2 Ekim 2009 Cuma

Avrupa Düşler Sahnesi, 01.10.2009

FC Sheriff T. 0-1 Fenerbahçe SK (Avrupa Ligi H Grubu, 1.10.09, 20:00)

Maçı açık havada evimin yakınlarında bulunan bir cafede izledim mecbur olarak. Zira bu D-Smart zımbırtısına beş kuruş para yedirmek istemiyorum. Zamanında herşey bedava olacak diye elli liralık uyduları millete bilmem kaç katına sattılar, şimdi de başka türlü sömürmeye başladılar milleti.

Biraz 'Tiraspol'dan bahsedelim. Banu Avar'ın belgesellerinden hatırladığım kadarı ile burası kendini Moldova'nın dışında gören bir şehir. Hatta kendilerini 'ülkeden' sayıyorlar. Ayrı para birimleri bile var sanıyorum. Yanılıyor da olabilirim. Ayrı bir yönetimleri var. Banu Avar belgeselinde bu şehre girerken sanki bir ülkeye giriyor gibiydi. Yani burası Balkanların alışık olduğumuz 'karışık' bölgelerinden biri. Neyse, maça geçeyim.

Artık Doğu Avrupa ile özdeşleşen tribün gürültüsü (vuvuzela benzeri ama değil sanırım) bu maçta fazlasıyla kulakları mahvetti. Neyse, Dünya Kupası öncesinde kulaklarımız bu 'pis' gürültüye alışmış oldu iyi yanından bakmak lazım. Bir diğer tuhaflık ise Moldova televizyonu ile ilgili. Çekimler bir tuhaftı çünkü. Örneğin Roberto Carlos'un kullandığı serbest vuruşu göstermek yerine uzun süre Sheriff'li futbolcuların suratlarını bize izleterek Roberto Carlos'un şutunu sadece Moldovalı kalecinin ellerinde görmemizi sağladı. Bu sadece bu pozisyonda olmadı tabii. Daha birçok pozisyonda uzun süre Sheriff'li 'yakışıklı' çocukları izledik.

Aslında dün geceki Fenerbahçe için şu söylenebilir ; 'yeteri kadar oynuyor'. Yani dün Sheriff karşısında galibiyete yetecek kadar oynadı kanımca. TSL'de 7 haftadır süregelen 'kazanma' alışkanlığı Twente maçından sonra Avrupa'da da devam etmiş oldu. 'Kötü oynayarak kazandı' demek doğru değil bana göre. Bu deyime hangi takım için olursa olsun katılmıyorum. Zira bu maçı bir şekilde 'kazanmayı bilmek' tir. Maç öncesi Fenerbahçelilere 'mükemmel oynayacaksınız, rakibe pozisyon vermeyeceksiniz, futbola doyacaksınız ama Sheriff 90 da bir penaltı ile maçı kazanacak' dense sanırım kabul görmezdi. Alınan galibiyet herşeyden önemli, güzel oyundan bile...

Sheriff maça aşırı agresif başladı. Özellikle teknik direktörleri Emre'yi Twente maçını izleyerek çok iyi analiz etmiş olacak ki, ona çok baskı yaptı. Aynı baskı Alex üzerinde de vardı. Bu yüzden bu iki ismin maç boyunca rahat rahat oynadıklarını söylemek güç. Fenerbahçe'nin maç boyunca sağ ve sol tarafında bir 'pozisyonda doğru yerde olma' sorunu vardı sanki. Gökhan'dan sonra Önder Turacı benim gözümde doğal olarak bir hayli yavaş göründü. Kazım ile aralarında zaman zaman anlaşmazlıklarda yaşandı. Kazım'ın hızlı oyun tarzı Gökhan Gönül'e daha uygun sanki. Benzer durumlar Carlos-Uğur ikilisi içinde söylenebilir. Ayrıca Fenerbahçe defansını çok başarılı buldum. Özellikle Bilica çok çalışkan. Heryere yardım etmek için çok uğraştı maç boyunca. Edu'dan sonra Lugano'nun üstünden 'tek başına yırtınma' yükü kalkmış durumda. Hatta öyle ki Bilica, Lugano'dan bile daha yırtıcı göründü.

Disiplinli ve bir okadar da dakikalardır aynı giden maç sonunda Semih'in büyük bir ustalık ile getirdiği topla Alex'in attığı gol ile bozuldu. Maç boyunca agresif bir tavır alarak Fenerbahçe'nin oyununu bozmaya çalılan Sheriff'in direncide böylece kırılmış oluyordu golden sonra. Aslında Fenerbahçe'nin oyununu bozmak isterken sergiledikleri görüntüler daha çok boşu boşuna koşup zıplayan bir takım görüntüsü içine soktu Moldovalıları.

Sonuç olarak Twente yenilgisinden sonra alınan önemli bir üç puan alınmış oldu. Başta da söylediğim gibi Fenerbahçe 'rakibe yettiği kadar' oynuyor. Ama şimdi Fenerbahçe için önemli olan bu oyunu Avrupa Ligi'nin önemli takımlarına karşı 'nasıl' göstereceği...

SHERIFF: 0 - FENERBAHÇE: 1

Stat: Sheriff

Hakemler: Alexander Stavrev, Ljubomir Krstevski, Marjan Kirovski (Makedonya)

Sheriff: Namaşco, Tsynya (Dk. 71 Diedhiou), Karpovich, Tarkhnishvili, Rodriguez, Arbanaş (Dk. 65 Corneencov), Rouamba, Balima, Erokhin, Suvorov (Dk. 78 Volkov), Kuchuk

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Önder, Bilica, Lugano, Roberto Carlos, Kazım (Dk. 70 Mehmet Topuz), Cristian, Emre, Uğur (Dk. 70 Deivid), Alex, Semih (Dk. 83 Vederson)

Gol: Dk. 53 Alex

Sarı Kartlar: Dk. 45 Erokhin, Dk. 78 Karpovich (Sheriff)

Galatasaray AŞ 1-1 Sturm Graz (Avrupa Ligi F Grubu, 1.10.09, 22:05)

Yıllar önce oynanan ve el ele bir üst tura çıkılan Galatasaray-Sturm Graz maçını hatırlamayan yoktur sanıyorum. Bu maç bir nevii 'eski dostların' tekrar buluştuğu bir maç oldu. Maçın sonucu yıllar önceki gibi yine beraberlik oldu.

Rakip Sturm Graz onbeş milyon euroluk bir takım. Yani bizdeki Kayserispor, Bursaspor, Eskişehirspor gibi takımlardan daha altta bütçe olarak. Galatasaray maçından önce kendi evlerinde Dinamo'ya kaybetmişlerdi. Ve Ali Sami Yen'e de çok umutlu gelmedikleride bir gerçekti. Ama yine de disiplini bırakmadı Sturm Graz maç boyunca.

Dün gece oynanan maç Eskişehirspor maçı ile büyük bir benzerlik içindeydi aslında. Sturm Graz'da tıpkı Eskişehirspor gibi becerikli ayakları olmamasına karşın gerektiğinde defansa kapanan, gerektiğinde ise organize ataklar ile gol arayan bir takım. Yani Sturm Graz kendisinden 'bir' hatta 'birden fazla' gömlek üstün bir takıma karşı yapılması gerekeni yaptı. 'Gerekenlerden' kastım ayağa top, kontraatak, gerektiğinde uzun pas vs. özellikle ilk yarıda ayağa topu iyi yaptılar mesela. Özellikle Sturm Graz'ın forvetleri ileride nereye kaçmları gerektiğini iyi sezerek maç boyunca iyi bir görüntü sergilediler. Ve tabii ki doğru zamanda doğru yerde olan bir Sturm Graz defansı ve orta sahası tamamladı bu 'iyi kaçan' forvetleri.

Maçın ilk beş dakikasındaki Galatasaray, ligin ilk haftalarında ki oyununu sergilese de bunu maça yaymayı başaramadı. Fakat ben 'Galatasaray çok kötü oynadı' sözlerine de katılmıyorum. Çok kötü oynamadılar ancak Sturm Graz'ın attığı ilk gol sanki Galatasaray defansının boş vermişliğinden kaynaklandı gibi. Rakiple aradaki mesafenin ortasına atılan bir topta, ya da rakibin ayağından açtığı bir topta saliselik bir karar anı olur. Mehmet Topal bu saliselik anda yaptığı müdahele de başarısız olunca kademesine girmek durumunda olan oyuncu uzak mesafede kaldı ve karşılamaya gidince ortada geniş alan doğdu. Geriden gelen ve peşinde kimsenin olmadığı Graz'lı oyuncuda golü yapmış oldu.

Galatasaray için görülen sorunlardan biri maç içinde ataklar esnasında defans anlamında kontrolün kaybedilmesi oldu. Özellikle defansta verilen boşluklar Graz'lı oyuncuların Galatasaray yarı sahasında rahat rahat top yapmasına neden oldu. Diğer bir problem ise top rakipte olduğu anlarda deyim yerinde ise Galatasaray'ın rakibini 'ısırmaması'. Bundan kastım ataklarda yaratıcı olan Galatasaray'ın hücum hattının top rakipteyken oyuna yeterince katkıda olmamaları. Yıldız oyuncuların gerçek anlamda savunma yapmayıp mücadele etmemeleri Türkiye Ligi'nde fazla sırıtmıyor. Ama rakip biraz diri, biraz top yapan oyunculardan kurulu olduğunda iş zorlaşmaya başlıyor.

Galatasaray kolay gelen Panathinaikos galibiyetinden sonra böyle bir sonuç beklemiyordu hiç şüphesiz. Arda'nında dediği gibi Galatasaray 'kaybedebilirdi de'. Grubun lideri halen Galatasaray. Taraftarlar arasında üst üste gelen beraberlikten sonra ufakta olsa homurdanmalar var. Çünkü herkes Galatasaray'ın gerçek potansiyelinin farkında ve her maçı ligin ilk haftalarında olduğu gibi 'farklı' geçmesin istiyor...

GALATASARAY: 1 - STURM GRAZ: 1

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Hendrikus S.H. Nijhuis, Coen Droste, J.F. Hans Olde Olthof (Hollanda)

Galatasaray: Franco, Sabri, Emre Aşık, Servet, Hakan, Mehmet Topal (Dk. 77 Mustafa), Ayhan (Dk. 61 Kewell), Keita, Elano, Arda, Baros (Dk. 86 Nonda)

Sturm Graz: Gratzei, Ehrenreich, Schildenfeld, Sonnleitner, Kaldelaki, Hlinka, Weber, Bukva (Dk. 76 Prettenthaler), Muratoviç, Jantscher, Beichler (Dk. 89 Lacriç)

Goller: Dk. 45+1 Beichler (Sturm Graz), Dk. 63 Baros (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 67 Emre Aşık, Dk. 73 Sabri (Galatasaray)

2 YORUM:

KngSolomn dedi ki...

Her iki takımda rahat rahat gruplarından çıkacaktır.......

Adsız dedi ki...

FBden tipik bir Daum galibyti ve oyunu dha

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan