10 Mart 2013 Pazar

Balkan Futbolu #24 | Bulgaristan 1994


























Bulgaristan, ulusal turnuvalarda hep yüz çevrilmiş, başarıdan uzak bir takım olarak hafızalarda yer edinmiş durumda. Avrupa şampiyonalarına sadece iki kez katılan ve son üç Dünya Kupası'nda eleme turlarını sönük tamamlayan Bulgaristan denince akla halen 1994 Dünya Kupası geliyor. Barcelona formas ile yıldızlaşan Hristo Stoichkov önderliğinde 1994 Dünya Kupası'na katılma başarısını gösteren Bulgaristan için daha grup aşamalarında futbolun önde gelenleri elenmesine kesin gözle bakıyordu. Kuralar çekildiğinde Nijerya, Arjantin ve komşusu Yunanistan ile aynı yere düşen Bulgarlar, Arjantin dışında nispeten dişine göre bir kura çekmişti. 

Otoriteler, Arjantin'in kesin olarak gruptan çıkacağını ön görüyorlardı. Ancak durumun beklenenin tersi gelişeceği, Bulgaristan'ın Arjantin'i 0-2 yenmesi ile ortaya çıkmış oldu. Dallas'da 63 bin kişinin önünde oynanan maçta son demlerini yaşayan Diego Armando Maradona, Bulgarlar karşısında etkisiz kalmış, üstüne bir de Stoichkov ve Sirakov'un golleri Balkan ekibine galibiyeti getirmişti. Grubun diğer sempatik takımı Nijerya'nın da 6 puanda olması, bazı işleri karıştırsa da gruptan çıkan takımlar Nijerya ve Bulgrasitan olmuştu. 

1994 Dünya Kupası'nda Bulgaristan'ın kaderi, ikinci turda Meksika ile oynanan müthiş maçla değişmeye başlamıştı. Gruplarda elenmesi beklenen Bulgarlar ikinci turdaydı ve bu kez Aztek'ler Bulgaristan'ı kesin eleyecekti! Fakat öyle olmadı. Stoichkov, 6. dakikada takımını 0-1 öne geçirdi. Aspe, 18. dakikada beraberliği getirdi ve 120. dakikada kadar başka gol çıkmayan mücadele penaltılara kadar gitti. Seri penaltı atışlarının yıldızı ise Bulgaristan kalecisi Mihailov oldu. Tam üç penaltı atışını çıkaran kaptan, takımının da çeyrek final vizesi almasını sağladı... 

Ha elendi, ha elenecek denen Bulgaristan'ın çeyrek finaldeki rakibi Panzer'lerdi! Almanya, elbette Bulgaristan karşısında favoriydi. Normal şartlarda Almanya, yarı finale adını yazdırmıştı bile! Nitekim Giants Stadium'da, 72 bin kişinin önünde oynanan maçta Matthäus, 47. dakikada penaltı golü ile Almanya'yı 0-1 öne geçirdi. Ancak Bulgaristan için tarihi bir geri dönüş, bu andan sonra başladı. Bir sağdan bir soldan Almanya kalesine yüklenen Bulgarlar, Panzerleri 75. dakikada Stoichkov, 78. dakikada ise Letchkov ile yıkmayı başardı. Kazanan 2-1 ile Bulgaristan'dı ve bu küçük balkan milleti, 1994 Dünya Kupası'nın yarı finalistiydi. Çeyrek finale kadar Bulgaristan'a elenecek gözü ile bakan herkes, yarı finaldeki İtalya maçından önce temkinliydi. Bulgarlar, bir hayalin peşinden koşuyordu. Takım kenetlenmesi inanılmaz düzeydeydi. Ancak İtalya da harika bir disipline sahipti ve 1994'ün şampiyonluk adaylarından biriydi. Giants Stadium'da Almanya'yı dize getiren Bulgaristan, yine iyi oynamasına rağmen İtalya karşısında 'ilahi at kuyruğu' Roberto Baggio'nun gollerine engel olamadı. İlk yarı bitmeden Stoichkov bir penaltı ile takımını umutlandırdı ancak İtalya, maçın ikinci yarısında skoru koruyarak finale adını yazdıran takım oldu. Rüyanın sonuna gelen Bulgaristan, üçüncülük maçında turnuvanın diğer sempatik takımı İsveç'e 4-0 kaybetti. Ancak ABD'de düzenlenen 1994 Dünya Kupası'nda gönüllerin şampiyonu olmayı başardı... Bulgaristan 1994'ten sonra son demlerini yaşayan efsane nesli ile 1998'de de yer aldı ancak bu kez beklendiği gibi kimseyi şaşırtmayarak (!) erkenden elendi. Bir daha da böyle efsane bir nesli bir araya getirmeyi başaramadılar. 2002, 2006 ve 2010 Dünya Kupaları'na katılamadılar ve 1994 ruhunun yeniden gelip kapılarını çalmasını bekliyorlar!


Bu yazı aynı zamanda Tribün Dergi için 1.3.2013 tarihinde yazılmıştır.
Fotoğraflar: Getty Images

0 YORUM:

Blog Widget by LinkWithin
 
Copyright 2009 Barbarossa. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan