3 Temmuz 2010 Cumartesi

Fenerbahçe'de Tek Forvetli Sistemde Kanatların Etkisi


2003 - 2004

Fenerbahçe'nin net bir biçimde tek forvet oynamaya başladığı 2003-2004 sezonundan itibaren sene sene kanatlardan aldığı katkı ve takımın başarısına kanatların etkisini inceledik. Aslında Fenerbahçe'nin o dönemden beri sistemini 'tek forvet' olarak nitelemek her ne kadar teoride doğru olsa da pratikte yanlış. Çünkü kanat-forvetlerle beraber oyun içinde bir nevi 4-3-3'e dönülüyor. Kanat-forvetlerin işlerliği bu sistem için temel nokta ve biz bunu maalesef uzunca bir süredir başaramıyoruz.


Önce Daum'un ilk geldiği sene olan ve 11 puan geriden gelerek şampiyon olunan 2003-2004 sezonunu ele alalım. Her sene Avrupa Kupası'na gidilmediğinden değerlendirme dışında kaldı, değerlendirme lig ve Türkiye Kupası üzerinden oluştu. Öncelikle takımın geçirdiği gençleştirme operasyonu ve bunun getirdiği mucize şampiyonluğu anmak lazım. Ve bunun mimarı olan Daum'a son yaşananlardan ötürü her ne kadar antipatimizi kazanmış olsa da teşekkür etmemiz gerek.

Sağ kanattan başlayalım. Bu sene rotasyonu Fatih Akyel, Ali Güneş, Mehmet Yozgatlı, Serhat Akın'dan oluşturmuşuz. Bekde banko kullandığımız oyuncu yok gibi, Ali Güneş'ten 26 maçta Fatih Akyel'den 20 maçta yararlanmışız. İkisinin de golü yok ancak ikisinden toplam 6 asist elde etmeyi başarmışız. Bu oyuncuların kariyer devamında ortaya koydukları performansa bakarsak bu katkıları için vasat-üstü diyebiliriz.

Sağ açıkta yine devamlı bir rotasyon gerçekleştirmişiz. Serhat'ı 23 maçta Mehmet Yozgatlı'yı ise 13 maçta kullanmışız. Serhat'ın sezon performansı 8 gol 8 asist gibi gayet makul bir seviyede. Mehmet Yozgatlı ise yedekleme işini vasat bir şekilde kotarmış, 1 gol ve 3 asistle katkı vermiş. Sağ kanattan toplam aldığımız sayısal katkı 9 gol 17 asist.

Sayısal katkı tabii ki önemli ancak oyun içi performanlarına bakarsak; Ali Güneş-Serhat kanadından aldığımız verimi ve o kanadın o zamandaki işlerliği ve hızını bir daha yakalayamadık neredeyse. Defansif açıdan sıkıntılar getirse de Daum'un o dönemdeki çılgınca futbolunda bu ikili bize çoğu maçta hücuma yönelik akılda kalan bir futbol sergilemişlerdi. Serhat'ın devleştiği daha doğrusu sağ kanadın kazandırdığı İnönü deplasmanını hatırlayalım.

Sol kanada gelelim. Rotasyonu Ivaylo Petkov, Mahmut Hanefi, Ümit Özat, Tuncay Şanlı'dan oluşturmuşuz. Sol bekte Ümit'in 36 maçı var, Mahmut Hanefi'nin ise 13. Mahmut'dan aldığımız katkı sadece 1 asist ancak Ümit'in performansı bu sezon gerçekten onun seviyesinde efsane. Tam 7 gol 9 asist. Açıkta Tuncay'ın verdiği katkı bu sene şampiyonluğun en önemli etkenlerinden birinin sol kanat olduğunu kanıtlıyor. Tuncay kanat-forvet rolünde Serhat'ın verdiği katkıyı adeta vasata çeken bir katkı vermiş.Tam 22 gol 3 asist.

Bu dönemde Ümit'in aldığı eleştirileri gerçekten dün gibi hatırlıyorum ve sol kanatın şampiyonluğa yaptığı bu muazzam katkıyı sayısal olarak da bir kez daha gördükten sonra bunların ne kadar boş olduğunu anlıyorum. Daum'un 'deli' dönemlerinde oynattığı futbol sonucunda sol kanattan aldığı verim sayısal olarak 30 gol 17 asist.

Fenerbahçe 23 galibiyet alıp 82 gol attığı bir sezonda 39 gol 34 asistlik katkı almış iki kanatından.Tüm asistlerin bu gollere karşı geldiğini düşünsek bile tüm gollerin %50'sine doğrudan katkı yapmış tek forvetli sisteme döndüğümüz 2003-2004'te kanat oyuncularımız. Şampiyon takımı sırtlamışlar kısacası.



2004 - 2005

Önceki sezon elde edilen mucize şampiyonluğun bir çok sebebi var elbette. Mucize olmasının da bir çok nedeni var. Hem son 8 sezonda gelen tek şampiyonluk, hem son sezonlarda alınan rezalet dereceler, hem de kurulan kadronun gençliği ve Daum üzerinde camianın bir türlü mutabık olamaması bu nedenlerden bazıları. E tabi devre arasında liderden 11 puan fark yemiş olmak da gelen şampiyonluğun tadını kat be kat artıran bir etken.

