12 Şubat 2011 Cumartesi

'Stephanoisler' ler, Ol. Lyon'a karşı...

Fransa'nın en büyük iki derbisinden biri bu gece sahne alıyor. İlk yarıda iki takım arasında oynana 100. maçta St. Etienne'in 1-0'lık üstünlüğünün intikamını almak isteyen Ol. Lyon, bu maça özel bir motivasyonla hazırlandı.

Fransızların derbi festivali öncesinde bu rekabetin geçmişinden biraz bahsetmek gerekiyor aslında. St. Etienne, armasında bulunan tek yıldız ile Fransa'nın 10 şampiyonluğu olan tek takımı konumunda. Ancak bunu birkaç yıldır 'yeşillerin' başarı anlamında taşıdığı söylenemez çünkü bu sezonki iyi futbollarını geçen sezon son anda ligde kalmalarına borçlular. Bu sezon başında da gözler son yıllarda başarılı olmuş takımlara çevriliydi ancak St. Etienne otoriteleri şaşırtarak adına yakışır bir şekilde kendine üst sıralarda yer bulabildi. Üstelik şimdilik ezeki rakip Ol. Lyon'un da averajla üstündeler!

"İngiliz derbilerine benzeyen bir rekabet..."

Fransa'da en büyük iki derbi olduğundan yukarı da bahsetmiştim. Ancak St. Etienne-Lyon rekabetinin PSG-Marsilya rekabetinden büyük bir farkı var. Başkent ile Marsilya'nın geçimsizliğini daha çok medya tetikledi bugüne kadar ve böyle büyüdü. Ancak St. Etienne ve Lyon takımlarının geçimsizlikleri başlı başına bir tarih. Bu derbi haftalarca Fransa'da tartışılıyor ve medyanın her daim dile getirdiği gibi İngiltere'deki Man City-Man Utd rekabetine benzetiliyor.

Her derbide meşhurlaşmış olan hikâye burada da mevcut. Lyon'lu aristokratların işçi sınıfını ezmesi öykülerinin 18. yüzyıla kadar gittiği söyleniyor. Tarihi ufakça bir kurcaladığımızda önemli bir ticaret kenti olan Lyon, yakınlarındaki kasabaları bu konuda kendine bağlarken işçi sınıfına müdahil olan 'Stephanois' ler buna seslerini yükseltip karşı çıkıyorlar. Daha sonra yavaş yavaş kendi bölgesinin lideri olan St. Etienne, gelişmeye devam etti. Ancak bu durum, oranın halkı üzerinde günün birinde Lyon'un banliyösü olma korkusunu yok edemedi. Bu bağlamda halkın kendine güvenini tekrar getirecek, bütün ülkede söz sahibi olmasını sağlayacak tek şey de zamanla futbol oldu ve St. Etienne futbol takımı 1933 yılında, ezeli rakip Ol. Lyon'dan 17 yıl önce 'merhaba' dedi. Sonrasında bu kulüp, 1960'lı yıllara kadar Fransız futbolunun önde gelen takımlarından olmayı başardı.




St. Etienneliler bu sezon mutlu ilerliyorlar...




St. Etienne'in 1996'dan bu yana, 306 maçtır kalesini koruyan Jeremie Janot, geçen sezonki ve ondan önceki birkaç sezondaki başarısızlıkları için büyük tarihlerini sorumlu tutuyor ve bunu kaldıramadıklarını itiraf ediyor. 1970'li yıllarda içinde efsane isim Michel Platini'nin de bulunduğu efsane takım, en başarılı Fransız takımı seçilmişti. Ancak 70'li yıllardan sonra ve 80'leri takip eden yakın zamanlarda St. Etienne, maalesef geçmişte yaşamak zorunda kalan bir takım haline büründü. 1981'de yaşanan son şampiyonluktan sonra o günler mumla arandı. Kupasız geçen kötü sezonlar St. Etienne için devam ederken, bahsettiğim rekabetteki ikinci takım Ol. Lyon ise Jean Micheal Aulas'ın kanatları altında büyüdükçe büyüdü.

St. Etienne taraftarının nefretindeki isim: Aulas

St. Etienne tarafından bu rekabete baktığımızda en büyük hedef Ol. Lyon'un Başkanı J. M. Aulas. 'Yeşiller' tarafından bakılınca Aulas bir nefret kaynağı ancak 20 yılı aşkın süredir başında bulunduğu Ol. Lyon'u dipten alıp, Avrupa'nın üst düzey takımları arasına sokması ve ilk şampiyonluğundan sonra da 2007-2008 sezonuna kadar bunu 7 kez üst üste başarması sebebiyle de saygı duyulması gereken bir futbol adamı. Ancak Lyon'u getirdiği noktanın yanında her daim takındığı küstah açıklamaları, St. Etienne ile Lyon arasını geren en büyük nedenlerden bir tanesi. Yeşil taraftar arasında nefret ikonu olmasını sağlayan ilk olay ise 2000 yılında ortaya çıktı. St. Etienne, o yıllar tekrar şahlanmak üzere olan bir takımdı. Brezilyalı forvetleri Alex ve Aloisio'nun arkasına toplanan tüm takım geleni geçeni mahvediyordu. Zaman akıp geçti ve bu müthiş St. Etienne'in Ol. Lyon ile oynamasına günler kala Aulas bu iki Brezilyalı oyuncunun sahte Portekiz pasaportu taşıdığını söylemesi birçok olayın yaşanmasına neden oldu. Sonrasında Federasyonda Aulas'a katıldı ve ikinci lige düşen yeşiller 2004 yılına kadar Ligue 1'e dönemediler. O günden bu yana Yeşil St. Etienne Aulas'tan nefret ediyor...

Şimdi artık St. Etienne, yavaş yavaş eski günlerine dönme sinyalleri verse de, rekabeti de unutmuş değil. Ligin ilk yarısındaki galibiyet ile ruhlarını tatmin eden yeşiller, Lyon'un oynadığı her Şampiyonlar Ligi maçında da ekrana kilitlenip rakip kimse onu destekliyorlar. Hatta bazı St. Etienne taraftarları 'züppeleri' yendikleri için ligin nasıl biteceğinin umurlarında olmadığını da söylüyorlar. Bakalım bu sezon gennç oyuncuları ile iyi bir hava yakalayan St. Etienne, ligin ikinci maçında da ezeli rakibini yenip onları üzmeyi başarabilecek mi?

Yazıyı bir zamanlar Ol. Lyon'un defansının vazgeçilmezi olan ve Fransızların milli takımdaki geçmişi sebebiyle pek sevmediği R. Domenech'in ve St. Etienne ile 70'li yıllarda 250 maça çıkan Osvaldo Piazza'nın bu derbi hakkında söyledikleri ile bitirelim:

"Sahaların yeşil değil de, mavi ya da kırmızı olduğunu hep düşledim. Evimde bahçeme kaldırım döşettim. Böylece o iğrenç yeşil çimleri görmek zorunda kalmıyorum..."

"Bugünlerde futbolcular fazla kibar. Lyonlu birini yerden kaldıran St. Etienneli bir futbolcu gördüğümde gözlerime inanamıyorum..."

12.2.2011, 22:00

St. Etienne - Ol. Lyon


0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan