26 Ekim 2011 Çarşamba
Türk futbolunun iki ayağı da toprakta!
88 yıldır iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, büyüğüyle küçüğüyle geçinip giden Türk futbolu hayatını kaybetmek üzere! Yıllardır biz bu oyunu güzel oynamaya çalıştık. Dünyada futbol oynanan her ülkede olduğu gibi kavgalar oldu, gerek takım gerekse de kişiler arasında; ama biz futbolu sadece "futbol" olarak oynamak istedik, ancak buna izin vermedirler...
Yıllar önce derbilerde deplasman taraftarının yasaklanmasıyla bir kalp krizi geçirmişti Türk futbolu. Ancak kısa sürede yapılan müdahalelerle hayata geri dönmüştü. Uzun yıllar tedavi gördükten sonra ayağa kalkmaya hazırlanıyordu Türk futbolu! Kulüp takımlar Avrupa'da gittikçe ileri turlara kalıyor, ligde her sezon akıl almaz şampiyonluk yarışları oluyor, transferlerde yıldızlar birer ikişer geliyor, kulüpler dünyaya açılıyordu. Ancak geçtiğimiz sezon sezon sonunda, bu sefer şike(!) ile ikinci kalp krizini geçirdi Türk futbolu ve bu sefer kolay ayağa kalkamadı. Çünkü bu olay sanılan kadar küçük çapta değildi ve futbolumuzu derinden etkileyecekti. Ancak Türk futbolu yine hayata yenilmedi ve yatalak da olsa yaşamaya devam etti. 2-3 aydır mutluydu da Türk futbolu, hayata futbol ile tutunmaya çalışıyordu. Ancak bugün bir kez daha yıkıldı...
Diğer olaylar yetmezmiş gibi futbolumuz üzerinde, tam dayanışmanın yaşanması gereken günlerde derbi deplasmanlarındaki seyircilere yine yasak koyuldu. Türk futbolu ne acıdır ki, bir kez daha kalp krizi geçirdi bugün ve artık hayattan umudunu kesmeye başladı! Peki biz hayattan, futboldan umudumuzu kesmeli miyiz? Futbola her zaman inandığımız, futbolu hep sevdiğimiz şekilde sımsıkı sarılmalı mıyız ona? Bence sarılmalıyız! Çünkü futbol, dünyada bir çok şeyden daha öte bizim için, futbolseverler için...
Dünyanın her tarafında var kavga, ölüm, şike, teşvik, hakem hatası, yanlış karar, kendi kalesine atılan gol, hat-trick, yanlış anons, gol sevinci... Dünyanın her tarafında oynanıyor futbol. Çoğu ülke de bizim gibi zor süreçler geçirdi. Ancak hiçbir futbol ülkesi, bizimki kadar futbola çomak sokmadı. Hep bir yanlış aradık, hep bir hata gözledik futbolda! Hangi hakem hata yapsa onu idam ettik, hangi oyuncu topu ıskalasa ona şikeci dedik, kim telefon ile görüşme yapsa teşvikçi dedik, hangi kaleci hatalı gol yerse hatır var dedik... Dedik de dedik! Ama her zaman futbolun içinde olan şeylerdi bunlar ve biz de futbolu böyle yaşadık. Ancak futbolun içine yetkili kişilerin çomak sokması bitirdi futbolumuzu!
Ben, sen, öbürü, bütün hepsi... Herkes futbolu her zaman sevdiği gibi izlemeye devam edecek, ancak Türk futbolu eskisi kadar zevk verecek mi artık? Bunlardan sonra Avrupa futbolundan daha fazla şevkle izleyecek miyiz futbolumuzu? Bunu zaman gösterecektir, ancak Türk futbolu bir kalp krizi daha geçirirse yaşayamaz artık, hayatını kaybeder...
0 YORUM:
Yorum Gönder