O sezon bir temel atılmış, Konfederasyon Kupası'ndaki milli takımın omurgası alınmış ve harç yapılmaya başlanmıştı. Bu eylemin tabii ki bazı getirileri ve götürüleri olacaktı. 2004-2005'e baktığımızda Daum'un defans olgusunu takıma yerleştirmeye başladığını görebiliriz. Özellikle Rize deplasmanından İnönü deplasmanına kadar geçen 9 haftalık bir periyot var ki gerçekten takım 'canavar' seviyesinde.

Yine sağ kanattan başlayalım. Fatih Akyel o sezon sadece 1 maça çıkabildi, Şampiyonlar Ligi'ndeki Manu faciasının en önemli sorumlularından olan Fatih'in sözleşmesi o dönemde feshedildi. Yeni transfer Serkan Balcı ise her ne kadar supporting back olsa da Daum'un ilk sezonunda 42 gol yiyen takımı defansta adam etme çabalarına uygun olarak daha çok orta sahaya yardım ettiğini hatırlayabiliriz. Bu sezonda Serkan'ın 33 maçta 3 asisti var.

Sağ açık pozisyonunda ilk yarı Serhat'ı kullanırken ikinci yarıda Anelka ile Serhat'ı ikame ettirmişiz. Yaşadığı kasık sakatlığı yüzünden geçen sezonki katkıyı yapamayan Serhat 30 maçta 2 gol,6 asist yapmış. Bu asistlerin en önemlisinin Sakarya'da Luciano'ya attırdığı gol olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.Anelka ise oynadığı kanat tarafında yer alan tribünleri mest eden çalımlar atsa da sonuca yönelik kendisinden beklenen performansı verememişti. Sağ kanat-forvet pozisyonu için aslında ideal özellikleri olan Nic mutsuz olduğundan mıdır bilinmez takıma 16 maçta 4 gol 4 asistlik katkı yapmıştı.

Yine sol kanata geldiğimizde de takımda yavaş yavaş oturmaya başlayan defans kurgusunun sayısal katkıyı etkilediğini görüyoruz. Mahmut Hanefi geçen sezon olduğu gibi bu sezonda pek forma şansı bulamadı,6 maçta 1 gol attı asist yapamadı. Ümit Özat geçen sezonki efsane performansına ulaşamadı,sebep bence yine defansif kurgunun oturmasında en önemli rolün kaptan olarak onun olmasıydı.35 maça çıkan Ümit 2 gol atıp 8 de asist yaptı.

Tuncay'ın geçen sezon 22 gol atıp 3 asist yaptığını söylemiştik.Sebebi ne tam olarak söylemek ya da kestirmek imkansız ancak şu bir gerçek ki Alex'in takıma katılması ve 26 gol 20 asistlik bir performans sergilemesi Tuncay'ın geri planda kalmasına yol açmış.03-04 sezonunda yıldızlaşan Tuncay takımda general mertebesinde bir yıldızın olması ve artık hücum setlerinin onun beyninden çıkması nedeniyle daha çok takım oyuncusu hüviyetinde görünüyor istatistiklere baktığımızda.Aslında sadece istatistiklere bakınca değil,sezonun genelini düşündüğümüzde sayısal katkının yanında oyun içi performans olarak da Tuncay'ın en asgaride olduğu sezondu bu sezon,8 gol ve 5 asisti var Tuncay'ın.

Yukarıda da dediğim gibi; defansif setlere verilen önem ve Alex gibi bir beynin takıma katılması ve hücum organizasyonlarının çeşitliliği ile kanatların sayısal verimi düşmüş gibi gözüküyor. Ancak geçen sezon 82 gol atıp 42 gol yiyen takımın bu sezon 77 gol atıp sadece 24 gol yediğini görünce hücumsal açıdan Alex faktörü ile bir fark kalmadığını, defansif açıdan ise meyvelerin toplanmaya başladığını görebiliriz.Sağ ve sol kanattan aldığımız katkı 17 gol 25 asist.Tüm asistlerin bu gollere denk geldiğini varsayarsak takıma kanatların doğrudan katkısı %33.


2005 - 2006

Fenerbahçe tarihinin en başarılı hocası olarak lanse edilen Daum o dönemde bunu hak ediyor diye düşünüyorduk. Takım her ne kadar taraftarın istediği tarzda bir futbol sergiliyor olmasa da ardı ardına gelen iki şampiyonluk uzun süredir böyle bir seriye hasret camiayı çok sevindirmişti. Yönetim ise Daum'la görüşüp takımın daha etkili futbol oynaması yönünde sene başında telkinde bulunmuştu.

