Adım Tomas Ujfalusi. Baba mesleği kasaplığa devam ediyorum... " Messi Injured by Ujfalusi, Atletico Madrid 1-2 FC Barcelona, 19 September 2010@ Youtube. (Ujfalusi'nin bundan tam bir yıl önce yine Messi'ye çok benzer bir harekette bulunduğunu hatırlatalım)

----> Derbi delisi olduk bu hafta. Bizde Fenerbahçe - Beşiktaş ve Altay - Karşıyaka,  Avrupa'da Liverpool - ManU, Benfica - Sporting, Ajax - Feyenoord, Hamburg - St. Pauli, Schalke - Dortmund... Miskin miskin üstüne bir de göbek kaşıdık... Ruhr Derbisininin hikayesini Goal.com için yazmıştım, dileyen şuradan okuyabilir. Felix Magath'ın Schalke'si Dortmund'a karşı kendi evinde hem derbiyi kaybederek taraftardan tepki aldı, hem de Lyon yenilgisi sonrası hala toparlanamadı. Peki ben neden Schalke'yi değil de Dortmund'u destekliyorum bu derbide? Kimsenin umrumda değil biliyorum ama hem Klopp bunda etkili, hem de Japonya ikinci liginden 'Shinji Kagawa' adında bir adamı kolundan tutup getirdiği için... Bu Japon arkadaş Schalke ağlarını 2 kez sarstı. Bir yerde okumuştum, bu arkadaş maçtan önce '2 gol atacağım' demiş arkadaşlarına... 2010 Dünya Kupası'nda Japonya kadrosunda yer alamasa da önümüzdeki yıllarda milli takımın değişmez ismi olacakmış gibi duruyor. St. Pauli'de yıllardır beklediği derbiye kavuştu nihayet... Önce Boll ile öne geçtiler, ancak 90 dakika dayanamadılar ve Petric'in golü ile maçta 1-1 bitti. Şimdi Hamburg'u kendi evlerine bekliyorlar. St. Pauli ile ilgili iki yazı mevcut geçmişten, dileyenler tekrar bir göz atabilirler. Willkommen St. Pauli - FC St. Pauli: Almanya'nın Muhalif Sesi.

----> Ricardo Carvalho'nun goal.com'da bir röportajı var. " . İspanya futbolu da Portekiz futboluna çok benziyor. Bu yüzden Real Madrid'de zorluk çekmiyorum" /  "İngiltere'de daha çok fizik gücüne dayalı bir oyun var. İspanya'da ise teknik ön planda" / "Chelsea'de altı mutlu yıl geçirdim. Ancak İspanya'ya gitmek için yönetime ayrılmak istediğimi söyledim ve kabul ettiler. Şimdi tek amacım Real Madrid'in başarısı" / "Mourinho benim için çok özel biri. Porto'daki aynı başarıyı Real Madrid çatısı altında onunla tekrar yaşamak istiyorum" / "Chelsea'yi diğer takımlardan ayıran bir fizik gücü var. Kesinlikle yeni sezonun en büyük şampiyonluk adayı Maviler" Röportajın orjinali için şuradan...

"Ben nereye sen oraya Ricardocuğum"


----> Tuncay Şanlı, Günde 2 paket sigara içip birayı elinden bırakmıyormuş muş muş... Hadi ordan... http://www2.yazete.com/Sen-ne-yapiyorsun-Tuncay_57945.html

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan