20 Nisan 2012 Cuma

Fiziksel, Taktiksel ve Zihinsel savaş öncesi...


Cumartesi günü TSİ ile 21:00’de bütün Dünya’da nefes tutulacak ve gözler Camp Nou’da oynanacak olan El Clasico’ya bağlanacak. Biz de geleneksel olarak her el clasico öncesi yaptığımız gibi her iki takımın son performanslarını, artıları ve eksilerini ortaya koyarak takımları maç öncesi ayrıntılı şekilde değineceğiz.


Zipli Fikstür, Kadro Derinliği, Odaklanma

Her iki takımda hem ligde yoluna devam edip hem de Şampiyonlar Ligi yarı finalinde finale yükselme mücadelesi verdiklerinden dolayı 17/18 Marttaki maç haftasından bu yana hem hafta sonu hem de maça çıkıyorlar ve bu süreç El Clasico sonrası da devam edecek

Öncelikle Real Madrid’i ele alırsak bu yoğun tempoda El Clasico’ya yaklaştıkça oynadığı rakiplerin seviyesinin arttığını söylersek yanılmayız. Puan kayıplarının yapıldığı Malaga ve Villarreal maçlarının ardından Valencia, Atleti ve ardından Şampiyonlar Ligi’nde belki de bu sezon oynadığı en ciddi rakip olan Bayern Münih... Real Madrid’in kadrosuna baktığımız zaman ise bu süreçte Kaka, Higuain ve Callejon dışında kenardan gelip sırıtmayacak bir oyuncu olduğunu söylemek zor. Coentrao sakatlığından sonra yaklaşık 2 aydır forma giymiyor ve döndüğü Bayern maçında ortaya koyduğu futbol ortada. Kaka’da yetenekleri tartışılmayacak bir futbolcu olmasına rağmen muhtemelen sezon boyu yedek kalmasından dolayı bir türlü belli bir çizgiyi tutturamıyor, 2 maç iyi 2 maç kötü. Callejon ise nispeten genç ve El Clasico baskısını henüz kaldırabileceğini düşünmüyorum. Hal böyle olunca son dönemde neredeyse her maç 90 dakika oynayan 11 aynı şekilde El Clasico’ya çıkacak gibi görünüyor (Madrid gazeteleri, özellikle de Marca, Perşembe günü bunun üzerinde çok durup Mesut’un fiziksel olarak tükendiği haberini bile yaptı). Zaten bu kadro darlığı ve fikstürden dolayı da Mourinho’nun kadroyu “ekonomik kullanma” düşüncesinin Bayern maçının kaybedilmesinde payının büyük olduğu aşikar. Kafaların El Clasico’da olduğunun da… Her ne kadar dünya çapında futbolcular olup Bayern maçını rölantide geçirseler de kümülatif anlamda El Clasico’ya rakibinden daha yorgun çıkacak. Sadece bu maç özelinde değil El Clasico sonrası da önce Bayern, ardından Sevilla ve Bilbao maçlarını da hesaba katarsak Real’in bu zorlu fikstürde ciddi anlamda zorlanacağını düşünmek yanlış olmaz. Odaklanma açısından en önemli sorulardan biri El Clasico’yu feda edip Bayern ve ligdeki Bilbao maçını düşünmek olacak ki Mourinho’nun böyle bir şey yapacağını zannetmiyorum. Yine de oyunculardan bazılarının kafasının Bayern maçına gideceğini düşünmek pek zor değil.

Barcelona cephesine gelirsek Sevilla maçı ile başlayan bu zipli fikstürde Milan maçlarını saymazsak Real Madrid kadar zorlu ekiplerle oynadığını söylemek doğru olmaz. Deplasmanda oynanan Milan maçı dönüşü Camp Nou’da oynanan Bilbao maçı var belki ismen zor görünen fakat Bilbao o maçtan 46 saat önce Avrupa Ligi’nde mücadele ettiği için maç esnasında da Barça’yı çok zorlamadı. Guardiola,  rakibine göre nispeten kolay rakiplerle oynamanın avantajını Thiago, Keita, Tello, Cuenca, Pedro gibi isimleri – özellikle ligde –Iniesta, Xavi, Cesc gibi isimlerin yerine kullanarak rakibine göre üstün bölgesi olan orta sahayı el clasico’ya daha dinlenmiş olarak taşıdı. Ayrıca Barcelona’da defans 4’lüsünün solunda görev alan Abidal’in ameliyatından sonra bu bölge için kadrodaki tek isim olan Adriano da La Liga’da uygulanan 3’lü savunma sayesinde yorgunluk açısından daha iyi geldi El Clasico’ya. Chelsea maçında ise tamamen as kadroyla oynamasına rağmen özellikle ilk yarıda topa sahip olmanın da getirdiği avantajla aktif bir biçimde dinlendi Barça. İkinci yarıda vites yükseltse de kafalar El Clasico’da olduğu için maçı çeviremediler. Barça’nın La Liga’yı kazanmak için bu maçı kazanması şart, La Liga’da ise geri kalan fikstürü düşündüklerini sanmıyorum – Real Madrid’e göre daha kolay bir fikstürleri var – ama Chelsea maçının skorundan dolayı oyuncuların kafalarında Chelsea maçı da yer edebilir. (Barça’nın Chelsea ile oynayacağı maç Real-Bayern maçından bir gün önce). Eğer Pep oyucularının %100 olarak El Clasico’ya odaklanmasını sağlayabilirse Barça fiziksel anlamda daha taze çıkacak El Clasico’ya ve bunun ne kadar avantaj sağlayacağı da ortada.


Barça’nın İleri Uçtaki İstikrarsızlığı vs Real Defansı

El Clasico öncesi her iki takımın sırıtan bölgelerine değinecek olursak Barça’da hiç şüphesiz sağ ve sol forvetteki istikrarsızlık göze batarken Real Madrid’de ise stoper ile sol bek dikkat çekiyor.

Önce Barcelona’yı ele alırsak Villa’nın ayağının kırılması – ki ayağı kırılmadan önce de Alexis’in takıma katılması sonucu rotasyonun bir parçası olmasından dolayı çok da iyi oynadığını söylemek yanlış olur.  – Pedro’nun kötü formu, Pep’in Tello’ya henüz tam anlamıyla güvenmemesi, Alexis’in istikrarsızlığı sebebiyle Barcelona bir türlü forvetlerinden istediği verimi alamadı bu sezon. Pedro’nun kötü oyunu da tıpkı Villa’nın sakatlık öncesi dönemindeki gibi CL finalinde gol attığı sezonun ardından yedek kalmasından kaynaklanıyor. Her ne kadar kötü olsa da Pep son 1 aylık dönemde Pedro’yu geri kazanmak adına üzerinde çok durarak çok kötü oynadığı maçlarda bile Tello ile değiştirmedi – veya son 10 dakika değiştirdi. Buna rağmen Pedro geçen seneki form düzeyini henüz yakalayabilmiş değil. Konuyu Pedro’dan Tello’ya bağlayacak olursak çok yetenekli olmasına ve şans bulduğu maçlarda son derece iyi bir futbol ortaya koymasına rağmen Pep muhtemelen genç olduğu ve henüz zamana ihtiyacı olduğunu düşünerek ona - özellikle de kritik maçlarda – çok fazla sorumluluk yüklemiyor. Alexis ise sezon başından bu yana yaşadığı sakatlıklardan dolayı istenilen futbolu ortaya koyamıyor. Ayrıca Çarşamba gecesi Chelsea maçında aldığı darbelerden dolayı El Clasico’yu kaçırabileceği haberleri İspanyol basınında gittikçe artmakta. Eğer ki Alexis de olmazsa Real savunmasının solunun pek iyi olmadığını da – bir sonraki paragrafta değineceğim – göz önünde bulundurursak Cuenca gibi kanatta da oynayan ve kanattan dikine içeri girmeyi seven bir oyuncu için bireysel anlamda kariyer maçı olabilir. Zaten maçın sonucunu etkileyecek en kritik faktörlerden biri bana göre Pep’in ileride yapacağı seçimler, ki bence sol forvette Pedro –Iniesta veya Cesc de düşünülebilir fakat bunun en negatif getirisi Xavi’nin ortada yalnız kalacak olması olur – sağ forvette Cuenca oynamalı (Alexis’in sakatlığından dolayı oynayamayacağı kötü senaryo üzerinden gidiyorum). Eğer Alexis oynayacak durumda olursa solda muhtemelen Iniesta’yı görürüz – Pep bu sene nedense Pedro&Alexis ikilisini çok az bir arada oynattı. Barça adına burada kimin oynayacağı ise şu açıdan önemli; bu sene uygulanan ters piramid hücumundasağ ve sol forvetler çizgiye çok indiği için içeri kat eden, etmeyi seven oyuncular daha etkili – bana kalırsa sağda Cuenca solda Tello – olacaktır ama Barça bu maçta ters piramidi uygulayacak mı ayrı bir soru da bu zaten?

Real Madrid cephesine gelirsek bireysel performans düşüşlerinden önce blok olarak savunmanın alarm verdiğini söylemek yanlış olmaz. Ramos’un stoper formu âşikar. El Clasico’da değil Valencia, Atletico Madrid tarzı takımların bile hücum gücü karşısında neler sergilediği ortada. Daha da önemlisi Ramos’un sol stoper oynaması, yani Marcelo veya Coentrao’nun yanında oynaması. Bu faktörü önemli yapan ise her ne kadar ofansif anlamda şu anda Avrupa’da oynayan en iyi 3 sol bek arasında olsa da Marcelo’nun da savunma anlamında kötü bir oyuncu olması. Sezonun ilk yarısında oynanan El Clasico öncesi “Marcelo artık savunmasını geliştirdi” dense de o maç ve mütakip maçlarda geri dönmekte zorlandığını gördük. Coentrao ise sakatlığından önce fena bir form düzeyinde olmamasına rağmen iyileştikten sonra forma şansı bulamadı ve son oynanan Bayern maçında – bu maçta da Mourinho, Marcelo’nun savunmasına güvenemediği için Coentrao’yu seçti – uzun bir sürenin ardından ilk defa oynadı. Maç eksiğinin etkisi ise direk skora yansıdı (2. gol). Bu maçta Mourinho’nun sol bekte kimi oynatacağı bana kalırsa Real Madrid cephesi açısından sonucu belirleyecek en önemli 2 faktörden biri. Mourinho savunmayı mı (Coentrao) yoksa hücumu mu tercih edecek? Açıkcası tam emin olamasam da bunun bir sentezini, yani savunmaya odaklı Marcelo’yu seçeceğini düşünüyorum ama Marcelo savunmada etkili olabilir mi pek zannetmiyorum. Hele Barça’da Cuenca oynarsa Real’in sol kanattan en az bir gol yemesini bekliyorum.


Geri Kalanlar

El Clasico öncesi şahsi olarak maçı etkileyeceğini düşündüğüm en önemli 2 faktöre yukarıda değindim. Şimdi de bu iki maddeye göre nispeten daha önemsiz fakat yine de önemli faktörleri sıralayalım.