Belki Türk futbol tarihinin belki Fenerbahçe tarihinin en önemli sezonuydu 2005-2006. Son haftada gelen mucize şampiyonluk bir devi kaosa sürüklerken bir devi, ekonomik anlamda dibe vuran bir devi, futbolcularının maaşını ödeyemeyen bir devi yeniden ayağa kaldırıyor, camianın üzerinden ölü toprağını atıyordu bir nevi. Fenerbahçe ve Daum birlikteliğinin net bir şekilde zirvede olduğu bir futbol,özellikle ilk devredeki seriler,neredeyse puan rekoru kırılacak bir sezon, 90 gibi az rastlanır bir gol sayısı ve sonunda elde sıfır kupa.Bundan daha trajiği olamazdı heralde.

Bu sezonda sağ kanatta bek pozisyonunda Serkan ve Kerim'den yararlanmışız. Özellikle sezonun ortalarına doğru Serkan'ın bekteki inanılmaz performansını hatırlıyorum. Zirvesi Kadıköy'deki PSV maçı olmuştu, Gökhan Gönül gelip formayı kapana kadar o maçtaki gibi bir performans izleyemedik beklerimizden. 37 maç çıkaran Serkan oyun içi üst düzey performansına karşılık bunu sayısal katkıya dökemediği için belki de tutulmadı, bu sezon da sadece 1 asist yapmış. Yedekleyicisi Kerim ise 2 maça çıkmış ve 1 golle katkıda bulunmuş.

Sağ açık pozisyonunda kanat-forvet olarak Anelka ilk 11 oyuncusu,Yozgatlı yedek olarak kullanılmış. Anelka'nın forvete geçtiği maçlarda Yozgatlı'nın sık sık kullanıldığını görmüştük o sezon. Anelka bu sezon kanat-forvet olarak 31 maçta 12 gol 8 asistlik bir katkı sağlarken Yozgatlı'nın 21 maçı ve 6 gol 4 asisti var.

Sol kanatta kemikleşmiş yapı bu sezon da bozulmamış ve Ümit Özat-Tuncay ikilisi banko oynamışlar. Ümit'in bekte 42 maçı ve 8 asisti var;buna karşılık yedekleyicisi Mahmut Hanefi 3 maça çıkmış ve sayısal bir katkıda bulunamamış.Tuncay'ın yine performansını gerçek seviyesine yakın yansıttığı bir sezon geçirdiğini görüyoruz. 38 maça çıkan Tuncay'ın 16 gol ve 7 asisti var bu sezonda.

Sonuç olarak bu oyunculardan 35 gol,28 asistlik bir performans alan bu takım kanatlarından(her asistin bu gollere denk geldiğini varsayarsak)%40'lık bir sayısal katkı aldı ama bir çok maçta hala tadı damağımızda kalan bir futbol sergileyen, şampiyon takımı evinde sürklase edip deplasmanda da yenen, Türkiye Kupasında eleyen, Anelka'lı-Alex'li-Appiah'lı-Tuncay'lı takımın hikayesi trajik bitti.

Yusuf Polat

Trequartiste


2 YORUM:

Oğulcan dedi ki...

Oğuz hocam ellerine sağlık, çok güzel derlemişsiniz.

Ben de birkaç şey ekleyim müsadenizle: İlk yıl M. Yozgatlı'nın attığı tek gol yanlış hatırlamıyorsam 83. dakikada Kadıköy'deki Galatasaray maçındaydı. Ve o maçı, atılan golle 2-1 kazanmıştık. Ardından "Yozgatlı değil, Fenerli" manşetini dün gibi hatırlarım.

Öte yandan Alex'in gelişiyle Daum'un oturttuğu 4-5-1 ile 4-3-3 arasındaki sistem bence bozuldu. Nedeni ise 4-3-3'ün öndeki 3 oyuncusuna bir de ek olarak Alex'in gelmesiydi. Bu da taktiği 4-2-3-1'e çekti ve daha derli toplu oynamaya başladık. Yine de Daum'un elinde olsa Alex'li bir sistem düşündüğünü zannetmiyorum.

Anelka, M. Yozgatlı, Tuncay, Serhat, Kazım az da olsa zaman Nobre, kısa dönem M. Hacıoğlu örneklerinden de çıkarabileceğimiz gibi kendisi santrfordan bozma, hızlı oyuncuları sık sık kanatlarda denedi ve beklenenden fazla da verim aldı.

Bir de Önder, Ümit Özat, Deniz Barış, Appiah (sağ açıka alıyordu bir dönem) gibi defansif hamlelerde kanatlara koyduğu oyuncular var.

Teşekkürler.

istany dedi ki...

Guzel bir yazi olmus gercekten ama yanlis hatirlamiyorsam 2003-04 sezonunda umit ozat sol bek pozisyonundan ziyade daha cok orta ikilide oynamisti. sol bekte ise o donem fenerbahce'de gecirdigi bes bucuk sezonda en iyi performansini sunan kemal yer almisti taa ki genclerbirligi kupa finalinde bir kasap tarafndan sakatlanana kadar, ozat ise 2005 de sol bek de surekli oynamaya baslamisti diye hatirliyorum..

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan