10 Haziran 2010 Perşembe

2002 || İrlanda'nın Son Macerası


İrlanda'nın 2002 Kore ve Japonya'dan sonra 2006 Almanya Dünya Kupası'na katılma yolunda 2005'te Dublin'de oynanan Fransa maçında çelme takan adam ile yine 2010 Dünya Kupası yolunda yeşillere çelme takan adam aynı adamdı... Üstelik bunlardan birinde taşın altına elini koymuştu Fransız... İrlandalılar bu şoku belki de onlara Forlan'ın attığı bir gol ile ısmarlayacağı pizza sayesinde üzerlerinden atacaklar... Ama Katıldıkları son Dünya Kupası olan 2002'yide hatırlamayı da ihmal etmeyecekler. Tıpkı bizim yaptığımız gibi...

2002 Dünya Kupası aslında İrlanda için çeyrek final oynadıkları 1990'dan kesinlikle daha değerli değil. Ancak bu turnuvadaki hikayeyi yazmamızın sebebi sadece katıldıkları son turnuva olmasından ibaret. 

İlk bölüm esasında 2002'nin Avrupa elemelerinde Hollanda'nın da bulunduğu gruptan ikinci çıkmaları ile başlıyor. Bu daha önce birçok resmi turnuva da Turuncular ile rekabete girmiş olan İrlanda için çok büyük bir başarıydı. Aynı zamanda İrlanda'nın arkasında kalıp 2002'ye gidemeyen Hollanda komşusu Belçika'nın dahi turnuva da yer alması ile daha büyük bir acı yaşamıştı. 

Mick McCarthy yönetiminde Uzakdoğu'ya doğru yol alan İrlanda, Almanya ile beraber Kamerun ve Suudi Arabistan ile E Grubunda yer almıştı kuralardan sonra. Turnuvaya giden 23 kişilik kadronun tamamı İngiltere'de oynuyordu ve İrlanda'nın kesinlikle Almanya ile beraber gruptan çıkacağı öngörülüyordu...

İrlanda için 2002'nin ilk şoku büyük isim Roy Keane'in McCarthy ile yaşadığı anlaşmazlıktan sonra takımdan uzaklaştırılması olmuştu. Fotoğrafları İrlanda'da barların duvarlarını süsleyen ManU'nun büyük komutanı Keane'nin söyelnilenler doğru ise takımın teknik direktörünün kafasına ne attığını kimse öğrenemedi. Roy'un bir anlık takıma dönebileceği konuşulduğunda ise bu kez 'Hayır' diyenler takım oyuncuları olmuştu. Tüm bu karmaşanın arasında İrlanda'nın ilk maçı Kamerun ileydi ve Kamerun'da Afrika Kupası şampiyonu olarak turnuva da yer alıyordu... İrlanda takımının içteki karışıklığın etkisini sahaya yansıttığı Kamerun adına Mboma'nın 39'da attığı gol ile ortaya çıkıyordu. Ancak Yeşil adanın futbolcuları bunu üzerlerinden çabuk attılar ve Holland'ın golü ile maçtan bir puan çıkarttılar. 

Kamerun'dan sonra rakip 'çoktan bulutların üstüne çıkmış' olan Almanya'ydı. Aslında 1-1 biten bu maçta Almanlar için İrlanda karşısında alınan 1 puan önemli değildir. Ancakİrlanda'nın beraberlik golünü kahraman Keane'nin ayağından 92'de bulmasından sonra bu durum acı vermişti Almanlara. Bu şoktan sonra süklük püklüm olan Almanlar İbaraki'de bulunan Kashima Stadı'ndan sürünerek çıktılar. Suudilere atılan 8 golden sonra şüphe yok ki daha dikkatli olmaları gerekiyordu. Bu maçın favorisi Almanya Klose ile öne geçmişti. Ancak Almanlar çok fazla geriye yaslanma hatasına düşmüşlerdi. Bunu esasında çok ta güzel uyguladılar ancak maçın 1-1 olması gayet adildi. McCarthy oyunun sonlarına doğru dev forvet N. Quinn'i oyuna almış, o da bir yan pasta Metzelder'den daha yükseye sıçramış ve topu Keane'e indirmişti. 1-1... Daha sonrasında Almanların eksileri araştırılmaya başlanmıştı...

İrlandalılar için çıkış noktası belliydi. Suudiler karşısında favori olmalarına uygun olarak karşılarında bir üst turun kapısı ardına kadar açık duruyordu. Zayıf bir performans göstererek hedeflerine ulaşmaları onbin İrlandalı taraftar için çok ta önemli değildi. İrlanda Suudi Arabistan'ı yenerek bir üst turdaki yerini almıştı.

Şanssız İrlanda'nın rakibi İspanya idi ikinci turda. Kulüpleri ile öteden beri bir güç olan İspanya'nın futbolu hiçbir Dünya Kupası'nda bu kadar ileri gitmemişti. İspanya İrlanda karşısında Morientes daha sekizinci dakika da attığı kafa golü ile öne geçmişti. İker Casillas ise kesinlikle maçın merkezindeydi. İrlanda yüklendiği dakikalarda bir penaltı atışı kazandı fakat Ian Harte bunu değerlendirememişti. Ancak yine dakika 90'da kazanılan penaltı bu kez Keane'ni ayaklarında hayat bulmuştu. Bu normal sürenin 1-1 bitmesine ve İrlanda'nın çeyrek final umutlarının yeşermesine neden oluyordu... Uzatma dakikalarında gol sesi çıkmadı ancak İker'in penaltı atışlarında hesaplaşma vakti gelmişti. Connoly ve Kilbane'nin vuruşlarını çeldi...



Bu maç sırasında şarkılar söylemeye devam eden Yeşiller çok üzülmüşlerdi. Ancak 2010 öncesinde bir 'elin' neden olduğu üzüntünün o ankinden daha büyük olacağını kim bilebilirdi?

Bu yazı ile Dünya Kupası hikayeleri serimizi de bitirmiş olalım. Diğer yazılara tekrar göz atmak isterseniz;

- Dünya Kupası Hikayeleri -


0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan