Kan kırmızısı kömür siyahı
Kırmızı-Siyah renklere sahip kulüp, bu renkleri, kanın kırmızısından ve kömürün siyahından esinlenerek aldı. 1987 yılında TKİ Tavşanlı Linyitspor adıyla anılmaya başlayarak kurum takımı haline gelen kulüp, amatör müsabakalarda Tavşanlı'ya heyecan yaşatsa da daha parlak futbol mazisine sahip olmak için önüne gelen fırsatı tepmedi. TFF, 1984 yılında çıkarılan kanunla, yeni kurulan 3. Lig'e para karşılığında takım kabul ediyordu. 15 milyon Liralık teminatı yatıran Linyitspor, 1984-1985 sezonundan itibaren 3. Lig'de mücadele etmeye başladı. Bünyesinde bir çok yıldız oyuncuyu barındıran Linyitspor, 1995-1996 sezonunda, 11 yıl boyunca mücadele ettiği ligden düştü ve bir 11 yıl da yeniden 3. Lig'e yükselmek için çaba sarfetti.
11 sezonluk özlemin ardından, Erhan Sarıgöl'ün çalıştırdığı Linyitspor, 2006-2007 sezonunda tüm engelleri aşarak yeniden 3. Lig'e yükseldi. 3. Lig'e Erdoğan Sarıuşak ile başlayan Linyitspor, ligin ilk haftasında yine tarih yazdı. İlk maçını evinde oynayan kırmızı siyahlılar, Ispartaspor önünde Abdi'nin (2) ve Ali'nin golleriyle 3-0’lık skoru yakaladı.
Sudan çıkmış balık
80. dakikaya kadar 3-0 üstün olan Linyitspor, 81, 82, 87 ve 89. dakikalarda yediği 4 golle sahadan 4-3 mağlup ayrıldı. Linyitspor, 2006-2007 sezonunda mücadele ettiği 3. Lig 3. Grup'ta sezonu 7. olarak tamamladı. Şu an Bank Asya kadrosunda yer alan kaptan Abdi Aktaş, Mehmet Besler, Hasan Yaşar ve Ahmet Yakak, o dönem kurulan takımın kadrosunda da yer alıyordu.
Seçsev dönemi
Sezon sonunda Sarıuşak ile yollarını ayıran Linyitspor, 2008-2009 sezonuna Cengiz Seçsev ile başladı. Yeni transferlerle yeniden yapılanan takımın bünyesi, Bank Asya kadrosunda da yer alan İbrahim Genç, Emrah Dağ gibi isimleri barındırırken, şu an takım kaptan olan Abdi Aktaş, yaş haddi yüzünden takımdan ayrılmak zorunda kaldı. Yine 3. Grup'ta yer alan takım, Kademe Grubu'nu lider tamamlayarak Yükselme Grubunda mücadele etme şansını yakaladı. Yükselme Grubu'nu 3. olarak tamamlayan Linyitspor, tarihinde ilk kez 2. Lig'de oynama hakkını elde etti. Takım, o dönem oynadığı futbolla, deplasmanda aldığı galibiyetlerle ve az sayıda yediği gollerle Rıdvan Dilmen'in bile ilgisini çekmiş, spor programlarına konu olmuştu.
2. Lig'de fırtına
Linyitspor, tarihinin en önemli başarısına imza atarak 2. Lig'e yükseldi. Futbol kamuoyuna yabancı gelen bu isim, sanal sözlüklere bile espri konusu oldu. Ancak rüya hiç de iyi başlamadı. Cengiz Seçsev'den boşalan koltuğa getirilen, Fenerbahçe'nin de eski futbolcularından olan Erdoğan Yılmaz, 2 yıllık sözleşme imzalarken başına gelecekleri hiç hesap etmemişti. Sezona, tesisleşme ve alt yapı parolasıyla başlayan Linyitspor'da işler kötü gitmeye başladı. Ekip, güzel oyununa rağmen gol bulamıyor ve puan toplayamıyordu. Taraftarlar arasında homurdanmalar başlamış, Yılmaz'a karşı tepkiler çoğalmıştı. Tavşanlı ilçesinin tek yerel radyosu, takıma destek olmak ve gol sorununa dem vurmak için 'Haydi Gol' adında bir şarkı hazırlattı. Bu şarkı, aynı zamanda Linyitspor için yapılmış ilk profesyonel çalışma özelliğini de taşıyordu. Ancak beklenen olmadı ve Kademe Grubu'nun 10. haftasına gelindiğinde, grubun en az gol atan takımı olan Linyitspor, resmen dibe çökmüştü.
Kara bulutlar
2009 yılının Ekim ayı, Linyitspor için birkaç farklı dönüm noktasını barındırdı. 18 Ekim 2009 tarihinde oynanan ve 2-2 biten Beykoz maçından sonra ayağa kalkan taraftar, öfke kustu ve takım otobüsünün etrafını çevirmeye kadar varan eylemlerde bulundu. Bu olayın ertesi gününde, teknik direktör Erdoğan Yılmaz istifa etti ve sonrasında Kasımpaşaspor ile anlaşarak Yılmaz Vural ile birlikte çalıştı. 23 Ekim 2009 tarihinde, Ada Stadı'ndaki idmanda, takım arkadaşı Aydın'a yumruk atan ve Aydın'ın kaşında 6 dikişlik iz bırakan Zeynel Yaldız'ın sözleşmesi feshedildi. Artık takım içinde ciddi anlamda bir huzursuzluk söz konusu idi.
İmam Ahmet devrimi
10. hafta sonunda görevinden ayrılan Yılmaz'ın yerine, geçici olarak alt yapı sorumlularından İmam Ahmet lakaplı Ahmet Erdinç getirildi. Grubun ilk yarısının son maçı, deplasmanda Pendiksporlaydı ve Linyitspor, belki de sezonun en iyi mücadelesini göstererek, rakibini 1-0 yenmeyi başardı. İmam Ahmet, galibiyeti 'İnancın zaferi' olarak niteledi.
Futbol perisi iş başında
Devre arası ile harekete geçen Linyitspor, anlaşma zemini hazırlamak üzere Pendikspor maçına davet ettiği Mustafa Reşit Akçay ile 27 Ekim 2009 tarihinde el sıkıştı. Boş mukaveleye imza atan Akçay, ayağının tozuyla çıktığı antrenmanda yaptığı açıklamada, gelecekten haber veriyordu: "1 puan ortalaması takımı kümede bırakır ama 2 puan ortalaması şampiyon yapar. Biz 2 puanlık ortalamaya kaymak istiyoruz." Açıklamanın içeriği, ilk etapta hayal gibi gözükse de 2009-2010 sezonu sonunda 2 puanlık ortalamaya ulaşan Linyitspor, sezonu şampiyon tamamlamıştı.
Futbolun kitabını yazmış
'Ajax ve Hollanda Futbolu' adlı bir de kitabı bulunan Akçay, ikinci yarıya şanssız başladı. Sakaryaspor ile deplasmanda yapılan mücadeleyi 1-0 kaybetti. Üzerine bir de Türk Telekom maçını kaybedince, küme düşme düşünceleri aldı yürüdü. İkinci yarının ilk 3 maçında yalnızca 1 puan toplayabilen Akçaylı Linyitspor, 15. haftada adeta şahlandı. Sahasında Güngören Belediyespor'u 4-0 yenen ekip, iki hafta sonrasında ağırladığı Gebzespor'u da 4-1'le geçti. Artık evinde kaybetmemeyi öğrenen kırmızı siyahlılar, Kademe Grubu'nun son haftasında da Pendikspor'u 4-0'la evine uğurlayarak ligin ilk yarısını 6. sırada tamamlamayı başardı.
Şampiyon köy takımı
Giderek yükselen grafiğiyle dikkat çeken Linyitspor, köklü takımların seyircileri tarafından 'Köy Takımı' olarak aşağılansa da Klasman Grubu'na liderin 2 puan gerisinde başladı. Gol krallığında iddialı İshak Topçu önderliğinde, sahasında bol gollü galibiyetlere alışan Tavşanlı ekibi, Klasman Grubu'nun 5. haftasında, averajla liderliğe oturdu ve sezon sonuna kadar da bir daha koltuğu kimselere kaptırmadı.
Post modern futbol
Grubun 6. haftasında, Pendikspor'u ağırlayan Linyitspor, umulmadık bir dirençle karşılaştı. 1-1 biten mücadele sonrasında, futbol dünyasının renkli simalarından olan ve o dönem Pendikspor'u çalıştıran Abdülkerim Durmaz'ın, '1 haftadır uyumuyorum. İşim gücüm Linyitspor oldu.' açıklaması, takımın kendi sahasında ne derece korkutucu oynadığının ispatı gibiydi. Durmaz, günümüz futbolunda pek rastlanmayan sarkık libero yöntemiyle İshak Topçu'ya adım attırmamış ve Linyitspor'un gol ayağını durdurmayı denemişti. Buna rağmen Topçu, takımının golünü atan isimdi. İlginç olan ise grubun ikinci yarısındaki maçta Linyitspor'un Pendikspor'u bir kere daha devirmesi olmuştu. Pendikspor, o sezon oynanan 4 maçın üçünü kaybetmiş, tek puanı ise post modern futbolla almıştı.
Musluk tarihe geçti
Grubun 8. haftasında, Gebzespor deplasmanında mücadele eden Linyitspor, Türk futbol tarihinde eşi benzeri olmayan bir teröre tanıklık etti. Gebze deplasmanında İshak ile öne geçen Linyitspor, 89. dakikada beraberlik golüne engel olamadı ancak golden saniyeler önce, kendini bilmez Gebzeli bir seyirci, taraftarlar için tahsis edilen tuvaletten söktüğü bir musluğu, yan hakem Mustafa Sarsılmaz'ın kafasına attı. 15 dikişe mâlolan bu hareket sonrasında saha karıştı ve maç tatil edildi. Uzun süre PFDK'yi meşgul eden bu maç sonunda Gebzespor hükmen yenik ilan edildi ve 6 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırıldı.
Yalova Sezai'nin sonunu hazırladı
11. haftadan itibaren düşüşe geçen Linyitspor, 3 haftalık periyotta sadece 1 puan alabildi ve 13. hafta sonunda deplasmanda kaybedilen Yalovaspor maçı sonrasında, o zamana değin takımın başarı grafiğinde önemli rol üstlenen kaleci Sezai Yüksel yedeğe çekildi ve Bank Asya 1. Lig'in devre arasına kadar bir daha kaleye geçemedi. Bayrağı devralan İbrahim Genç, Bank Asya'ya yolculukta önemli başarılara imza attı. Sezai, 2010-2011 sezonunun devre arasında takımdan ayrıldı ve 2. Lig Beyaz Grup'ta yer alan Adıyamanspor'a transfer oldu.
"%80 Bank Asya'dayız"
Ligin bitmesine henüz 7 hafta varken, her ne kadar basına yansımasa da Mustafa Akçay'ın söylemleri, efsanenin yazılacağının sinyallerini veriyordu. Akçay, "Play-off'a adımızı yazdırırsak %80 Bank Asya'ya çıkacağımıza inanıyorum." diyordu. Nitekim, 14. haftayla beraber yeniden ivme kazanan Linyitspor, sırasıyla Zeytinburnuspor, Pendikspor ve Gebzespor'u devirerek bitime 1 hafta kala Klasman Grubu'ndaki şampiyonluğunu ilan etti ve adını play-off'a yazdırdı.
İstatistikler alt üst oldu
Sezonun ilk çeyreğinde golden yoksun yapısıyla taraftarlarını üzen Linyitspor, sezon sonunda grubun en çok gol atan 2. takımı olmayı başardı ve bu alanda 61 golle lider olan Bozüyükspor'un sadece 3 gol gerisindeydi. Grubun en az gol yiyen takımı ünvanını da elinde bulunduran Linyitspor, averaj konusunda da rakiplerinden birkaç gömlek üstün olduğunu +28 averajla ispatladı.
15 aydır namağlup
En son, Kademe Grubu'nun 2. yarısında, 8 Kasım 2009 tarihinde, sahasında Türk Telekom'a 1-0 mağlup olan Linyitspor, o tarihten bu yana evinde maç kaybetmedi. Bank Asya 1. Lig'in ilk yarısında da evinde namağlup tek takım olan Linyitspor, Gaziantep B.Ş. Belediyespor ile birlikte; sahasında en az gol yiyen takım olma özelliğini de taşıyor. Bütün bunların yanı sıra Türk Telekom mağlubiyetinden sonra play-off maçları da dahil toplam 47 maça çıkan Linyitspor, bugüne kadar yalnızca 8 mağlubiyet aldı.
Tavşanlı Antalya'ya taşındı
Yükselme Grubu'nda, Güngören Belediyespor ve Akhisar Belediye Gençlik ve Spor, ipi göğüsleyerek 2010-2011 sezonunda Bank Asya 1. Lig'de oynamaya hak kazandı. 1. Lig'e yükselecek 3. takımın belirleneceği play-off mücadeleleri Antalya'da gerçekleşti. 25 Mayıs 2010'da oynanan ilk maçta, Adana Demirspor ile eşleşen kırmızı siyahlılar, maçın normal ve uzatma süreleri 0-0 geçince, penaltılara kaldı ve rakibine 5-3'lük üstünlük kurarak, kendisi gibi penaltılarla Çorumspor'u eleyen Trabzon Karadeniz A.Ş. (Kulübün şimdiki adı 1461 Trabzon'dur) ile eşleşti. 27 Mayıs 2010'da oynanan yarı final müsabakasını, Kemal Özyurt'un golüyle 1-0 kazanan Linyitspor, adını finale yazdırdı.
Bir efsanenin doğuşu
30 Mayıs 2010 tarihinde yapılacak final müsabakasında Eyüpspor'la karşılaşacak Linyitspor'a destek için Antalya'ya akın eden Tavşanlı Halkı, tam 7500 kişi ile şehri istila etti. Eyüpspor'u da 2-1 deviren kırmızı siyahlılar, maçın tüm gollerini kendileri kaydetti. 23. dakikada defansın bel kemiği Tanju Yavuz'un golüyle öne geçen Linyitspor, yine aynı futbolcunun kendi kalesine attığı golle şanssızlığı yaşadı. 75. dakikada Zafer Kargoğlu ile bir kere daha öne geçen Linyitspor, müsabakayı 2-1 tamamlayarak Bank Asya 1. Lig'e yükselen 3. takım olmayı hak etti. 3 sezon evvelinde amatör kümede top koşturan ekip, ilk kez mücadele ettiği 2. Lig'den o yıl çıkıp, Bank Asya'ya adını yazdırarak efsane olma yolunda ilerledi.
Rüya kabusa dönüştü
2. Lig'deki ilk sezonunda Bank Asya'ya yükselme başarısını gösteren Linyitspor için 1. Lig hiç de iyi başlamadı. Sezonun ilk altı haftasında; deplasmanda alınan 3 mağlubiyet ve sahasındaki 2 beraberlikle yalnızca 2 puan toplayabilen kırmızı siyahlılar, futbol otoritelerinin mağrur tavırları altında, "Biz düşer demiştik" yorumlarına maruz kaldı. Üstelik henüz gol atamayan ekip, eleştirilerin hedefi oldu.
Siftah 7. haftada
Ligin 7. haftasında, Giresunspor'a konuk olan Linyitspor, sezon başında Gençlerbirliği’nden aldığı (Hacettepespor’da kiralık oynayan) Mehmet Akyüz'ün 46. dakikada atmış olduğu golle ilk deplasman galibiyetini alıp ilk golünü kaydetti. Lige alışma evresini tamamlamaya çalışan ekip, iki hafta sonra yine deplasmanda Diyarbakırspor'u tek golle geçti. Ligin 10. haftasında, Karşıyaka'yı 2-0 yenen Linyitspor, böylece ilk kez evindeki bir mücadeleyi kazanmış oldu.
Büyükler dize geldi
Sonraki hafta Denizli deplasmanında şanssız bir yenilgi alan Linyitspor, asıl çıkışını iki hafta sonra Orduspor deplasmanında gerçekleştirdi. 55. dakikada Müslüm ile öne geçen ev sahibi takım 2 dakika içinde yediği gollerle sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Bir hafta sonra, 2. Lig'de aynı grupta olduğu Güngören Belediyespor'u da 3-1'le geçen ekip, 16. haftada da lider Çaykur Rizespor'u 2-0 yenerek büyük sükse yarattı. Ligin ilk yarısını, ilk altı içerisinde hem de liderin yalnızca 2 puan gerisinde tamamlayan Linyitspor, bir anda futbol otoritelerinin gözüne girdi ve yakaladığı başarı ile kendisini eleştirenleri adeta yalanladı.
9 maçtır kaybetmiyor
Bank Asya 1. Lig'in 11. haftasında, deplasmanda Denizlispor'a 1-0 mağlup olan Linyitspor, tam 9 haftadır mağlup olmuyor. Bir başka deyişle 100 günden bu yana mağlubiyet nedir bilmeyen kırmızı siyahlılar, istikrarlı gidişiyle ligin gözde takımlarına kafa tutuyor.
Evinde namağlup ama evi yok
2008-2009 sezonunda 3. Lig Yükselme Grubu'ndan 2. Lig'e çıkan Linyitspor, basamakları çabuk tırmanmanın bedelini statsız kalarak ödedi. Takımın kazandığı ivmenin gerisinde kalan tesisleşme ve alt yapı sorunu yüzünden Tavşanlı Ada Stadı, Bank Asya kriterlerine uymayınca, stat bakıma alındı. Ancak stadyum, gereken zamanda bitirelemeyince, maçlarını şehir merkezindeki Kütahya Dumlupınar Stadı'nda oynamak zorunda kalan Linyitspor, evindeki her maç için 50 kilometre yol kat etmek zorunda kalıyor. Aynı şekilde, takımın peşinde koşan taraftar da 50 kilometre gidip aynı mesafeyi geri dönüyor. 8 ayı aşkın süredir aşılamayan sorunlardan şikayetçi olan taraftarlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmeye çalışarak, stat eziyetinden kurtulmak istiyor.
Bir yıldız doğuyor
Sezon başında renklerine bağladığı Mehmet Akyüz'den, ilk haftalarda pek yararlanamayan Linyitspor, sistem değişikliği sayesinde yeni bir yıldıza kavuştu. Attığı gollerle dikkatleri üzerine çeken ve bir anda şöhreti yakalayan Mehmet Akyüz, gol krallığında da iddialı konumda bulunuyor. Futbolseverlerin 'Yerli İbrahimovic' diye adlandırdığı futbolcu, şimdiden büyük takımların iştahını kabartmış durumda.
Vefa örneği
2009-2010 sezonunun devre arasında, Tarsus İdman Yurdu'ndan transfer edilen ancak bu kulüple yaşadığı sorunlar yüzünden 6 ay hak mahrumiyeti cezası alan Kemal Özyurt'a vefa örneği gösteren Linyitspor, Kemal Özyurt'u serbest bırakmak yerine bünyesinde barındırarak cezasını tamamlaması için ortam sağlamış bulunuyor.
2012'de Şampiyonlar Ligi'nde
Profesyonel liglerdeki 4. sezonunda, Süper Lig'e göz kırpan Linyitspor'un seyircisi, 3. Lig'deki 2. sezondan itibaren kurulan hayalin izinde olan kulübe toz kondurmuyor. 2008-2009 sezonunda, tribünlerde bir avuç seyirci tarafından hep bir ağızdan söylenen şu tezahürat, şimdi binlerce taraftarın sesinden her yerde yankılanıyor:
Çekmişiz Formaları, Dalmışız Hayallere
2012'de Şampiyonlar Lig'inde
Atacağız Real Madrid'e...
4 YORUM:
Tavşanlı Linyit'in başarısına saygısızlık etmem istemem. Ama başarılarında milletvekili Hüsnü Ordu'nun payı büyüktür. İlçe takımımız Linyitspor Bank Asya'ya yükselirken şehrin takımı Kütahyaspor kapanma noktasına getirilmiştir.Bir tarafta Linyitspor için varını yoğunu ortaya koyan bir Hüsnü Ordu. Diğer tarafta Kütahyaspor'un tarihten silinip gitmesi için uğraşan diğer 4 milletvekili ve belediye başkanı. Değişik durumlar yani. Ama olsun değil amatörde sokakta oynasalar, kaldırımdan da olsa Kütahyaspor'umuzu desteklemeğe devam edeceğiz.
Eğer Tavsanlı Antalyaya 7500 kişiyle gittiyse Eyüp seyirciside rahat 6500 vardı.
Eğerki Tavsanlı fınal macında 7500 kısıyse Eyüp seyirciside en az 6500,7000 vardı.Ikı trıbunun acılmadıgı macta değişik sayılar meydana cıkmıs.
evet tanşanlı linyitspor büyük basarıya imza atmıştır.ama bunun arkasında unutulan bir efsane vardır ki o da kütahyaspordur...tavsanlı linyit spor 7500 kişi bankasyaya yüksellme maçına giderken kütahsporun 3000 kişiyle amatör maçını izlediğini bilirim..kütahyasporun bu mücadelesinde takımı belediye baskanı vali milletvekilleri hep yalnız bırakmıslardır.taraftarı dışında hiç bir geliri yoktur.en basitinden bugun kütahspor tesislerini kiraya verip gelir elde edicekken kimliği belirsiz kişiler tarafından gece tesislere girilip talan edilip 4500 tllik zarara uğratılmıştır.tavşanlı linyitsporu tebrik ederiz ama o şehrin asıl takımı kütahyaspor unutulmamalıdır.birileri kütahyasporun basarılı olmasını istemiyodur.ama kütahyaspor elbet bir gün karanlık güçleri yenip aydınlığa kavuşacaktır..
Yorum Gönder