5 Mart 2012 Pazartesi
Real Madrid, Espanyol'u 5'ledi. Peki ya Camp Nou'ya şampiyon gitme ihtimali?
Gelin kabul edelim. Barcelona şehrinin takımı olan Espanyol, Real Madrid sempatizanları ve taraftarları için her daim farklı görülen bir takım oldu hep. Ambleminde yer alan kraliyet tacı simgesinin yanı sıra onu Real Madrid taraftarlarına yakın kılan esas durum, her sezon Barcelona ile yaptığı derbi maçları oldu. Ancak bunun yanında Espanyol, Real Madrid'e Barcelona'yı yenerek çok fazla yardım edebilen bir takım olamadı. Atletico Madrid'in Barcelona'ya katkısı ne ise, Espanyol'un da Real Madrid'e katkısı o oldu hep...
Espanyol maçından önce, 10 puan gerideki rakip Barcelona'nın defansif oyun yapısı ile nam salmış Sporting Gijon maçında, Leo Messi'siz olmadan elde ettiği galibiyet dışında çok daha mühim konular konuşuluyordu Real Madrid cephesinde. Aslında işin doğrusu Türkiye'de gündem farklıydı, İspanya'da ise farklı.
Türkiye'deki gündem, bu maçtan önce Jose Mourinho'nun Türk oyuncusu Nuri Şahin ile ilgili yaptığı açıklamalardı. Mou, "Kırıcı olmak istemem ama Real Madrid, Türkiye'den çok daha iyi bir takım. Nuri Şahin hâlâ planlarımda yer alan bir oyuncu. Ancak iyi bir sezon öncesi çalışması yapması şart. Takım şu anda şakaya gelecek durumda değil. Daha iyi oyuncuları kullanıyorum. Nuri'nin de daha çok çalışması lazım." demişti ve bu durum, Nuri Şahin'in geleceğini tartışma konusu haline getirmişti.
İspanya'daki esas gündem ise Nuri Şahin'in değil, Jose Mourinho'nun takımdaki geleceğiydi. "Mourinho'nun yaz ayında transfer olup olmayacağı hakkında bilgim yok. Bu benim için de geçerli, belki ileride ben de ayrılmak isteyebilirim. Kimse ne olacağını bilemez." diyen kaleci Iker Casillas, aslında ne kadar temkinli olunması gerektiğini de bizlere bir şekilde göstermişti. Tüm bunların ışığında Espanyol'u konuk eden Real Madrid, maça da beklendiği gibi harika bir giriş yaptı ve 'küçük' Barcelonalıları sağlam vurdu.
Ligin ilk yarısında Barcelona'da oynanan karşılaşmayı da Real Madrid Gonzalo Higuain'in hat trick yaptığı maçta 0-4 kazanmayı başarmıştı. O günden bu güne iki takım arasında yine çok fazla değişiklik olmadığı hemen ilk 15 dakikada zaten görüldü. İlk yarıdaki maçta da olduğu gibi Pepe bu maçta sahada değildi. Bunun yanında Gonzalo Higuain yine dizilişin en ucunda yer aldı. Onu destekleyenler de Özil, Di Maria, Kaka ve Ronaldo oldular.
Maç eksiği olan Carvalho, dikkatle izlenmesi gereken Varane
İlk yarı boyunca Real Madrid adına sahada sırıtan isimlerden bir tanesi de uzun süreli bir sakatlık döneminden çıkan Ricardo Caarvalho oldu. Jose Mourinho'nun bir şekilde yararlanmak istediği tecrübeli Carvalho, Espanyol hücumcuları çok etkisi olamasalar da, zaman zaman hata yapma potansiyeli ile dikkat çekti ve bu durumu maç eksikliğine bağlamak elbette mümkün. Zira bunu hemen farkeden Jose Mourinho da, onu oyundan alarak Raphael Varane'yi defansın ortasına, Sergio Ramos'un yanına monte etti ve maçı Varane ile tamamladı.
En uçta yer alan Verdu ve kanatta forma giyen V. Weiss dışında yaratıcı oyuncusu olmayan Espanyol, bununla beraber Real Madrid'in yetenekleri ve hızlı oyunu karşısında oldukça bocalayan bir görüntü içinde oldu. Nitekim Espanyol, ilk 45 dakika boyunca oyunun tüm kontrolünü Real Madrid'e bırakmasının yanında kaleye sadece Romaric ile bir şut gönderebildi. Hal böyle olunca Real Madrid için oldukça kolay bir ilk yarı oldu. Avrupa'da Altın Ayakkabı ödülüne oynayan Cristiano Ronaldo, Higuain'den aldığı pasta tribünlerdekileri ilk olarak ayağa kaldıran isim oldu.
Khedira gol atar mıydı?
Bu maçta temel görevi pek beceremeseler de Espanyol takımının orta alandaki pas trafiğine zarar vermek olan Alman oyuncu Sami Khedira, Romaric ve Coutinho gibi rakiplerinin bu işe fazla yoğunlaşmaları sebebiyle birkaç pozisyonda gol arayarak aslında atacağı sayının da sinyallerini vermişti. Nitekim Khedira, tüm gününü beraber geçirdiği kankası Mesut Özil'den aldığı pası güzel bir vuruşla ağlara yolladı ve durum 2-0 oluverdi. Jose Mourinho'nun da prenslerinden biri olan Khedira, geçtiğimiz sezon üç gol atmıştı ve bu golü ile bu sezon ikinci golüne de ulaşmış oldu. İlk devre biterken ilk yarıdaki maçta üç gol birden atan Gonzalo Higuain, üçüncü golü de atabilirdi (ikinci yarıda affetmedi) ancak buna kaleci Casilla izin vermedi. (Evet, Casillas'ın bir başka versiyonu).
İlk yarıyı özetlediğimizde kanatları buldukları boşluklarla çok iyi kullanan bir Marcelo, aynı şekilde Marcelo kadar hızlı ve çevik olmasa da ters kanadında Arbeloa'nın aynı işlevi görmesi ve atakları detseklemesi, gol atan Sami Khedira'nın bununla beraber Xabi Alonso ile beraber iyi bir ikili kurup oyunu iki yönlü ve çok iyi okuması ve klasik Cristiano Ronaldo, Real Madrid'in devreye rahat gitmesini sağlayan etkenlerdi.İkinci yarı başladığında elbette beklentiler yine goller üzerineydi. (Buradan handikaplı Real Madrid galibiyetine bahis yaptığımı da itiraf etmiş olayım). Nitekim de, Gonzalo Higuain sahneye çıktı ve hemen 3-0 oldu.
Kaka'nın meşhur plaseleri
Futbol lügatında Kaka plasesi diye bir deyim vardır, bilmem hiç duydunuz mu? Aslında Kaka, Real Madrid'e geldiği günden bu yana Milan'daki günlerini, özellikle 2005-2006 ve 2006-2007 sezonlarını aratır bir performans sergilemişti ancak zaman zaman yaptığı koşular ve klas vuruşlarla o günlerden demetler sunuyordu. Akabinde bu gece Espanyol karşısında da attığı gol, yine uzak köşeye kaleci Casilla'nın uzanamayacağı köşeye gitti ve durum 4-0 oldu. Jose Mourinho, bu andan sonra da Mesut Özil'in artık sahada fazla durmasını istememiş ve anlamsız bulmuş olacak ki, Jose Callajon'u oyuna aldı. Real Madrid'e karşı sahaya normal dizilişinde ve ritminde çıkan Espanyol'un gücü, elbetteki maçın sonuna kadar Real Madrid'e yetmedi. Son 10 dakikaya yaklaşıldığında oyundan artık tamamen düşmeye başlayan Espanyol, Marcelo ile başlayan, Kaka'nın içeri kıvrılması ile devam eden ve Gonzalo Higuain'in müthiş bitiriciliği ile dakika 78'de maçın 5-0'a gelmesi ile artık ipleri tamamen salmayı tercih etti.
Cam Nou'ya şampiyon gitmek...
Neden olmasın?Gidişat, Real Madrid'in La Liga şampiyonluğunu işaret ediyor. Aradaki 10 puanlık fark, Espanyol maçından sonra da korunmuş oldu. Real Madrid, Barcelona karşısına 22 Nisan 2012 tarihinde çıkacak. Bu, El Clasico'dan sonra beş hafta daha ligin devam etmesi anlamına geliyor. Barcelona'nın ve Real Madrid'in de bu maça kadar zor puan kaybedeceklerini düşündüğümüzde, Real Madrid'in bu maça şampiyonluğu garantileyip çıkması zor görünüyor. Ancak basit olarak düşündüğümüzde, Real Madrid'in kalan maçlarda kayıp yaşamaması ve Barcelona'nın iki maçını kaybetme ihtimali, şampiyonluğun dışında aslında bu hayali de biraz olsun 'olur' kılabiliyor...
Goal.com
Fotoğraf: Real Madrid CF v RCD Espanyol - Liga BBVA By: Jasper Juinen @Getty Images Sport
Spor, Futbol
Espanyol,
Real Madrid,
Real Madrid 2011-2012
1 YORUM:
gitmes
Yorum Gönder