Real Madrid’deki El Clasico öncesi göze çarpan diğer handikaplar genel anlamda bireysel kaynaklı. Yukarıda saydıklarıma ek olarak Real Madrid’de sağ kanat kullanımının aksaması, ön libero mevkisindeki savunma anlamında zafiyet ve forvet seçiminden bahsedebiliriz. İlk olarak sağ kanat kullanımına değinecek olursak Di Maria’nın sezon başı kariyerinin en verimli sezonunu geçirmesine rağmen sakatlanması, bu dönemde Mourinho’yu Kaka ve Mesut’u buraya çekmeye itti. Zaman zaman Callejon ile Benzema’yı da kullansa da bu 4 oyuncudan sadece 1’i – Callejon – mevki olarak kanat oyuncusu ve bu sebeple Real’in hücum anlamında sağdan çok etkin olduğunu söylemek zor. Hatta bu durumun bir getirisi de – Marcelo’nun hücum performansıyla beraber – Real Madrid’in gollerinin %50-60’a yakınının soldan gelmesiydi. Arbeloa’nın önünde kanat oyuncusunun olmaması ve bundan dolayı bol ileri çıkarak kendini sadece bu sezon 1-2 gömlek geliştirmesi de var ama Real Madrid seviyesi için bu bile yeterli değil. Di Maria sakatlıktan kurtulunca da eski formunu yakalayamadı henüz. Madrid’in sağ çizgiye inememesi Adriano gibi savunma olarak çok iyi olmayan bir sol beke sahip Barça’yı çok rahatlatır – hatta oyunun gidişatına göre 3’lü savunma bile çok riskli olmaz bu bağlamda. Ön libero konusu da sakatlık kaynaklı. Khedira sakatlıktan sonra bir türlü eski formunu yakalayamadı. Xabi Alonso ise ofansif anlamda hala mevkisinin en iyilerinden biri olsa da – oyunu kurması ve yönlendirmesi  - savunmada eskisi kadar kesici değil. Sadece sezon boyunca özellikle ani ataklarda yaptığı ve kart gördüğü faullere bakarak bile bunu görmek zor değil. Erken göreceği bir kart Real Madrid’in başını ağrıtabilir. Son olarak da Higuain mi Benzema mı sorusu var? Eğer Real yaslanıp hızlı çıkmayı planlıyorsa Higuain, Barça yarı sahasında top tutmayı planlıyorsa Benzema olmalı en uçta. Aksi, takımın verimliliğini %40’a yakın düşürür.

Barcelona adına ise yukarıdaki 2 madde dışında yan top savunması var. Tek madde halinde olsa da yan top problemini arka direk savunması – sadece yüksek gelen toplarda değil alçak toplar için de geçerli  - ve hava topu hakimiyeti olarak ikiye ayırabiliriz. İlk olarak arka direk savunmasına değinecek olursak 3’lü defansın getirdiği en büyük handikaplardan biri olan bu durum özellikle az adamla yakalanılan pozisyonların ardından Barça’nın başını çok ağrıttı bu sezon. Benim yazıyı yazdığım anda aklıma ilk gelen – belki de son dönem bu konu üzerinde Alp Çolak ile twitterda konuştuğumuz içindir – maç deplasmanda oynanan Valencia maçı. Son hafta oynanan Levante maçında da skor 2-1’e gelince yine arka direkte çok tehlikeli bir pozisyon verdi Barça ama Levante değerlendiremedi. Sadece 3’lü savunma ile çıkılan maçlarda değil 4’lü savunma şablonunda da kanat beklerinin çok ileride oynamasından dolayı Barça çok çekti bu sezon arka direk savunmasından – Drogba’nın golü. Real Madrid’de de bir kanatta Di Maria diğer kanatta Ronaldo olunca bu durum bu maç özelinde ayrı bir önem kazanıyor. Diğer bir konu ise hava topları... Barcelona’da Puyol, Busquets ve Pique dışında uzun sayılabilecek bir oyuncu yok. Özellikle Mesut, Xabi ve Alonso gibi son derece etkili 2 duran top kullanan isme ve Ramos, Benzema, Ronaldo, Higuain gibi – Pepe ve Di Maria da uzun ama kafa toplarında o kadar etkili bir oyuncu değil - sahip Real Madrid’e karşı Barcelona son derece zorlanabilir.

Elimden geldiği kadar El Clasico öncesi her iki takımın handikaplarından yola çıkarak maçı etkileyecek faktörlere değindim. Toparlayacak olursam her iki takım da mükemmel değil, zaafları var. Üstüne zorlu fikstür de eklenince fiziksel olarak %100 şekilde çıkmayacaklar maça. Sonuç olarak benim açımdan sıraladığım bu maddeler doğrultusunda Barcelona bir adım önde ama El Clasico bu, ne olacağı hiç belli olmaz. Belli olan tek şey cumartesi akşam, Camp Nou'da fiziksel, taktiksel ve zihinsel olarak bir savaş olacağı...

Yazı: Emre Çelik

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan