İnsan ister istemez sezon başında Daum'un yaptığı açıklamalar nedeni ile kıllanıyor Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi maçlarında. Fakat tüm endişelere rağmen deplasmanda alınan çok önemli bir üç puan daha ve elde edilen grup liderliği sevinç verici. Ayrıca Fenerbahçe derbi öncesi de olsa kendini fazla yormadan maça ağırlığını koyarak konsantre olmasını da bildi dün gece.
Fenerbahçe'nin hem göze hitap eden, hem de pozitif yönde bir pas trafiği vardı dün gece. Risksiz ama her an bir pozisyon yaratabilecek nitelikte. Emre müthiş bir şans Fenerbahçe orta sahası için. Emre Tilev maç boyunca bilmem kaç kez söylese de Emre gerçekten çok iyi top saklıyor ve ayağındaki topu da çok olumlu kullanıyor. Alex'in yokluğunda sırtına biraz daha fazla yük binse de bu yükün altından başarı ile çıktı. Kazım alışık olduğumuz mevkiisinden uzaktaydı dün gece. Aslına bakarsanız topları alışı ve aldığı bu topları olumlu bir şekilde kullanabilmesi hoşuma gitmedi de değil. Güiza ve Semih'in yokluğunda 'bu işi bende becerebilirim' demiş oldu Kazım. Gol anında yaptığı koşu ise güzeldi. Özer ise haftalar sonrasında ve yaşadığı sakatlıklardan sonra ilk onbirde oynayan bir oyuncu için oldukça pozitif bir görüntü sergiledi. Fenerbahçe'nin sayısından önce önce Roberto Carlos'a bıraktığı pasın biraz daha iyisini sanırım sadece Alex atabilirdi.
Maç boyunca kalite farkı da kendini hissettirdi diyebilirim. S. Bükreş bu yıl yeni oluşum yaşayan bir takım ve kendi içinde de sorunlar yaşıyor bildiğim kadarı ile. Takımın antrenmanlarına gelmeyerek başkandan fırça yiyen ve sorunlu bir oyuncu olan Dayro M.'den medet umulması da Bükreş'in durumunu özetliyor aslında. Ligde de durumları çok iyi sayılmaz. Geride kalan 5 maçta şampiyonluk yarışında ağır darbeler almış durumladar. Geçen yıllarda Bükreş defansının güven veren ikilisi Golanski ve Radoi, Radoi ayrıldıktan sonra sekteye uğramış durumda. Tek başına Golanski'nin yetersiz olduğu Kazım'ın attığı golde zaten belli oldu. Nicolita Bükreş adına ortalamanın biraz üstünde görünen tek oyuncu ve onunda zaten tek başına bir şeyler yapması çok zordu. Neticesinde Fenerbahçe karşısında kendi evinde dahi üstünlüğünü gösteremeyen bir S. Bükreş, Fenerbahçe'ninde güzel oyunu eklenince sahadan bu sonuç çıktı.
STEAUA BÜKREŞ: 0 - 1 FENERBAHÇE
Stat: Steaua
Hakemler: Douglas McDonald, William Conquer, Graham Chambers (İskoçya)
Steaua Bükreş: Zapata, Golanski, Baciu, Ghionea, Rada, Szekely (Dk. 67 Moreno ), Bicfalvi (Dk. 43 Oniçaş ), Juan Toja, Nicolita, Surdu, Kapetanos
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan, Lugano, Bilica, Roberto Carlos, Mehmet, Cristian, Emre, Dos Santos (Dk. 90 Ali Bilgin ), Özer (Dk. 71 Vederson ), Kazım (Dk. 86 Selçuk)
Gol: Dk. 59 Kazım (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 19 Bicfalvi, Dk. 37 Golanski, Dk. 88 Juan Toja (Steaua Bükreş), Dk. 28 Lugano, Dk. 45 Kazım, Dk. 82 Emre, Dk. 90 artı 1 Gökhan (Fenerbahçe)
Galatasaray 4 - 1 D. Bükreş (A.Ligi, F Grubu, 22:05)
Galatasaray maça başladıktan sonra rakibinin durumunu da gördükçe 'bir an önce yenip gidelim artık' diyerek oynadı sanki. Galatasaray golünü attı, rahatladı, farka gitti ve durdu... Ligde ve Avrupa Ligi'nde yaşanan puan kayıplarından sonra tıpkı sezon başında izlediğimiz Galatasaray görüntüsünü gördük. S. Bükreş-Fenerbahçe maçında olduğu gibi iki ekip arasındaki kalite farkı maç için belirleyici faktörlerden biri oldu.
Galatasaray'ın hücum hattına diyecek bir sözüm yok ancak defans bölgesi hiç olmayacak anlarda bazen rakibe kolay pozisyonlar verebiliyor. Servet defansta güvenilir evet ama orta alanda daha çok basan bir Galatasaray olsa Dinamo gol atamazdı dün gece. Mehmet Topal, Sarp ve Ayhan'ın bölgelerinde sürekli top kaptırması Galatasaray için eksi durumda.
Rijkaard maçtan önce 'Fenerbahçe'yi değil, Dinamo'yu düşünüyoruz' dese de yaptığı hamleler ile bu maçta bile Fenerbahçe derbisini önemsediğini gösterdi. Arda, Hakan Balta ve Baros'un dinlendirilmesi buna birer örnek. Rijkaard'ın Sabri ve Ayhan'ıda oyundan alması bu iki oyuncuyu da Fenerbahçe maçında önemli olarak görmesi ile orantılı. Bu nedenle Galatasaray Kadıköy'e dinç bir takım ile çıkacak. Bu arada bu Dinamo Bükreş deplasmanda Galatasaray'ın kendi evinde yenişemediği Sturm Graz'ı nasıl yenmiş anlamadım. Arda'nın yerine oynayan Elano geçtiğimiz maçlara nazaran daha dinç bir görüntü içerisindeydi. Fakat hızlı değil ayrıca okadar faydalıda değil. Buna rağmen Brezilya milli takımındaysa sanırım sabretmek gerekecek. Nonda ise Rijkaard'ın yaptığı rotasyonda en başarılı isimdi. Kieta'da bencil olmadığı ve takımı için oynadığında daha da etkili olabileceğini gösterdi.
Sonuç olarak toparlarsak güzel oyun ve biz futbol dilencilerinin ihtiyaç duyduğu bol gol ile bitti maç. Hafta sonu oynanacak olan Fenerbahçe - Galatasaray maçı öncesi hem Fenerbahçe hem de Galatasaray fizik ve psikolojik olarak rahat birer galibiyet aldılar. Şimdi bize düşen kazasız belasız geçen Avrupa haftasından sonra derbinin keyfini çıkarmak...
GALATASARAY: 4 - DİNAMO BÜKREŞ: 1
Stat : Ali Sami Yen
Hakemler : Martin Ingvarsson, Magnus Sjöblom, Peter Martinsson (İsveç)
Galatasaray : Franco, Sabri(Dk. 66 Uğur ), Mehmet Topal, Servet, Caner, Mustafa, Ayhan(Dk. 75 Barış), Keita(Dk. 54 Aydın), Elano, Kewell, Nonda
Dinamo Bükreş : Dolha, Scarlatache, Tamas, Goian, Diabate, Rus(Dk. 46 Bostina), N'Doye, Torje(Dk. 75 Niculescu), Adrian Cristea, Alexe(Dk. 59 Zicu), Andrei Cristea
Goller : Dk. 32 Kewell, Dk. 42 ve 46 Nonda, Dk. 58 Elano (penaltıdan) (Galatasaray), Dk. 62 Bostina (Dinamo Bükreş)
Sarı Kartlar
Dk. 50 Ayhan, Dk. 64 Kewell (Galatasaray), Dk. 64 N'Doye (Dinamo Bükreş)
0 YORUM:
Yorum Gönder